İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, kendisinin tıp eğitimi aldığı dönemde Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS) birincilerinin kadın doğum bölümünü seçtiğini belirterek, "Şimdi de TUS sonuncuları kadın doğuma giriyor ya da kayıt yaptırıp daha sonra ayrılıyorlar." dedi.
Rektör Kızılay, Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi Mavi Salonu'nda düzenlenen "Kadın Doğum Hekimlerinin Medikolegal Sorunları" toplantısında yaptığı konuşmada, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesinin Türkiye'de önemli bir yeri bulunduğunu, kendini kanıtlamış bir üniversite olduğunu belirtti.
Kendisinin de doktor olduğunu hatırlatan Kızılay, öğrenim gördüğü yıllarda Kadın Hastalıkları ve Doğum bölümünün çok kıymetli olduğunu söyleyerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Eskiden TUS birincileri kadın doğum bölümüne girerdi. Şimdi de TUS sonuncuları kadın doğuma giriyor ya da kayıt yaptırıp daha sonra ayrılıyorlar. Ben 4 veya 5 asistanı ikna ettim bırakmamaları için. Dekanlığım döneminde bir doktorumuz ayrılmak istiyordu onu da ikna ettim. Böyle bir noktaya geldi. Bu sağlıklı bir durum değil. Burada bir problem var. Bu aslında kadın doğum uzmanlarında değil, problem toplumumuzda, bakışında. Toplumumuzda bir bakış problemi, algılama problemi var. Bunun değişmesi çok kolay değil. Onun için doktorlar da hukuki olarak kendilerini garantiye almak istiyorlar. En garanti yol da oradan uzaklaşmak."
- "Teşhis ve muayeneden şikayet yok"
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mahmut Durmuş da bir yanda hasta, diğer tarafta hekim hakları bir tarafta da hukukun olduğu zor bir konuda böyle bir toplantının düzenlenmesine katkı sağlayanlara teşekkür etti.
Durmuş, Türkiye'de son yıllarda sağlık ve hasta hakları alnında ciddi hukuksal düzenlemeler yapıldığını hatırlatarak, ancak hekimler konusunda düzenlemelerin yetersiz kaldığını belirtti. Durmuş, kendisinin aynı zamanda Malatya Tabip Odası Başkanı olduğunu ve onlarca soruşturma dosyasıyla karşılaştığını aktardı.
Sorunların genelde alt yapı konularından kaynaklandığını ifade eden Durmuş, "Hastalarımız büyük oranda hekimlerin teşhis ve tedavilerinden şikayetçi olmuyorlar. Daha çok yapısal sorunlar gündeme getiriliyor. 'Hastama geç bakıldı, hastam bir yerden başka bir yere sevk edilirken iyi bakılmadı' gibi. Gerçekten bu anlamda hastanelerimizin bir alt yapı eksikliği olduğunu da gözlemliyorum. Bu çalışmadan elde edeceğimiz sonuçların biz yöneticilerin düzeltmelere giderken katkı sunacağına inanıyorum." diye konuştu.
İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Abdullah Karaer de kadın doğum uzmanlığının diğer uzmanlıktan ayıran en önemli farkın annenin, anne karnındaki bebeğin ve yeni doğanın sağlığını gözeterek karar vermeleri olduğunu dile getirdi.
Verdikleri kararlar doğrultusunda sorumluğun arttığını söyleyen Karaer, her hekimin bu bilinçte olduğunu kaydetti.
Konuşmaların ardından çeşitli üniversitelerden gelen akademisyenler, hekimlerin cezai sorumlulukları, tıbbi bilirkişilik gibi konuları ele aldı.
