Hastanelerdeki usulsüzlük olaylarının ardı arkası kesilmiyor. Sağlık kurumlarının fatura ve reçetelerini mercek altına alan Çalışma Bakanlığı trajikomik vakalarla karşılaştı.
Bakanlık, incelemelerde 225 vatandaşa ölümünden sonra ilaç yazıldığını ortaya çıkardı. Ankara'da bazı gazetecilerle öğle yemeğinde bir araya gelen Çalışma Bakanı Faruk Çelik, sağlık hizmetlerinde yaşanan suistimalleri ve bunu önlemek için alacakları tedbirleri anlattı. Vatandaşın hastanelere ve ilaca erişimini kolaylaştırmak için ciddi adımlar attıklarını belirten Bakan Çelik, "Ama açılan bu kapılar sonucunda suistimaller de yaşanıyor. Son olarak 225 ölen vatandaşa ölümünden sonra ilaç yazıldığını tespit ettik." dedi.
Sağlık hizmetine erişimin kolaylaşmasını bazı vatandaşların da suistimal ettiğini dile getiren Çelik, "Adam, A hastanesine gidiyor, 3 gün geçmeden başka bir hekime daha gidiyor." örneğini verdi. Bu sebeple aynı tetkiklerin defalarca yapıldığını ve devletin bu yolla zarara uğradığını bildirdi. Faruk Çelik, bunu önlemek amacıyla tomografi ve MR gibi radyoloji ağırlıklı 222 farklı tetkik için bazı sınırlamalar getireceklerini kaydetti. Buna göre 1 Ocak 2009'dan itibaren söz konusu kapsama giren tetkiklerin yeniden yapılabilmesi üzerinden belli bir sürenin geçmesi beklenecek. Aynı tetkiki süre dolmadan yaptırmak isteyen masrafı cebinden karşılayacak. Bakan Çelik, aynı dala başka bir hekime gitmek için de 10 gün sınırı getireceklerini açıkladı.
1 Ekim'de yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası'na ilişkin de bilgi veren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, reformun en önemli ayaklarından birini 'aile hekimliği' uygulamasının oluşturduğunu aktardı. 23 ilde aile hekimliği altyapısının hazır olduğunu ve Denizli, Isparta, Gümüşhane ve Bayburt'ta 1 Kasım'dan itibaren pilot uygulamanın başlayacağını ifade etti. Bu illerde sevk zinciri uygulamasını da başlatacaklarına dikkat çekerken, "Vatandaş sağlık hizmetini ilk olarak aile hekiminden alacak. Aile hekimi ilaç yazacak ya da durumuna göre 'senin hastaneye veya fakülteye gitmen gerekli' diyecek." açıklamasını yaptı. Bakanın verdiği bilgiye göre hastanın aile hekimine ödeme yapmayacak. Ancak sevk almadan bir üst sağlık kuruluşuna giderse bu durumda sağlık ocağına 11, devlet hastanesine 25, üniversite hastanelerine de 60 YTL'ye kadar fark ödeyecek.
Aile hekimliğinin 'sevk merkezine' dönüşmesini de istemediklerine işaret eden Çelik, "Hollanda'da ayaktan tedavilerin yüzde 85'i birinci basamak olan sağlık merkezlerine gidiyor. Türkiye'de herkes bir numaralı doktora gitmek istiyor. Onun için pilot uygulamaya bakıp göreceğiz. Bu uygulama eğer bir sevk merkezi haline dönüşürse sorun çözen değil, hastayı transfer eden bir yapıya dönerse bunun kalkması için elimden gelen mücadeleyi veririm." değerlendirmesinde bulundu. Faruk Çelik, ayaktan tedavilerin yüzde 60'ının bile aile hekimliğinde yapılması halinde devletin yılda 3 milyar YTL tasarruf edeceğini söyledi.
Başbakan 3 çocukta haklı
Çalışma Bakanı Faruk Çelik, konuşmasında genç Türkiye nüfusunun hızla yaşlanmaya başladığını dile getirdi. Şu an nüfusun yüzde 5,5'ine denk gelen 65 yaş üstü nüfusun 2017'de yüzde 7'ye çıkacağını belirtirken, "Ciddi bir yaşlanma süreci var. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 3 çocuk yapılmalı, derken gelecek açısından haklı. Genç nüfus avantajımızı kullanamıyoruz." ifadesini kullandı. Türkiye'de 15 milyon 599 bin aktif sigortalı olduğunu, emekli sayısının ise 7 milyon 873 bine çıktığını anlatan Çelik, her iki çalışanın bir emekliyi finanse etmek zorunda kaldığını bildirdi. Oysa bu oran Avrupa'da 4 çalışana 1 emekli seviyesinde. Sosyal güvenlik reformu ile Türkiye'de oranın 3 çalışana 1 emekli düzeyine getirilmesi hedefleniyor.
