Ramazan ayında sağlıklı beslenmek ve formda kalmak isteyenlerin, iftarda, çorba ile iftariyeliklerin ardından mola verip, yarım saatlik bir yürüyüşün ardından ana menüye devam etmeleri öneriliyor.
Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesi Spor Fizyolojisi Bilim Dalı Başkanı ve Spor Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakkı Gökbel, Ramazan öncesinde egzersiz yapanların, egzersizlerine ara vermemeleri gerektiğini söyledi.
Ramazan'da egersize ara verilmesi durumunda kondisyonda yüzde 30'lara kadar düşüşlerin ortaya çıkabileceğini ve daha sonra kondisyonu toparlamada zorluk yaşanabileceğini anlatan Gökbel, bu yüzden Ramazan'da sağlıklı ve spor yapan kişilerin spor yapmaya devam etmelerini tavsiye etti.
Ramazan'da beslenme tarzının değişmesi nedeniyle metabolizmanın da yavaşladığını bildiren Gökbel, ''Metabolizmamız yavaşlayınca kişi toplamda aynı miktar enerjiyi almaya devam ederse, şişmanlama eğilimi baş gösteriyor. Bu nedenle beklenin aksine bir çok kişide Ramazan sonrası kiloda azalma değil, artış olabiliyor. Kilo almayı engellemek açısından egzersiz çok önemli'' dedi.
Gökbel, Ramazan'da egzersizin ne zaman ve nasıl yapılması gerektiğinin de önemli olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
''Genel prensip olarak biz egzersizi açken tavsiye etmiyoruz. Şu yapılabilir. Çorba ve iftariyelikler yendikten bir saat sonra ana menüye geçmeden yarım saatlik bir yürüyüş yapabilir. Bu yarım saatlik yürüyüşten 1 saat sonra da asıl yemek yenebilir. Böylece iftarın arasına egzersiz yerleştirilmiş olur. Kişi alışık olduğu tempoda yürümeli. Ağır egzersizler yapılmamalı. Ağır egzersizler yapıldığı takdirde alınan besinler henüz sindirilmediği ve az zaman geçtiği için kan şekerinde oynamalar meydana gelebilir. Sağlıklı kalmak, formunu korumak ve çeşitli kalp damar hastalıklarından korunmak isteyen herkes bu yürüyüşü yapabilir. Tabi 45 yaşın üzerinde olanların ve kronik hastalığı bulunanların doktor kontrolünde bu yürüyüşü yapmaları gerekiyor.''
Gökbel, egzersizin yapılmaması durumunda, fazla gıda alımı, iftar ve sahurun en az aktif olunan saatlere rastlaması ve metabolizmanın düşük olması nedeniyle kilo alımının yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Mümkünse sahurdan sonra sindirimin bir kısmı tamamlanıncaya kadar 1,5-2 saat uyunmamasını da tavsiye eden Gökbel, ''Ancak bu her sosyal durumda mümkün olmayabilir. Saat 8'de mesaiye başlayacak birine bunu söyleyemeyiz. Bu nedenle sahurda aşırı tüketmek yerine, tam buğday, müsli ve makarna gibi uzun süre tok tutan gıdalar tüketilmeli'' diye konuştu.
Gökbel, iftarda, sahurda ve ara öğünlerde posa bırakan gıdaların yenmesinin kabızlığı engelleyeceğini de sözlerine ekledi.
