• BIST 9232.9
  • Altın 2907.517
  • Dolar 34.564
  • Euro 36.6366
  • Ankara 5 °C
  • İstanbul 10 °C
  • Bursa 7 °C
  • Antalya 13 °C
  • İzmir 10 °C

Hekimlere 65 yaş şakası

Hekimlere 65 yaş şakası
Dr. Christian Bernard, Dr. DeBakey, Dr. Gazi Yaşargil... Hepsi dünyanın en ünlü doktorları. Eğer Türkiye'de yaşasalar ve bir T.C. hastanesinde doktor olarak görevli olsalardı bu son yasa tasarısı nedeniyle 65 yaşında mesleklerinden el çekmek zorunda kalac

Dr. Christian Bernard, Dr. DeBakey, Dr. Gazi Yaşargil... Hepsi dünyanın en ünlü doktorları. Eğer Türkiye'de yaşasalar ve bir T.C. hastanesinde doktor olarak görevli olsalardı bu son yasa tasarısı nedeniyle 65 yaşında mesleklerinden el çekmek zorunda kalacaklardı. Bu bir şaka olmalı... Bu bir şaka olmalı... 65 yaş sonrası hekimler mesleklerini icra edemeyeceklermiş. Her devlet memuru gibi en fazla 65 yaşına kadar devlet hizmetinde çalışan hekimler bu yasa tasarısına göre emekli olduktan sonra özel bir hastanede veya SSK anlaşması olan bir muayenehanede çalışamayacaklarmış.

İlk duyduğumda bunun bir şaka olduğunu düşündüm. Hani hiç gerçekte akla gelmeyecek kadar saçmasapan ama yine de çok düşük de olsa gerçeklik payı endişesi ile insanı ürküten soğuk şakalar vardır ya, onlardan. Hele şu anda 65 yaşını doldurmuş veya doldurmak üzere olan hekimler bu absürd haber karşısında tabirimi lütfen hoş görün hep kullanılan bir halk deyimi ile kendilerine bir eşek şakası yapıldığını düşünüyorlardır eminim. Yıllar önce "yolun yarısının 35 yaş" olduğunu söyleyen şairimizi haksızca haklı çıkaran ve bir hekime 65 yaşında her şeyden elini ayağını çekmesini ve yavaşça ölmesini öneren bir yasa teklifi . Şaka gibi...
Doktorluk bir meslek midir? Önce bunda anlaşmamız gerekir: Bu nasıl bir meslektir ki insanlar, lise eğitimi sonrası mecburi hizmetleri ile birlikte en az 12-14 yıl okuyarak, çalışarak bir uzman hekim olabilirler. Tüm gençlik dönemlerini tamamen bu mesleğin içine gömerek... Üstelik bu 12-14 yıllık eğitimden sonra, aniden aslında yolun başında olduklarını ve daha hiç bir şey öğrenmemiş olduklarını anlarlar. Ondan sonra da hep devamlı öğrenerek, daha doğrusu öğrenecekleri hiç bitmeyerek bu mesleğe devam ederler, taa ki hayatlarının sonuna dek.
Bu nasıl bir meslektir ki, hiçbir meslekte olmayan mesailer üstü bir mesai kavramı vardır. Gece gündüz dinlenmeden günlerce devam eden nöbetler. Gecelerin gündüzlere karıştığı meşakkatli hayatlar. Gece yarıları haberi gelen bir doğum olayı için bilmediği bir dağ köyüne giden genç bir doktorun ürkek tedirginliği. Karların kalkmadığı yollarda hastasına ulaşmak için zaman kavramının olmadığı mesai(!)ler. Aynen çocuğunun en ufak ağlama sesine apansız kalkan bir anne gibi, en güzel uykularından uyanırlar gecenin en kuytu saatlerinde acil hastaları için.
Bu nasıl bir meslektir ki, yanında hep vicdan, onur, acıma, yardım, günah gibi en ağır insanlık kavramları ile tüm meslek faaliyetlerini kapsayacak şekilde her an her saniye birliktedirler. Vicdanı ile bu kadar çok hesaplaşan, sorumluluğu bu kadar çok olan hangi meslek vardır bilemiyorum. Girdiği bir ameliyat nedeni ile çocuğunun en özel günlerinde yanında olmayan doktor babalar... Bir başkasının çocuğunun ateşini düşürmek için kendi çocuğunu çaresizce evde tek başına bırakıp giden doktor anneler.
Bu nasıl bir meslektir ki, hep yaşam ve ölüm arasındaki o kısacık mesafede iş görürler. Bazen ölümün soğuk yüzü ile burun buruna gelirken bazen de hayata geri dönen hastalarının sevinciyle yorgun yüzlerine karışan gülümsemeler, onlara tekrar tekrar bir mücadele gücü vererek başka hastalara başka kurtarılacak hayatlara koşarlar.

Bu nasıl bir meslektir ki?
Doktorluk bir meslek değildir. Herhangi bir meslek hiç değildir. Bir yaşamdır, bir yaşam tarzıdır. Uzun, çok yorucu ama vazgeçilemeyen bir sürü eziyeti ile peşinden sürüklendiğiniz, bir türlü kopamadığınız bir sevgili gibi...
Dr. Christian Bernard, Dr. DeBakey, Dr. Gazi Yaşargil... Hepsi dünyanın en ünlü doktorları. Yüzlerce insana hayat vermişler. İnsanlık için bütün diğer doktorlar gibi gecelerini gündüzlerine katıp çalışmışlar. Bu ünlü doktorların bizim doktorlarımızdan tek farkları var. Türkiye'de yaşamıyor olmaları. Eğer Türkiye'de yaşasalar ve bir T.C. hastanesinde doktor olarak görevli olsalardı bu son yasa tasarısı nedeni ile 65 yaşında mesleklerinden el çekmek zorunda kalacaklardı. Halbuki onlar çok ileri yaşlarına kadar çalıştılar. Dr. Christian Bernard 78 yaşında ölümüne kadar durmaksızın çalıştı. 75 yaşında dünya literatürüne katkıları var.
Dr. DeBakey (Turgut Özal'ın dünyaca meşhur doktoru) 93 yaşında ameliyat yapmayı bıraktı. Ünlü cerrah Gazi Yaşargil, ülkemizi bir ziyareti sırasında geliştirdiği ameliyat tekniklerini sihirli parmakları ile Türk hekimlere öğretirken ve hayatları kurtarırken 78 yaşındaydı ve şimdilerde 80'lerin üzerinde hâlâ beyin ameliyatlarına giriyor.
Yeni doktorlar yetiştiriyor. Hepsi mesleklerine âşıktılar. Hekimlik bir aşktır ve aşkın da yaşı yoktur. Ne demek 65 yaşından sonra hekim olamamak...
Şakanın da bir sınırı vardır.

Prof. Dr. Feride Cihan Göktan

Bu haber toplam 1862 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim