Nüfus kütüklerinde herhangi bir hareketi görünmeyen 2 milyon 273 bin 5 kişi olduğunu belirten Güner, hareketsiz nüfusta dikkate alınan kriterlere dikkat çekerek yaş itibarıyla bu insanların ölü olduğu ihtimali üzerinde durduklarını ifade etti.
"HAREKETSİZ KİŞİLERİN KAYDI KAPATILACAK"
Güner, bu durumda olanların MERNİS'ten tespit edilerek mülki idare amirliklerine bilgilerinin gönderildiğini anımsatarak bu kişilerle ilgili emniyet ve Jandarma tarafından tahkikat yapılacağını ve kişinin öldüğüne yönelik kanaatin yer aldığı rapor doğrultusunda bu kişilerin kayıtlarının kapatılacağını belirtti.
Güner, kişinin öldüğünün bildirilmemesi halinde uygulanan para cezasının tahsilattaki imkansızlıklar nedeniyle kanundan çıkarıldığına dikkati çekti.
Türkiye'ye gelen Suriyelilerin tümünün sınır kapılarından pasaportlarıyla geçmediğini anımsatan Güner, bazı Suriyeli göçmenlerin ülkeye girişleri sırasında kişisel bilgilerinin hatalı kaydedildiğini ve kanunda yapılan düzenlemeyle geçerli belge ibraz edenlerin bilgilerindeki hataların düzeltilmesine imkan tanındığını kaydetti.
"E-DEVLET'TEN ALINAN BELGELER HUKUKİ DEĞERE SAHİP"
E-devlet üzerinden alınan belgelerin bazı kuruluşlar tarafından kabul edilmediğini hatırlatan Güner, şunları kaydetti:
"Bu bizim nüfus müdürlüklerindeki yoğunluğu artırıyordu. Müşteri memnuniyeti anketi yaptırdık. Yüz müracaatın 54'ü kimlik kartı için. Bu kaçınılmaz bir şey. Orada parmak izi, fotoğraf var, mecburen gitmek zorunda. Yüzde 46'sı ise vukuatlı nüfus kayıt örneği, adres belgesi. Bunlar e-devlette var. Baktık ki bunu azaltmamız, insanları bilinçlendirmemiz lazım ama tereddütleri de kaldırmamız lazım. Güvenli elektronik doğrulama araçlarıyla e-devlet üzerinden temin edilen belgeler ıslak imzalı, bildiğimiz mühürlü, nüfus müdürlüğünden alınan belgelerle aynı hukuki değere sahiptir."
ADRES BEYANI İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER
Güner, yeni bir adrese taşınan vatandaşın, su, elektrik ve doğalgaz aboneliği yaptırdığı sırada verdiği adres beyanının nüfus müdürlüğüne gerek kalmadan adres değişikliği olarak sisteme kaydedilebileceğini söyledi.
Söz konusu değişikliğe örnek veren Güner, "Örneğin vatandaşımız ASKİ'ye gitmiş, bir de oradan çıkıp öncesinde veya sonrasında nüfus müdürlüğüne gitmesin diye o kuruluş onun beyanını nüfus müdürlüğüne bildirecek, onun adres kaydını onun vasıtasıyla değiştireceğiz. Yani vatandaş bir yere daha az gitsin, vatandaşın işi biraz daha hızlı yürüsün ve bizim de kayıtlarımız düzgün ve güncel olsun." diye konuştu.
Vatandaşların asıl adresinin yanı sıra diğer adreslerinin de olabildiğine işaret eden Güner, kanunda yapılan değişiklikle asıl adres ile diğer adresin aynı hukuki değere sahip hale getirildiğini ifade etti.
Kendilerine bu konuyla ilgili en çok 'Seçimlerde ikinci adreste oy kullanabilecek miyim?' sorusunun geldiğini belirten Güner, "Seçim olduğu için bizim üzerimize düşen bir görev değil. Seçimlerin yönetimi Yüksek Seçim Kuruluna ait. Bir yüksek yargı kuruluşu, onun vereceği karar. Ama bu kanunda iki adresin eş değer etkiye sahip olduğunu Türkiye Büyük Millet Meclisi kabul etti. Bu kanun yürürlüğe girdi." dedi.
"HASTANELER YENİ DOĞAN ÇOCUKLARI NÜFUSA KAYDEDEBİLECEK"
Güner, sağlık kuruluşunda doğan bir çocuğun, artık ebeveyninin nüfus müdürlüğüne gitmesine gerek kalmadan hastanenin dahil olduğu sistem üzerinden kaydının oluşturulabileceğini anlattı.
Konuyla ilgili altyapı çalışmalarının devam ettiğini belirten Güner, "Çocuk hastanede doğdu. Anne ve babası, hastane yönetimine gidip 'Bizim bu hastanede doğan çocuğumuzu şu isimle tescil edin' derse hastane aynı nüfus müdürlüğü gibi müracaatı alacak, doğum tutanağı düzenleyecek, imza ettirecek. Bunun altyapısı sağlandığında bizim vereceğimiz bağlantıyla bu doğum olayını sisteme girecek. Nüfus müdürlüğüne gitmeye gerek kalmayacak." bilgisini aktardı.
Güner, kanunda yapılan bir başka değişiklikle isim ve soy isimlerdeki harf değişikliklerinin mahkemeye gidilmesine gerek kalmadan, oluşturulacak İdare Kurulu kararlarınca düzeltilebilmesinin önünün açıldığını kaydetti.