GLUTATYON VÜCUDUMUZUN ÜRETTİĞİ EN GÜÇLÜ ANTİOKSİDANDIR
Glutatyonu içimizde yaşayan ve çok iyi çalışan bir doktora benzetebilirsiniz. Vücudunuza ve dolaylı olarak bu doktora dışarıdan sürekli müdahele vardır. Glutatyon isimli doktor adeta bir serbest radikal avcısı gibi savaşır. Tek istediği sizi güçlü tutmak, hastalanıp yatağa düşmenizi önlemek ve hücrelerinizin genç kaldığından emin olmaktır.
PEKİ NEDİR BU ADINI SIKÇA DUYDUĞUMUZ SERBEST RADİKALLER?
Serbest radikaller, eksik elektronlu atomlardır ve bu eksik elektronlarını tamamlamak için etrafa saldırırlar. DNA’mıza saldırıp mutasyon ve kansere yol açabilirler. Hiroşima ve Nagasaki’de atılan atom bombaları da serbest radikallere bir örnektir ve yarattığı etkiler google’da kolaylıkla bulunabilir. Vücudumuzda gerçekleşen hücresel faaliyetlerin yapısını bozabilir. Sizi genç yaşta kanser yapabilir, 15 yaşında kalp krizi geçirmenize sebep olabilir. Depresyon, anksiyete hatta şizofreni gibi psikiyatrik rahatsızlıklara sebebiyet verebilir.
SERBEST RADİKALLER GERÇEKTEN TEHLİKELİDİR
Son zamanlarda yapılan bilimsel çalışmalar pek çok psikiyatrik rahatsızlığın hatta otizmin bile beslenmeyle yakından ilintili olduğunu gösteriyor. Kısaca serbest radikaller gerçekten tehlikeli ve saldırgandırlar. İçimizdeki doktor glutatyonumuz ise eğer yeterince kuvvetliyse ve iyi beslenmişse bu serbest radikallerle savaşabilir ve bu savaştan her gün zaferle çıkabilir. Serbest radikallerin eksik olan elektronlarını tamamlayarak kendini feda eder ama bizi de serbest radikalin etkilerinden korur.
PEKİ İÇİMİZDEKİ DOKTORU KUVVETLENDİRMEK İÇİN NE YAPMALIYIZ?
Glutatyon; sistein, glisin ve glutamin isimli 3 aminoasidin bir araya gelmesiyle oluşur. Yani doktorumuzun var olması için bu üçlüye çok ihtiyacı var. İlave olarak glutatyon sentezi için kofaktör grubunda selenyuma ve bu sentezi hızlandıracak vitamin-minerallere (B12, B6 ve folik asit) ihtiyaç var.
GLUTATYONU HANGİ BESİNLERDEN ALABİLİRİZ?
Özgür gezen ve otlayan hayvan eti ve sakatatları, brokoli, ıspanak, avakado, soğan, sarımsak, roka, pırasa, brüksel lahanası, zerdeçal, domates, bezelye gibi besinler glutatyon sentezimizi arttırmak için almamız gereken gıdalar. Fakat bu gıdalar glisin ve glutaminden zengin olmasına rağmen tam anlamıyla bir sistein kaynağı olamıyorlar. Bu durumda biyoaktif peynir altı suyu bize en büyük yardımcı ve tam bir sistein deposu. Bunun için tüketeceğimiz peynir altı suyu biyoaktif olmalı ve denatüre olmamalıdır. Yani normal protein yapısının bozulmamış olması gerekir.
HER GÜN 45 DAKİKA YÜRÜYÜŞ YAPIN
Egzersiz yapmak glutatyon yapımını hızlandırır ve glutatyonun ömrünü uzatır. Bu sebeple bu gıdalara ek olarak fiziksel aktivitemizi arttırmalıyız. Her gün yapacağınız 45 dakikalık bir yürüyüş glutatyon sentezinizi ateşlemeye yeter.
ÖZGÜR GEZEN HAYVANLARIN ET VE YUMURTALARI TERCİH EDİLMELİ
Selenyumun bu reaksiyonlar için şart olduğundan bahsetmiştik. Selenyum için yine özgür gezen hayvanların etleri ve yumurta tercih edilebilir. Buna ilave olarak kavrulmamış çiğ kuruyemişler tüketilebilir. Ayrıca yapılan bir çalışmada Deve dikeni (milk thistle) kullanımının glutatyon sentezini %30 oranında arttırdığı görülmüştür. Milk thistle kullanımı için mutlaka doktorunuza danışınız.