Türkiye Romatoloji Derneği ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı tarafından 8. Anadolu Romatoloji Günleri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) düzenlendi. Kongrede Türkiye Romatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertenli, iltihaplı bel romatizması (Ankilozan spondilit hastalığı) hakkında bilgi verdi.
Bel ağrısının toplumda çok sık görüldüğünü ve bel ağrısı denince akla ilk gelen şeyin bel fıtığı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ertenli, şöyle konuştu: “her bel ağrısı bel fıtığı demek değil. Bizim ankilozan spondilit dediğimiz iltihaplı bel romatizması var. Bu toplumda yüzde 1-2 görülen bir rahatsızlık. Genç yaşta başlayan, özellikle 45 yaşından önce başlıyorsa bel ağrısı, 3 aydan uzun süreli ise, başlatan direk bir olay yoksa yani bir ağır bir şey taşımamışsa, ne zaman başladığı tam bilinmiyorsa bu ağrının iltihaplı bel romatizmasına bağlı olması yüksek.”
İLTİHAPLI BEL ROMATİZMASI BEL FITIĞINDAN FARKLIDIR
Prof. Dr. Ertenli, iltihaplı bel romatizmasının bel fıtığından belirgin farklılıkları olduğunu ve ağrı olarak ta farklı olduğunu kaydetti. Ertenli, sözlerine şöyle devam etti; “Bel fıtığı olunca bunun ağrıları genelde hareket edince artar, yatınca istirahat edince geçer. İltihaplı bel romatizmasında bunun tam tersi olur. Hareketsiz kalınca ve yatınca ağrı artar, hareketli olunca ağrı azalıyor. Sabah kalkınca tutukluk oluyor ve bu tutukluk belde hareket zorluğu oluşturuyor. Bu zorlanma yarım saat sürüyor. Gece uyandıran ağrı olabiliyor. Özellikle sabaha kadar süren ağrı ve bunun sonucunda uyanma olabilir. Bazen sağ kalçaya bazen sol kalçaya vuran ağrı şeklinde olabiliyor ve ağrı kesiciler iyi cevap veriyor. Bu saydığımız özellikler varsa iltihaplı romatizma olma olasılığı yüksek. Bu nedenle bir romatoloğa başvurmalarını öneriyoruz.”
Dr.Ertenli, tedavi edilmezse omurgada hareketsizliğe yol açabileceğini ve boynunu döndürmekte zorlanacağını ifade etti. Dr.Ertenli, bunun uzun süreli tedavi edilmeyen hastalarda görüldüğünü, erken tedavi edilirse bu sonucu engellemenin mümkün olacağını söyledi.
