• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • Ankara 3 °C
  • İstanbul 4 °C
  • Bursa 2 °C
  • Antalya 16 °C
  • İzmir 8 °C

İkna etmeye değil, duygularını anladığınızı hissettirmeye çalışın!

İkna etmeye değil, duygularını anladığınızı hissettirmeye çalışın!
Okul sürecini çocukları ile birlikte uyum halinde geçirmek için ailelere bir uzman gözüyle tavsiyelerinde de bulunan Uzman Psikolog Arzu Aydın Koç, tavsiyelerini şöyle özetledi.
Yeni bir ders yılının başlamasıyla beraber ailelerin, çocukların okula gitme konusunda 'direnç' gösterebileceğine hazırlıklı olmasında fayda var…
 
Uzmanlara göre, çocukları okula gitmeye ikna etmek çoğu kez işe yaramayabilir. Önemli olan çocukların duygularını anladığını hissettirmek ve onları kandırmadan, net aynı zamanda kararlı bir tutum sergilemek…

Yaz tatili bitti, çocuklar okullarına döndü ama yeni bir ders yılı bazı anne-babalar ve çocukları için sorunların başlangıcı anlamına da gelebilir… Anne-babaların özellikle ilkokul deneyimini yeni yaşamaya başlayacak olan çocuklarının okula gitme konusunda 'direnç' gösterebileceklerine hazırlıklı olmaları ve çocuklarını ikna etmeye çalışmalarının çoğu kez işe yaramayacağını bilmelerinde fayda var.

Bu süreçte anne-babaların yapmaları gereken en önemli şey; çocukları için iyi bir dinleyici olmak, onların duygularını anladıklarını hissettirmek ve onları kandırmadan, net aynı zamanda kararlı bir tutum içinde olmak…

İyi bir başlangıç her zaman önemlidir!

Okulun çocukların aileden bağımsız olması gereken ve yeni ilişkiler kurabilecekleri bir ortam olduğuna dikkat çeken Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden Uzman Psikolog ve Psikodrama Terapisti Arzu Aydın Koç, okul çağında anne-babaların sürekli 'çocuğum okula uyum sağlayabilecek mi, öğretmeniyle ya da arkadaşlarıyla anlaşabilecek mi' diye endişelendiğini, aslında bu endişelerin de çok doğal olduğunu ifade etti. Çocuklar için ailelerin her zaman en güvenli ortam olduğunu, onlardan ayrılmak istemeyebileceğini, bu yüzden de okula gitme konusunda direnebileceğini hatta bu konuda sorunlar yaşanabileceğini vurgulayan Arzu Aydın Koç, ailelere "Aşırı koruyucu ya da ihmalkar tutumunuz çocukların okula uyum sürecini etkileyebilir. Önemli olan çocuğu dinlemek, gerektiği kadar okul ve öğretmen ile iletişim içinde olmaktır" tavsiyesinde bulundu.

Çocukların okulda yaşamları için gerekli temel bilgi ve becerileri kazanmakla birlikte, aynı zamanda toplumsal yaşamı da öğrendiklerini hatırlatan Arzu Aydın Koç, "Okulda ilk günlerin olumlu ve mutlu geçmesi, çocukların okul yaşamı için olumlu bir başlangıç olacaktır. Yeni arkadaşlar edinebildiğini, anne babasından bağımsız yeni yaşama uyum sağladığını gören çocuklar okul yaşamını rahat geçirir. Bu nedenle iyi bir başlangıç çok önemlidir" dedi.

Güven duygusu okula uyumu kolaylaştırır

Çocuğunuzun sizden ayrılması sizi kaybedeceği anlamına gelmez ve bunu bilmesi çok önemlidir. Okula nasıl gidileceğini ve onun ortamını, öğretmenini tanıdığınızı bilmek onu rahatlatacaktır. Özellikle okul öncesi dönemde, eğitim-öğretim döneminden önce çocuğunuzla birlikte okulda kısa vakitler geçirmeniz alışma sürecini hızlandıracaktır.

Çocuğun söz verilen saatte ve söz verilen kişi tarafından okuldan alınması ve bırakılması size olan güvenini artıracak ve okulda rahat vakit geçirmesine yardımcı olacaktır. Ancak karşılayan kişinin sık değişmesi 'acaba kim gelecek' kaygısı yaşamasına neden olabilir.

Anne-babasının öğretmene güvendiğini hissetmek ve okulda olanları onayladıklarını bilmek çocuğunuzun da okula güvenmesini ve uyum sağlamasını kolaylaştıracaktır.

Çocuğunuz onaylamayacağınız veya sizi kızdıracak bir olay anlatabilir. Böyle bir durumda daha çok bilgiye ihtiyaç vardır. Belki de çocuğunuz olayı farklı görüyordur ve durum gerçekten kızılacak gibiyse bunu çaresiz hisseden çocuğunuzla tartışmak yerine, yapıcı çözüm üretecek olan öğretmenle konuşmak gerekir. Çocuğun anne babası tarafından desteklendiğini, gerektiğinde ondan yana olacağını bilmesi paylaşımlarını artıracaktır.

Çocuğunuzun başaracağına inandığınızı hissetmek, çocuğunuzun kendisine inanmasına yardımcı olacak ve ona cesaret verecektir.

Çocuğunuzla aranızdaki özel durumları okulun bilmesi gerekmez. Ona saygı duymanız ve özelini okula aktarmamanız önemlidir. Hastalık ve benzeri durumları öğretmenin bilmesi çok doğaldır ancak hiçbir çocuk hala bebeğiyle uyuduğunun bilinmesini istemez. Veya arkadaşları yanında, evdeki gibi 'tontişim', 'prensesim' gibi sıfatlarla çağrılmak istemez.

Çocuğunuzun yaptıklarıyla ilgilendiğinizi, okulun kurallarını onayladığınızı bilmek, ona iyi gelecektir. Böylece okulda bazı şeyler ona sıkıcı gelse ve yapmak istemese de, siz onayladığınız için uyum sağlayacaktır.

Aile ortamından ayrılıp, üstelik sıkı kuralların olduğu, alışık olmadığı yeni bir ortama girmek istemeyen çocukların aklına gelecek ilk çözüm okula gitmemek olacaktır. Ancak sizin net ve kararlı tutumunuz, başka bir seçeneğinin olmadığını anlamasına ve onun bu düşünceden uzaklaşmasına yardımcı olacaktır.

Çocuk için evdeki konforu ve ailesini bırakmak zor bir seçenektir ve okula gitmek istemeyebilir. Çocuğun duygusal olarak okula hazırlanması gerekir ve okulun eğlenceli ve sıcak bir ortam olduğunun anlatılması veya hatırlatılması önemlidir. Örneğin ara sınıfta olan çocukların, tatil sürecinde okul arkadaşlarının bazılarıyla görüşmesi veya bir arkadaşıyla okula gitmesi durumu kolaylaştıracaktır.

İlkokula başlama sürecinde alışık olmadığı pek çok şey çocuğu rahatsız edebilir. Bazen sorun arkada oturmak gibi küçük şeyler olabilir. Küçük şeyleri büyütmemek ama kararlı bir tutum içinde çocuğu dinlemek, onu anlamaya çalışarak destek olmak önemlidir.

Çocuğun öğretmenini sevmemesi gibi sorunlar yaşanabilir. Çocuğu ikna etmeye çalışmak yerine, suçlayıcı dilden kaçınarak durumun öğretmene anlatılması ve olumlu bir iletişime geçilmesi durumu kolaylaştıracaktır.

Çocuğunuzun arkadaş edinememesi de küçük ama önemli bir durumdur. Okula gittiğinizde velilerle sohbet etmeniz çocuklarınızın da birarada olmasına ve iletişim kurmasına ortam sağlar. Okul dışında da çocukların biraraya gelebileceği ortamlar yaratmak da etkili bir çözüm olacaktır.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 3334 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim