• BIST 9640.08
  • Altın 2937.802
  • Dolar 34.5954
  • Euro 36.5792
  • Ankara 1 °C
  • İstanbul 7 °C
  • Bursa 5 °C
  • Antalya 11 °C
  • İzmir 9 °C

Her 3 kadından birini bekleyen tehlike!

Her 3 kadından birini bekleyen tehlike!
Kalp ve damar hastalıkları daha çok erkeklerde ölüm sebebi olarak bilinmektedir.

Kalp ve damar hastalıkları daha çok erkeklerde ölüm sebebi olarak bilinmektedir. Oysa her 3 kadından 1'i kalp hastalığı nedeniyle hayatını kaybediyor. Meme kanserinden ölüm oranının 31 kadında 1 olduğunu göz önüne alınacak olursa, kalp hastalıkları 10 kat daha fazla oranda kadın ölümüne sebep olmaktadır. KadıköyŞifa Ataşehir Hastane Kalp ve Damar Hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Zeynep Tartan kadınlarda kalp hastalıkları konusunda bilgi veriyor!

Kalp ve damar hastalıkları kadınlarda erkeklere oranla 10 yıl daha sonra ortaya çıkmakta ve risk özellikle menopozdan sonra daha da artmaktadır. Menopozla birlikte, hipertansiyon, hiperlipidemi (Kan yağlarının yükselmesi), diyabet, kilo artışı gibi risk faktörlerinin oluşumunun artması, kalp hastalığının oluşumunu da hızlandırmaktadır.

Östrojen hormonu kadını gerçekten koruyor mu?

Kadınlar maalesef erkeklere oranla, kendi risk faktörlerini daha az fark etmektedir. Kalp hastalığının yakınmaları, kadınlarda erkeklere göre daha belirsiz seyretmekte bu nedenle çok uyarıcı olmamaktadır. Erkekler daha çok göğüs ağrısı yakınması ile başvururken kadınlarda yorgunluk, nefes darlığı gibi daha genel yakınmalar şeklinde başlamaktadır. Böylece birçok kadın bu yakınmaların üzerinde durmayıp daha geç dönemde hastalık ilerledikten sonra doktora gitmektedir.
Kalp hastalıklarının teşhisinde kullanılan testler, kadınlarda daha az uygulanmakta ve daha yanıltıcı sonuçlar vermektedir. Bu sebeple de erken teşhis edilme oranı, erkeklere göre daha düşük olmaktadır.

Kalp ve damar hastalıklarının en az %80 oranında sigara, hipertansiyon, yüksek kan yağları, ailede kalp hastalığına yatkınlık, şişmanlık, hareketsiz yaşantı, diyabet gibi klasik risk faktörlerine bağlı olarak geliştiği bilinmektedir. Bu nedenle bu risk faktörlerinin azaltılması durumunda, kalp damar hastalıklarına bağlı ölüm ve sakatlık oranının %80 - 90 oranında azaltılabileceği bilinmektedir.

Kadın ve kalp hastalığı ilişkisini anlamak için bu risk faktörlerinin, kadın cinsiyette nasıl bulunduğuna bakmak aydınlatıcı olur.

Kadınlarda kalp hastalığı risk faktörleri!

Sigara: Kadınların çalışma hayatında daha fazla aktif rol almalarıyla birlikte sigara tüketimi de artmıştır. Sigara önlenebilmesi mümkün olan, en önemli kalp ve damar hastalığı risk faktörüdür. Öyle ki günde 1 - 4 adet sigara içen kadınla, hiç içmeyen kadın karşılaştırıldığında içenlerde risk 2 kat daha fazla artmaktadır. Kadınlar sigarayı bırakmada erkeklere oranla, kilo alma kaygısıyla daha fazla zorlanmaktadır.

Hipertansiyon: Yurt dışındaki araştırmalar hipertansiyonun erkekte, kadından daha fazla olduğunu göstermektedir. Ancak ülkemizde hemen her yaş grubunda, kadında hipertansiyon, erkekten daha sık olarak gelişmektedir. Bunun en önemli sebebi Türkiye'de kadınlarda şişmanlık ve bunun sonucu metabolik sendrom, diyabet, insülin direnci gibi hastalıkların daha fazla görülmesidir. Bu hastalıkların hepsi hipertansiyon oluşumunda ve kan yağlarının bozulmasında önemli rol oynamaktadır. Özellikle hareketsiz yaşantı ve egzersiz alışkanlığının olmaması kilo artışı ve hipertansiyon oluşumu için en önemli sebeplerdir.

Kadınlara özel gebelikte başlayan hipertansiyon da ayrı bir önem taşımaktadır. Gebelikte başlayan hipertansiyon öyküsü olan kadınların, olmayanlara göre kalp ve damar hastası olma riski daha yüksektir. Bu nedenle gebelikte tansiyonu yüksek seyreden kadınların, doğum sonrası daha sıkı izlem altında tutulması önerilir.

Kan yağlarının yükselmesi: Orta yaşlı sağlıklı bir kadında kolesterolün 200 mg/dl'nin üzerinde olması, iyi huylu kolesterol olan HDL'nin 50 mg/dl'nin altında olması, kalp ve damar hastalık riskini arttırır. HDL kolesterolü östrojen hormonu nedeniyle kadında erkekten daha yüksek oranda bulunur ve bu sebeple daha koruyucudur. Ancak kilo artışı ve hareketsiz yaşantı, sigara tüketiminin artması HDL kolesterolünün başlıca düşmanıdır. Damar tıkanıklığından sorumlu olan kötü huylu LDL kolesterolünü düşük düzeyde tutabilmek için, sadece yeme içme konusunda dikkatli olmak yeterli olamamaktadır. LDL kolesterolünü düşük tutabilmek için düzenli fizik aktivitenin de olması gerekir. Haftada en az 3 gün ortalama 1 saat kadar tempolu yürüyüş gereklidir. Araştırmalar kalp hastalıklarından korunma için riskli olan kadınlarda LDL kolesterol düzeyinin 130 mg/dl'nin altında olmasını önermektedir.

Obezite ve hareketsiz yaşantı: Ülkemizde yapılan önemli bir araştırma olan TEKHARF çalışması sonuçlarına göre 40 yaş üstü kadınların %46.6'sı obez kapsamına girmektedir. Aynı grup kadınların 2/3'ü ya çok az ya da az fiziksel aktivite yapmaktadır. Fazla kilolu olmak diyabet riskini 3 kat arttırmaktadır ve diyabet sıklığı ülkemizde kadınlarda erkeklerden daha fazladır. Diyabet erkelerde kalp ve damar hastalığı riskini 2 - 3 kat artırırken, kadında 3 - 7 kat arttırmaktadır. Hamilelik sırasında açlık kan şekeri 121 mg/dl ve üzerinde seyreden kadınlarda doğum sonrası diyabet gelişme riski 21 kat artmaktadır. Bu nedenle doğum sonrası alınan kiloların diyet ve egzersizle 6 - 12 ay içinde geri verilmesi çok önemlidir.

Kalp ve damar hastalıkları neden kadınlarda daha fazla görülüyor!

Bulguların daha hafif belirtilerle başlaması nedeniyle daha geç evrede teşhis edilmektedir.

Kadınlarda hastalığı araştırmaya yönelik yapılan testler erkeklere göre daha yanıltıcı sonuçlar vermektedir.

Kadınlarda risk faktörleri, erkekte olduğunda daha fazla hastalık riskini arttırmaktadır.

Kalp ve damar hastalığı olan kadınlar erkeklere oranla daha fazla ölmektedir.

Kalp ve damar hastalıkları çok yavaş ve sinsi ilerleyen bir hastalık olup bu nedenle hastalığı önleme de en önemli yöntemin risk faktörlerinin kontrolü olduğu unutulmamalıdır.

Eyvah tansiyonum düştü ne yapabilirim?

Göz kararması, baş dönmesi, ani bir halsizlik ve ter boşalması gibi durumlar tansiyon düşüklüğünde olabilir. Tansiyon düşmesine bağlı yakınmalar olduğunda hemen oturur ve mümkünse yatar pozisyonda ayaklarınızı baş seviyenizden yukarı kaldırın. Kendinizi iyi hissedene kadar ayağa kalkmaya çalışmayın.

Eğer tansiyon ilacı kullanıyorsanız bu durumdan doktorunuzu haberdar edin ve ilaçlarınızı gözden geçirin. Bol miktarda sıvı almaya özen gösterin. Çok fazla tuz kaybınız olmuşsa tuz alımınızı arttırın. Kendinizi iyi hissettiğinizde hemen ayağa kalkmayın. Önce biraz oturun sonra destek alarak ayağa kalkın.

Eyvah tansiyonum yükseldi ne yapabilirim?

Tansiyon yükselmesi durumunda önce panik olmayın. Heyecan ve sinirlilik tansiyon düşüşünü engeller. Gerilimli bir ortamdaysanız sakin ve temiz hava alabileceğiniz gevşeyebileceğiniz bir yere geçin ve sakin sakin nefes alın. Tansiyon düşürmede kullanılan dilaltı hapını (kaptopril 25 mg) dilinizin altına koyun ve 30 dakika sonra tekrar tansiyonunuzu ölçün.

Tansiyon ilaçlarınızı düzenli kullanın, o günkü dozunu almadıysanız hemen alın ve tansiyonunuzu takip edin. Tuzu ve tuzdan zengin gıdaları çok az tüketin. Ağrı kesiciler tansiyon artışına sebep olabileceğinden doktorunuza danışarak alın.

Ne zaman kalp hastalığından şüphelenmeliyim?

Kalp damar tıkanıklığı çok belirsiz hatta bazen ilk bulgu olarak kalp krizi ile ortaya çıkabilir ancak şu bulgular varsa mutlaka kalbinizi kontrol ettirin;

Eskiden yürüdüğüm mesafeleri artık rahat yürüyemiyorum, nefesim kesiliyor, çabuk yoruluyorum.

Yürürken göğsümde bir yanma oluyor veya göğsümde bir baskı, basınç hissi oluyor.

Tok karnına yürürken veya elimde yükle yürürken zorlanıyorum

Hızlı yürürken veya yokuş yukarı giderken, rüzgara karşı yürürken göğsümde ağrı, yanma veya zorlanma oluyor.

Yürürken sol kolumda ağırlık ve uyuşma oluyor yoruluyorum.

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 2063 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim