“Bu çocuk sadece sütle yaşıyor”, ”Günün birinde acıktım lafını duyabilecek miyim?”, “Ağzına beyaz renkli bir şey koymuyor”, “Yumurtanın tadını bilmiyor”, “Eti çiğniyor, tükürüyor...” Bu ve benzeri yakınmalarla çocuklarının iştahsızlığından bezen annelerin, önünde iki dönem var. Genellikle üç yaş civarında yuvaya başlayan çocukta yeme sorununun bittiği gözleniyor.
‘Yuva etkisi’ olarak adlandırdıkları bu durumda çocuktaki beslenme sorunlarının ortadan kalktığını belirten İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Muazzez Garipağaoğlu, sorularımızı yanıtladı.
‘Yuva etkisi’ tam olarak nedir?
Üç yaşına kadar yeme sorunu yaşayan çocuklarda yuva etkili oluyor. Çocuk yuvaya gidince sorun da çözülüyor. İlk günlerde hiçbir şey yemeyen çocuk 4-5 gün sonra 15 akranının yemek yediğini görünce bu nasıl oluyor diye gözlemliyor ve yemeye başlıyor. En fazla üç hafta sonra ufak ufak çatalla veya eliyle her şeyi yiyor. Ama bazılarında evde sorun devam edebiliyor. Eğer ki büyüme ve gelişmesi çok etkilenmiyor, kansızlık ve kemik zayıflığı gibi bir sağlık sorunu bulunmuyorsa anneyi rahatlamak için sorun 6-7 yaşında bitecek diyoruz.
Neden yedi yaş?
Temel olarak iştahsızlık okul öncesi sorunudur. Bazen 12 yaşında boyları kısa kalmış, cılız çocuklar geliyor. Beslenme alışkanlığı okul öncesine takılmış diyoruz bunlara. Çocuk 7-8 yaşına geldiğinde okula başlamasıyla sosyalleşir, kendini daha iyi ifade etmeye başlar, yemeği keşfeder, annesinden uzaktadır, arkadaşlarıyla paylaşır. Bu nedenle yeme sorunu da 7-8 yaşında biter. Eğer sorun devam ediyorsa gerçekten büyümeyi de etkileyecek bir sorun demektir bu.
Bu yaşlara yansıması nelere yol açar?
Okul öncesindeki iştahsızlık ve seçicilik ergenlikte de devam edebiliyor. O zaman büyüme ve gelişme geriliği görülüyor çocukta. Genetik potansiyellerini yakalayamazlar.
Beslenme yetersizliği çocuğun zihinsel gelişimini nasıl etkiliyor?
Beslenme sorunu olan, yemeği seçen, iştahsızlık yaşayan, öğünlerini aksatan çocuklarda besin depoları hep minimal gidiyor. Kansızlık, demir eksikliği görülüyor. Bu nedenle öğrenme, kavrama, konuşma gibi fonksiyonları daha ağır oluyor. Bu çocuklar oyunları kavramada ağırlar, örneğin arkadaşlarıyla oynarken ağır, yavaş kalıyorlar.
Zeka gelişimleri de olumsuz etkileniyor. Yakın zamana kadar zeka düzeylerinde bir sorun olmadığı düşünülüyordu ama son çalışmalar çocukların olumsuz etkilendiğini gösteriyor. Algılama, oyun kurma, okul başarıları düşük oluyor. Her açıdan ağırlar, yürürken yoruluyorlar, ağır düşünüyorlar. Aynı zamanda enfeksiyonlara açıklar.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Emel Unutmaz, katı gıdalara geçerken aylara göre dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı.
Katı gıdalara geçerken bunlara dikkat edin
- 6. ay: Bebek besinleri diliyle boğaza itme harekini yapar. Temel besinin halen anne sütü olduğu bu ayda bebeğe yumuşak ezme kıvamında besinler vermeye başlayın. Meyve ve sebze sularını hazırlarken vitamin kayıplarını önlemek için metal rende yerine cam rende kullanılması bebek gelişimi açısından önemlidir. Meyve ve sebze suları hazır olarak verilmemelidir. Bebek tatları öğrensin diye yiyeceklerini ayrı ayrı vermeye özen gösterin.
- 7. ay: Pütürlü besinleri almaya başlar. Çiğneme hareketlerinin başladığını görürsünüz.
- 8. ay: Bebeklerin yiyeceklerine 1 yaşına kadar tuz katılmaması gerekir. Bu yüzden yemeklerini tuzsuz ve baharatsız hazırlamaya özen gösterin. Kendinize pişirdiğiniz yemekleri tuzsuz yaparsanız bebek için ayırıp verebilirsiniz.
- 9- 12. ay: Bu ayda bebeklerin çiğneme ve yutma hareketleri artık gelişmiş durumdadır. Bebeğe sevdiği besinlerden verin; sevmediği bir yiyeceği zorla yedirmeyin. Bebeğiniz artık yavaş yavaş her türlü yiyeceği yiyebilir duruma gelmiştir. 12’nci aydan sonra bebeğiniz pişirdiğiniz yemeklerden rahatlıkla yiyebilir.
Aşırı protein obez yapıyor
0-1 yaş arası çok protein alan bebeklerin yedi yaşında obez olduğuna dair çok sayıda yayın var. İki yaşına kadar her gün yumurta yiyen çocuklara iki yaşından sonra haftada 3-4 kez öneriliyor. Artık bütün dünyada bebeklik çağında proteini azaltma yoluna gidiliyor. Nedeni de daha az proteinle de çocukların büyüdüğünün ortada olması.
Yemeklerini blender’dan geçirmeyin
Ek gıdalara geçerken pek çok anne bebeğin yemeklerini blender veya mikserden geçirerek bebeğe veriyor. Uzmanlar bu uygulamanın yanlış olduğuna dikkat çekerek, “Bu yöntem ilerleyen dönemde bebeğin katı gıdalara geçişini zorlaştıracak ve çiğneme alışkanlığının geç oluşmasına neden olacaktır” diyor.
Yemekten ödül olmaz!
Çocuklara yemek yediğinde ödül olarak şeker, çikolata, tatlı, kolalı içecekler ve cipsleri vermeyin. Yemeğin ödülü olmaz. Onun yerine fındık, badem, ceviz, kuru üzüm verilebilir. Ya da evde yapılan kek, kurabiye, dondurma, mısır gibi daha sağlıklı seçenekler verilebilir.