Bursa'nın merkez Gürsu ilçesinde yaşayan Feridun (51) ve Gülçin (34) İvdil çiftinin 1 ay sonra ikinci çocukları dünyaya gelecek. Yüzde 80 engelli raporu olan Feridun İvdil'in aynı zamanda akciğerinde sönme mevcut. 650 liralık engelli maaşı bulunan çift, 350 liraya kaldıkları kiralık evde komşularının verdikleri eşyalarla yaşamaya çalışıyor. Evlerinde yiyecek bir şey olmayan aile, bir ay sonra doğacak erkek çocukları için yetkililerden yardım bekliyor. Evlerinde ısınacak bir şey bulunmayan İvdil çifti, her gece Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi koridorlarında bulunan kaloriferlerde ısınıyor, koridorda bulunan banklarda yatıyor.
Yüzde 88 engelli raporu olduğunu belirterek bir ay sonra doğacak çocuğu için yardım isteyen Feridun İvdil, "Ben yüzde 88 engelliyim. Eşim 8 aylık hamile, fakat oturduğumuz ev oturulacak bir halde değil. 650 lira engelli maaşı alıyorum. Bu engelli maaşı ev kirası, elektrik, suya gidiyor. Yeme-içme zaten yok. Komşularımız getiriyor yemeklerimizi. Bir aydır hastane kapılarında yaşıyoruz, hastanede ısınıyoruz. Ev soğuk, üşüyoruz, hasta olduk" diye konuştu.
Kendisinin de hastalığı bulunduğunu söyleyen Feridun İvdil, "Ben zaten hastayım. Hastaneye müracaat ettim, doktorlar akciğerimde leke olduğunu söyledi. Tedavimi olamıyorum, ilacımı alamıyorum. Benim durumum kötü, ona rağmen kendi durumumu bıraktım, eşimin halini düşünmeye başladım. Buradan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na sesleniyorum, lütfen bizi bu soğuk yerden kurtarın" dedi.
Çocuğunun 1 ay sonra dünyaya geleceğini, kaldıkları evde bebeğin yaşayamayacağını ifade eden İvdil, "Çocuğum dünyaya gelecek. Oturduğumuz bu soğuk odada çocuğumuz ölür, bu çocuğa bakamayız. Daha çocuğa 1 elbise bile alamadım. 650 lirayla ne alayım? Biz 1 aydır hastane kapılarında yatıp kalkıyoruz. Bize bir el uzatın lütfen sayın bakanım" diyerek yardım istedi.
"ÖLESECEKSEK İKİMİZ BERABER ÖLELİM"
Kendilerine destek olan kimsenin bulunmadığını söyleyen İvdil, "Kendi ailem de bana düşman, eşimin ailesi de. Bizi koparmak istiyorlar. Biz ayrılmak istemiyoruz. Öleceksek ikimiz beraber ölelim. Battaniyemiz falan hiç bir şeyimiz yok, yakacak bir şeyimiz yok. Soba yok, doğal gaz yok, ev soğuk. Evin içinde kertenkeleler geziyor. Geçen eşimin ayağını kertenkele ısırmış, ayağı şişti, hastaneye götürdüm iğne falan vuruldu. O günden bugüne 1 aydır hastane kapılarında kalıyoruz. Her gece hastane koridorlarında, kalorifer başlarında ısınıyoruz" diye konuştu.
Sekiz aylık hamile olduğunu, doğacak çocuğu için daha hiçbir şey alamadığını söyleyen Gülçin İvdil ise, "Durumumuz yok, ev soğuk, evde kertenkeleler dolaşıyor, üşüyoruz. Bu ısıtıcıyla ısınıyoruz, ama ancak kendini ısıtıyor, bizi ısıtmıyor. Soba da alamadık. Lütfen bize yardım edin, rica ediyoruz. Neresi olursa olsun, ben başka bir yerde kalmaya razıyım. Öyle bir zaman oluyor ki, çaya kuru ekmeği batırıp da yiyorum. Bir taraftan da eşime üzülüyorum. Eşimin akciğerinde leke varmış, ameliyat olması lazım. İyi huylu mu, kötü huylu mu bilmiyoruz. Benim ilacımı da alamadık, eşimin ilacını da alamadık. Hastaneye gidiyoruz, bize para veriyorlar sadaka olsun diye. Kim yardımda bulunuyorsa Allah razı olsun. Bu evdeki eşyaların hepsi oradan buradan gelen eşyalar" dedi.
MEYVE YEMEYE HASRET KALDIM
Eşinin 650 liralık maaşı ile geçinmeye çalıştıklarını söyleyen Gülçin İvdil, "Eve 350 lira kira veriyoruz, suyu, elektriği derken zaten başka bir şey kalmıyor. Meyve yemeye hasret kaldım. Hamile kaldığımdan beri meyve alamadım” diye konuşarak yetkililerden yardım beklediklerini ifade etti.