YEŞİM SERT KARAASLAN - Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. Ali Fuat Kalyoncu, her yıl yaklaşık 450 milyon kişinin zatürreye yakalandığını belirterek "Bunların yaklaşık 4 milyonu ölümle sonuçlanmaktadır. Dünyada her yıl 5 yaş altında 10-12 milyon çocuk ölmektedir." dedi.
Kalyoncu, 12 Kasım Dünya Zatürre (Pnömoni) Günü dolayısıyla, AA muhabirine yaptığı açıklamada, zatürrenin akciğer dokusunun çeşitli mikroorganizmalar tarafından iltihabı olarak tanımlandığını ve hastalık gelişiminde bakteriler başta olmak üzere virüsler, mantarlar ve diğer mikroorganizmaların sorumlu olduğunu söyledi.
Hastalığın genellikle kişinin ağız, boğaz ve sindirim sistemi florasında yer alan mikroorganizmaların akciğerlere yerleşmesiyle gerçekleştiğini ifade eden Kalyoncu, normalde akciğerde zatürre yapmayan mikroorganizmaların kişinin bağışıklığının düşmesiyle hastalığa yol açtığını aktardı.
Kalyoncu, zatürrenin tüm dünyada hastane başvurularının, tedavi giderlerinin, iş-okul günü kayıplarının ve ölümlerin önemli bir kısmından sorumlu olduğuna dikkati çekerek zatürrenin dünyada ve Türkiye'de en sık ölüme neden olan hastalıklar arasında yer aldığını vurguladı.
- "Alt solunum yolu enfeksiyonları, ölüm nedenleri arasında 5. sırada"
Her yıl yaklaşık 450 milyon kişinin zatürreye yakalandığını ve bunun yaklaşık 4 milyonunun ölümle sonuçlandığı bilgisini veren Kalyoncu, şöyle devam etti:
"Zatürre, İngiltere ve ABD'de ölüm nedenleri arasında 6'ncı ve enfeksiyonlara bağlı ölümler arasında ise ilk sırada yer almaktadır. Ayakta tedavi edilen hastalarda ölüm oranı yüzde 1-5 olurken, hastaneye yatırılanlarda yüzde 12, yoğun bakım desteği gerektirenlerde ise yüzde 40'tır. Türkiye'de alt solunum yolu enfeksiyonları, ölüm nedenleri arasında yüzde 4,2 ile 5. sıradadır. Dünyada her yıl 5 yaş altında 10-12 milyon çocuk ölmektedir. Ülkemizde bir yaşına kadar olan bebeklerde zatürreden ölüm oranı yüzde 48 olup, 1-4 yaş arasında ise bu oran yüzde 42'dir."
Ali Fuat Kalyoncu, özellikle çocuklarda, 65 yaş üstü yaşlılarda, sigara kullananlarda, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), astım gibi kronik akciğer hastalığı olan hastaların yanı sıra kronik böbrek ve kalp hastalıkları, diyabet yada bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalık veya ilaç kullanımı varlığında zatürre sıklığının daha yüksek olduğuna işaret etti.
- "En kısa zamanda antibiyotik tedavisi başlanmalı"
Türk Toraks Derneği Solunum Enfeksiyonları Çalışma Grubundan Prof. Dr. Füsun Öner Eyüboğlu da zatürrede antibiyotiklerin tedavinin temelini oluşturduğunu söyledi.
Bunun yanı sıra bol sıvı alımı, istirahat, ağrı kesici ve ateş düşürücülerin de tedavide kullanıldığını belirten Eyüboğlu, yaşlıların, oksijen tedavisi veya yoğun bakım desteği gerektirenlerin ve ağır vakaların hastanede yatarak tedaviye alındığını ifade etti.
Eyüboğlu, tedaviye erken başlandığında zatürrenin ayaktan tedavi edilebildiğinin altını çizerek "Hastalığa yol açan mikrop her zaman belirlenemeyebilir. Tanı konulduktan sonra en kısa zamanda antibiyotik tedavisi başlanmalı." diye konuştu.
Teşhis ve tedavinin gecikmesine bağlı hastalarda zatürrenin ölümcül seyredebildiğine işaret eden Eyüboğlu, bu nedenle hastalığın uygun şekilde takip ve tedavisinin yapılması, dengeli beslenme koşullarının sağlanması, alkol, tütün ve ilaç bağımlılığının kontrolüyle ağız ve mide içeriğinin solunum yollarına kaçmasına yol açan risk faktörlerinin azaltılması gerektiğini bildirdi.
- "Aşı, oldukça güvenilirdir"
Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kerim Güler de hastalıktan korunmada aşının önemine değinerek 65 yaş ve üzerindekilerin, akciğer, kalp-damar, böbrek, karaciğer ve şeker hastalığı olanların, kronik alkolizm sorunu bulunanların, dalağı alınmış olanların, bağışıklık yetmezliği ve bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullananların ve kanser hastalarının risk altında olduğunu söyledi.
Bunun yanı sıra beyin omurilik sıvısı kaçağı olanlarda da zatürre hastalığı veya komplikasyon riskinin yüksek olduğuna dikkati çeken Güler, aşının koldan kas içine yapıldığını anlattı. Güler, "Aşı, oldukça güvenilirdir, ciddi yan etkilere pek rastlanmaz. Yaşam boyu bir veya iki kez yapılması çoğu kez yeterlidir." dedi.
Prof. Dr. Güler, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünce yürürlüğe alınan Genişletilmiş Bağışıklama Programı kapsamında, 65 yaş üzerindeki herkese ve 18-64 yaş arasındaki KOAH, astım, diyabet, kronik kalp yetmezliği, kronik böbrek hastalığı, kanser gibi eşlik eden hastalığı olan risk gruplarına zatürre aşılarının, Aile Sağlığı Merkezlerinde ve aşıya erişimin mümkün olduğu hastanelerde ücretsiz uygulandığını kaydetti.