Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Fuat Güldoğuş, bel ağrısının, toplumda çok sık yakınma nedeni olan ve hemen herkesin hayatının bir döneminde sorun yaşadığı bir durum olduğunu vurguladı. Bel bölgesinde vücudun yükünü taşıyan bel omurları, omurlar arası yastık görevi gören diskler, omurlar arasından omirilik kanalını terk ederek vücuda yayılan sinirler ve tüm bu yapıların çevresinde kasların yer aldığını ifade eden Güldoğuş, "İşte bu yapıların herhangi birindeki bozukluk belde ağrı nedeni olabilir"dedi.
YANLIŞ YÖNLENDİRME
Özellikle tekrarlayan yanlış bel hareketleri, dengesiz kas zorlanmaları ve duruş-oturuş bozukluklarının bel omurlarının birbiri ve çevre kaslarla ilişkisini bozduğunu belirten Prof. Dr. Fuat Güldoğuş, "Sonuçta; omurları birleştiren eklemlerde katılaşma ve kireçlenme, omur çevresinde yer alan ve bedenin sağa sola/öne arkaya hareketlerini sağlayan kasların fonksiyon bozukluğu ile katılaşmasına yol açan tablo oluşturmaktadır. Bel ağrılı hastaların büyük kısmı Bel fıtığı tanısını kendisine yakıştırmış ve bunu kabullenmiş durumdadır. Bunun nedeni ise yapılan tomografi veya MR incelemelerinde rapor edilen hafif derecede olan fıtıkların hastalar tarafından okunarak veya hekimi tarafından kendisine bel fıtığı olduğu söylenerek pekiştirilmesidir. Her iki durumda da hasta yanlış bir yaşam formuna yönlenmiş olur" diye konuştu.
GERÇEK BEL FITIĞI
"Bel fıtığı diye tanımlanan durum, bel omurları arasında yastık görevi gören disklerin omurlar arasından dışarıya doğru taşmasıdır. Bu taşma hafif kabarma ile diskin kılıfının yırtılarak içeriğinin dışarıya yayılması arasında farklı şekillerde olabilir" bilgisini veren Güldoğuş, "Bu hastaların tedavi kararında en önemlisi muayene bulgularıdır. Ardından muayene bulgularını desteklemesi için tomografi veya MR çekilerek bölge incelenir. Muayene bulguları öncelikli olmadan, MR ile değerlendirilen hastalarda, aslında hastanın ağrı nedeni olmayan hafif disk taşmaları tarif edilebilir ve hasta bel fıtığı teşhisi ile etiketlenmiş olur. Bu tamamen yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü hastanın hem gerçek ağrı nedeni araştırılmadan kapatılmış olur hem de gereksiz yere 'bel fıtığı oldum' diye yaşamını kısıtlayan bir insan modeli oluşturmuş oluruz. Ağrı nedeni kapatıldığı için altta yatan neden ilerlemeye devam ederek, hastayı daha sıkıntılı durumlara sürükleyebilecektir. Diğer taraftan bel fıtığı düşüncesi ile hareket eden, günlük aktivitesini kısıtlayan ve kas çalışmasını azaltan hasta aslında kendine zarar vermeye başlamıştır. Çünkü bel ağrılarının en sık nedeni olan bel kasları ve/veya bel omur eklem sorunlarında özellikle aktif yaşam önerilir. Aksi durumda kas zafiyeti ve eklem kireçlenmesi hızlanarak hastalık ilerler" şeklinde konuştu.
DOĞRU TEŞHİS, DOĞRU TEDAVİ
Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Fuat Güldoğuş açıklamasını şöyle tamamladı: "Tüm bu değerlendirme yanlışlığı veya aşırılığı bir kenara bırakılırsa, gerçekten bel fıtığı nedeniyle sorunu olan hastaların etkin ve doğru tedavisi yapılmalıdır. En acil olanı, bacakta şiddetli uyuşukluk ve kuvvet kaybı yapan bel fıtıklarıdır. Acil tedavi veya cerrahi gerekebilir. Bunun dışındaki bel ve bacak ağrıları için birçok ağrı tedavi yöntemi vardır. Röntgen cihazı altında iğne ile bel omur eklemlerine ulaşılarak ağrı yapan noktalara ilaç verilir veya daha etkilisi omur eklemlerinin sinirlerine radyofrekans denen özel bir cihazla işlem yapılabilir. Ama önce ağrı nedeni doğru tanımlanmalı, sonra tedavi yöntemi seçilmelidir."