Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fahrettin Göğüş, Türkiye'nin batı, güney ve güneydoğu kesimlerinde daha çok dağlık ve kırsal alanlarda doğal olarak yetişen menengiç meyvesininden (yabani fıstık) elde edilen kahvenin, insan sağlığı için yararlı olduğunu ve kafein içermediğini söyledi.
Prof. Dr. Fahrettin Göğüş, yaptığı açıklamada, menengiç kahvesinin bileşiminde E ve B vitaminleri ile sodyum, potasyum, fosfor, kalsiyum, demir, magnezyum, çinko, bakır, mangan, selenyum, kadminyum gibi önemli mineral ve elementler bulunduğunu, aynı zamanda protein, yağ, besinsel lif, doymamış yağ asitleri ve mineral maddeler açısından da son derece faydalı bitki olduğuna dikkati çekti.
Menengicin, Türkiye'nin Güney Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesi'nin dağlık kırsal kesimlerinde ekimi yapılmadan ekolojik olarak yetiştiğini ifade eden Göğüş, ''Latincede 'Pistacia Terebinthus' diye anılan ve yüzde 100 doğal olan kahve türüdür. Menengiç, Antep fıstığının yakın bir akrabasıdır. Dünyanın değişik yerlerinde menengiç ağacının farklı organlarından çok yönlü yararlanılmaktadır. Menengiç kahvesi sağlık için yararlı bir kahve ve daha da önemlisi kafein içermeyen kahve türüdür'' diye konuştu.
Egzama, Astım, İshale de İyi Geliyor
Botanikçi Herbalist İlhan Aslanyürek ise çerez ve şekerleme endüstrisinde de kullanılan menengicin halk arasında egzema, astım, ishal, sarılık, mide ağrısı gibi sağlık sorunlarının tedavisinde de kullanıldığını belirtti.
Günümüzde en yaygın kahve türü olarak karşımıza çıkan menengiç kahvesinin nefes darlığı, solunum yolları, ses teli, hazım problemleri gibi pek çok hastalığın tedavisinde etkin olarak kullanıldığını anlatan Arslanyürek, şu bilgileri verdi:
Kansere ve Yaşlanmaya Karşı Koruyucu
''Menengiç kahvesinin faydalarına baktığımızda kronik mide rahatsızlıklarını ve midedeki ağrıları geçirir. Akciğer iltihaplarını temizler. Menengiçin septik özelliği vardır. Nefes darlığına, bronşite, balgama, öksürüğe karşı faydalıdır. Ses tellerine iyi gelir. Yaraların iyileşmesini hızlandırır. Ayak terlemelerini keser. Ağız kokusunu giderir. Saçların daha canlı ve gür olmasını sağlar. İdrar söktürür ve böbrek kumların dökülmesini sağlar. Böbrek ve safra kesesi taşlarını düşürür. İnce bağırsakta glikoz emilimini azaltır ve kan şekerinin yükselmesini önler. Vücudun her alanındaki kan akışını hızlandırır. Kalbi kuvvetlendirir. Beden ve zihni kuvvetlendirir. B,C,E vitaminleri bakamından zengindir. Ağız salyasının kesilmesini sağlar. Dalak için yararlıdır. Türk kahvesine göre daha yumuşak bir tada sahip olan menengiç kahvesinin, antioksidan ve fenolik bileşenleri sayesinde vücudu kansere ve yaşlanmaya karşı koruyucu etkiye sahiptir.''
''Menengiç, yabani aşılanmamış Antep fıstığına verilen isimdir'' diyen Aslanyürek, ''Menengiç, çedene, bıttım gibi farklı isimlerle anılıyor. Bence, menengiç kahvesine Antep fıstığı kahvesi demek çok doğru olur. Çünkü, menengiç diye bilinen meyvenin dalını Antep fıstığı aşıladığınız zaman Antep fıstığı olur'' ifadelerini kullandı.
Nasıl Kahve Oluyor?
Menengiç kahvesinin, hasadın ardından yıkanıp, güneşte kurumaya bırakılan meyvelerin, koyu kahverengiye dönene kadar kavrulup, macun kıvamına gelince ezilmesiyle elde edildiğini anlatan Prof. Dr. Aslanyürek, şu bilgileri verdi:
''Menengiç ağacından toplanan menengiç meyveleri, yıkandıktan sonra birkaç gün güneş altında kurumaya bırakılır. Daha sonra menengiçler geniş bir tavada rengi koyu kahverengiye dönene kadar kavrulur. Kavurma işleminden sonra macun kıvamına gelene kadar ezilmesiyle menengiç kahvesi meydana gelir. Menengiç kahvesi yaparken, Türk kahvesi yapımında dikkat edilmesi gereken şeylere menengiç kahvesi yapımında da dikkat edilmesi gerekir. Menengiç kahvesi kısık ateşte kendi halinde pişirilmelidir. Kahve yapılırken su yerine süt de koyulabilir. Menengiç kahvesi, Türk kahvesine göre daha yumuşak bir tada sahiptir.''