• BIST 9639.77
  • Altın 2938.015
  • Dolar 34.6322
  • Euro 36.5915
  • Ankara -3 °C
  • İstanbul 8 °C
  • Bursa 8 °C
  • Antalya 9 °C
  • İzmir 8 °C

Hekimler seçimlere hangi beklentilerle gidiyorlar

Hekimler seçimlere hangi beklentilerle gidiyorlar
550 yeni milletvekilinin Meclis'e gireceği 12 Haziran Genel Seçimlerinde, üç farklı partiden 135 doktor milletvekilliğine aday gösteriliyor. Hekim adayların ülkenin genel sorunları kadar, biriken mesleki sorunlara da ilgi göstermesi bekleniyor.

 

Sağlıkta Dönüşüm, sağlıkta yıkıma yol açmıştır

Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Şemsettin KOÇ değerlendirmelerinde şunları söylüyor;

Ülkemiz, Dünyada en önemli coğrafik konumda olmasına, yer altı-yer üstü kaynaklarının zenginliğine, genç ve dinamik bir nüfusa sahip olmasına rağmen hala geri kalmış ülkelerin seviyesinde değerlendirilmesi düşündürücüdür. Yapılan bir çalışmada Türkiye; Ekonomi, siyaset, sağlık ve hayat kalitesi gibi kriterler dikkate alınarak memnuniyet açısından değerlendirildiğinde, “Dünyanın En İyi Ülkeleri” listesinde 52. sırada yer alıyor olması dikkate değerdir. İktidarlar ve asıl olarak sistem; kendi içindeki dil, din, mezhep, cinsiyet, ırk ve sosyal gruplar arasında barışık bir ortam yaratma çabası harcamadığı gibi ülke dışında da yapay düşman yaratarak kendi konumunu sürdürmede ısrar etmektedir. Türkiye' de sistem insan hak ve özgürlüklerini korumak yerine sermayedarları, militarizmi, cemaat ve dar milliyetçi kesimleri kollamak ve korumak üzere kurgulanmıştır. Bu anlayış ülkemizdeki tüm kurumları etkisi altına almıştır.

Ülkemizde tüm yaşam alanlarında var olan sorunların birinci elden sorumlusu iktidarlar, devletin kurumları ve sistemin kendisidir.

Egemenler insanlara verilmesi gereken değeri sağlıkta, eğitimde, adliyede, güvenlikte ve sosyal yaşamda göstermediklerinden ve demokrasi kültürünü içselleştirmediklerinden yönettiği toplumu da kendisine benzetmiş bulunmaktadırlar. Cumhuriyetin kuruluşundan beri teklik üzerine kurulu anlayıştan dolayı statükoyu koruma ve dar milliyetçi çizgide hareket etme pratiği sergilenmiştir. Bu durum ülkemizde demokrasinin, özgürlüklerin, evrensel insani değerlerin ve gerçek anlamda adalet ve hukukun toplumsal yaşama hakim kılınmasına engel oluşturmuştur. İktidara gelen sağ, sol, liberal veya dini anlayışa sahip hükümetlerin temel hedefi kendi ideolojileri ve dar grupsal çıkarları olmuştur.

Gerek şu anki iktidar gerekse geçmiş dönemlerdeki iktidarların yaptıklarına bakıldığında hep yandaşları veya ideolojilerine yakın kesimler taraftar olarak algılanmakta ve desteklenmekte, diğerleri ötekileştirilmekte, dışlanmakta ve yerine göre her türlü baskı ve şiddete maruz bırakılmaktadırlar. Yandaş sermaye ve yandaş ideolojik akımlar ön plana alınmaktadır. Hiç bir zaman halkın, çalışanların, örgütlü yapılanmaların veya muhaliflerin görüş ve önerilerinin yanı sıra destekleri de alınmamaktadır. Ülkenin içinde bulunduğu geri kalmışlık, insan hakları, demokrasi, eşitlik, kardeşlik ve barışık olma hali hiçbir zaman önemsenmemiştir.

Son iktidarın IMF ve Dünya Bankasının istemi doğrultusunda geliştirdiği Sağlıkta Dönüşüm Programı; sağlık hizmetinin ticarileştirilmesine, çalışanları iş güvencesiz konuma getirmesine ve çalışanları sosyal dayanışma anlayışından uzaklaştırmasına zemin hazırlamıştır. Sağlıkta Dönüşüm halk ve sağlık çalışanlarında sağlıkta yıkıma yol açmıştır.

Ülkeyi değiştirecek, dönüştürecek ve öncülük yapması gereken üniversiteler hakkaniyet, liyakati bilimsel ve özerk olmaktan ziyade birer tek tipliğin ve tek düşüncenin oluşturulduğu merkezler haline getirilmek istenmektedir.

Türkiye' de özellikle Kürtlerin yaşadığı topraklarda her açıdan geri kalmışlık tüm hızıyla devam etmektedir. Bölgemiz kişi başına düşen yatak sayısı, uzman veya pratisyen doktor sayısı, hemşire ve ebe sayısı açısından Türkiye'nin en geri kalmış bölgesi konumunda. Anne ölümleri, yeni doğan, çocuk ölümleri ve bulaşıcı hastalık oranları ile geri kalmış ülkelerin düzeyinde istatistikî verilere sahibiz. Bölgemizde dil sorunundan kaynaklı eğitimde, sağlıkta, hukukta ve sosyal yaşamda insan yaşamını olumsuz etkileyecek kadar aksaklıklar yaşanmaktadır. Üniversite sınavlarında başarısız iller sıralamasında son sıralarda yer alıyor olmak sanki kaderimiz olmuştur. İşsizlik oranı çok yüksek olup büyük bir nüfus açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamak zorunda bırakılmıştır. Yeşil Kart sahipleri bölgenin 21 ilinde nüfusun yüzde 40'lık oranını oluştururken, diğer 60 il yüzde 8,5'lik oranı oluşturmaktadır. Bölge bu oranla Türkiye'nin en kötü bölgesi konumundadır. Cumhuriyetin kuruluş döneminde Türkiye'nin 3. gelişmiş ili olan Diyarbakır'ın şu andaki bulunduğu durum her şeyi iyi bir şekilde yansıtmaktadır.

Yukarıda genel anlamda ifade ettiğim olumsuzluklar içinde yeni bir seçim dönemi daha yaşamaktayız. Belki de dünyanın hiçbir yerinde görülmeyen sayıda milletvekilliği aday adaylığı ile bir seçim sürecine girmiş bulunmaktayız. Bu dönemde de geçmiş dönemlerden farklı bir durum mevcut değildir. Yine seçilebilmek için büyük maddi harcamalar gerekmekte, yine ticari ve ideolojik kazançlar hedeflenmekte. Seçilmek isteyenlerin hedefinde toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunları çözmek yerine maddi manevi rant elde etme amacı oldukça ülkemizde hiçbir şey değişmeyecektir. Böyle bir süreçte geçmiş dönemlerin tekrarından farklı bir pratik sergileneceğine inanmıyorum. Amacı maddi manevi rant olanların oluşturduğu bir meclisin ve hükümetin, sorunları çözme gücü olmaktan ziyade sorunları daha da derinleştiren ve karmaşık hale getiren bir güç olacağına inanıyorum. Bizlerin, bu ülkeyi önemseyen, ülkenin sosyal ekonomik değerlerini emperyalist ülkelere peşkeş çekmeyen ve sorunları çözme hedefi olan seçilmişlere ihtiyacımız vardır.
 

Bu haber toplam 14938 defa okunmuştur
Haberin Devamı 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim