• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 0 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Bursa 3 °C
  • Antalya 11 °C
  • İzmir 9 °C

Hekimlik eski itibarını kaybediyor, işte nedenleri

Hekimlik eski itibarını kaybediyor, işte nedenleri
5000 hekimin katılımıyla Doktorlar Şirketi (Doctors Company) tarafından yapılan bir ankette, 10 hekim katılımcıdan 9’unun bir meslek olarak sağlık bakımını önermede gönülsüz olduğu ortaya çıktı.


Hekimlerin tıptaki değişiklikler karşısında mesleklerine olan inançlarını yitirmeye başladıkları bir sır değildir ve çocuklarının bu mesleğe girmesini istemediklerine kulak misafiri olanlar da vardır. Gerçekten de tıbbi uygulamalar söylendiği ölçüde kötüleşti mi ve daha cazip seçenekler mevcut mu?

5000 hekimin katılımıyla Doktorlar Şirketi (Doctors Company) tarafından yapılan bir ankette, 10 hekim katılımcıdan 9’unun bir meslek olarak sağlık bakımını önermede gönülsüz olduğu ortaya çıktı. Ayrıca, ankete katılanların yüzde 43'ü, Amerika'nın sağlık sistemi içinde meydana gelen dönüşümsel değişiklikler sebebiyle önümüzdeki beş yıl içinde emekliye ayrılmayı düşündüklerini belirtti. Bu hekimlerin kararlarını hangi faktörler etkiliyor?

Duygusal stres

Medimagazin'in kevinmd'den yaptığı çeviride doktorlar tüm meslekler arasındaki en yüksek intihar oranına sahip. Her yıl yaklaşık 300 ila 400 hekim hayatını sonlandırıyor, bu her gün neredeyse bir hekimin canına kıydığı anlamına geliyor. Genel nüfus dağılımında, erkek intihar oranlarının kadın intihar oranlarından dörtte bir oranında daha fazla görülmesinin aksine, kadın ve erkek doktorlar arasında bu oran aynı. Erkek doktorlarda görülen ömür boyunca deneyimlenen depresyon oranı genel erkek nüfusuyla eşdeğerken, intihar oranı 1.4 kat daha fazla. Kadın hekimler genel kadın nüfusuna oranla iki kat daha fazla depresyon geçirmekte ve yüzde 2.3 kat daha fazla intihar oranına sahipler. Tüm bu istatikler şuna bağlanıyor; doktorlar zihinsel sağlık sorunlarını itiraf ettikleri takdirde, saygılarını, tavsiyelerini, gelirlerini ve hatta ruhsatlarını kaybetmekten endişeleniyorlar ve kaygıları sorunlarını çözmede engel teşkil ediyor. 

Hekimlerin bu mutsuzluğu birçoğunun tıp uygulamasını terk etmek istemesiyle sonuçlanıyor. Tıp öğrencileri genellikle erken emeklilik amacı ile yüksek ücretli uzmanlık alanlarını seçiyor. Ayrıca, hekimler için işletme yönetimi yüksek lisans programları(MBA) gün geçtikçe gelişmekte; tıp okullarının %50'den fazlası ortak bir geçerlilik sağlayan idari yöneticilik (MD / MBA) yüksek lisans programı sunmakta. Bu da hekimlerin hastane yöneticiliği yapmak veya sağlık sigorta şirketlerinde, yüksek riskli fonlar veya yatırım firmalarında çalışmak için klinik uygulamalardan ayrılmalarına imkan sağlıyor. 2014 yılında, sağlık hizmetleri, MIT'nin işletme yöneticiliği (MBA) programında diğer herhangi bir endüstriden daha fazla öğrenciye sahip olmuştu ve beş üyesinden yaklaşık birinde sağlık hizmetinden yönelen bir kişi bulunarak 2014 sınıfının % 20'sini oluşturmuştu. 

Mali yükler

Hekimlerin geri ödemeleri azalırken giderleri de gittikçe artmakta. Hekimlerin masraf yükü arttığından kazancı dengelemek için hekimler yavaş yavaş gördükleri hasta sayısını arttırmak zorunda kalmaktalar. Bir tıp fakültesinde yapılan araştırmada, tıp öğrencisinin bir sınıftaki ortalama maliyeti 33 bin TL olarak hesaplanmıştır. Bir öğrencinin altı yıllık tıp fakültesinden hekim olarak mezun olması için ise yaklaşık 200 bin TL gerekmektedir. Stajyerlik maaşları ve

ileriki dönemde yapılacak olan harcamalar da göz önüne alındığında hekimler ne denli mali yüklerle karşı karşıya kaldığı görülebilmektedir.  

Peki Tıp Mesleğine Dair Heveslendirici Olan Nedir?

Tüm bu olumsuzluklar göz önüne alındığında, neden çocuklarımızı tıbba teşvik ediyoruz? Alternatifleri incelerken mesleğimizde önemsediğimiz şeyleri düşünmeliyiz: Tıp harika bir meslektir. Birçok insana defalarca yardım edip hizmet edebileceğiniz bir yerdir. Doktorların hastaları iyileştirmede ve rahatlatmadaki özel rolü ilham vericidir. Çalışmak ve doğrudan anlamlı insan etkileşimlerine dahil olmak, diğer pek çok meslek grubunda bu tür kişisel tatminleri sağlayamaz.

Doktorlar iş güvencesi altındadır; Her ne kadar sözleşmelerimiz % 100 güvenli olmayabilirse de, yaralanma veya hastalıktan kaçınarak, uzun süre işsiz kalmak mümkün değildir. Doktorlar boyun ve sırt ağrısı gibi (kronik) işle ilgili yaralanmalara sahip olabilirler, ancak kesinlikle ağır manuel emekle karşılaştırılamaz. 

Son olarak, hekimler, hastane idari görevleri, sigorta şirketleri veya tıbbi başlangıç şirketleri için çalışan gibi, klinik uygulamaları dışındaki derece ve eğitimlerini kullanma fırsatına sahiptir. Hekimler mutlaka siyasete karışmışlardır ve meclis üyeleri, senatörler ve temsilcilerdir.

Yeni nesil için çözümler

Tıbbî öğrencilerin hedeflerine ulaşmalarına yardım etmek için neler yapabiliriz? Onları iş dünyasının zorlukları ve ekonominin gerçekleri için hazırlayabiliriz. Hevesli doktorlara hastalığı tedavi etmenin muhteşemliklerini anlatan ve sadece ekonomik güvenliğin garantilendiği bir meslek olduğunu söyleyen tıp öncesi ve tıbbi eğitim, tıbbın aynı zamanda bir işletme olduğu söylenmediği takdirde adil ve gerçekçi bir yaklaşıma sahip değildir. 

Tıbbi öğrenci borcunun faiz oranlarını düşürmek için yeniden yapılandırılması gerekir. Stajyerlerin, aynı rolü oynayan hemşire, pratisyen, hekim asistanlarıyla orantılı, makul maaşlara ihtiyaçları var. Stajyerler, kilometre harcamalarını ve görevli olduğu mesai süresi için fazla mesai ücretini hak ediyor. Çalışma saatleri, zamanaşımı ve vardiya süresi bakımından makul olmalıdır. 

Gelecekteki hekimlerin başarılı olabilmeleri için, hastaların başucunda çalışmayan insanlar tarafından dayatılan fikir zulmünden kurtulmaları gerekir.

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 2961 defa okunmuştur
Etiketler: , ,
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim