İzmir'de lösemi tedavisi gördüğü hastane odasında oynadığı bilgisayar oyunlarından etkilenerek İngilizce öğrenmeye başlayan Tufan Çiçek, hem hastalığını yendi hem de öğrendiği İngilizce sayesinde Oxford Üniversitesinin Türkiye'de üniversite öğrencileri arasında düzenlediği hikaye yarışmasında ikinci olmayı başardı.
Konak ilçesinde yaşayan 19 yaşındaki Tufan Çiçek'e 8 yıl önce rahatsızlanmasının ardından başvurduğu Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde lösemi teşhisi konuldu.
Doktorları, hastanede bir yıl kemoterapi gören Çiçek'in odasında sıkılmaması için bilgisayar oyunları oynamasına izin verdi. Oyunları rahat şekilde oynamak için İngilizce kelimeleri sözlükten araştıran Çiçek, hastanede tedavi edilen çocukların eğitim gördüğü okulda İngilizce öğrenmek için öğretmenlerinden destek almaya başladı.
İngilizceye ilgisi hastaneden taburcu olduktan sonra da devam eden Çiçek, okula gidemediği 2 yıl boyunca evinde kendi olanaklarıyla yabancı dil öğrenmeye devam etti.
Çiçek, tedavisinin tamamlanmasının ardından okuluna dönerken, İngilizceyi daha iyi konuşup anlamak için özel bir kursa gitmeye başladı. Hastalığının bir yıl sonra tekrarlamasının ardından yeniden hastanede tedavi görmeye başlayan Çiçek'in "en yakın dostu" yine İngilizce oldu.
Tedavi gördüğü süre boyunca İngilizce kitaplar okuyan Çiçek, girdiği üniversite sınavında Dokuz Eylül Üniversitesi İstatistik Bölümü'nü kazandı, bir yıl da İngilizce hazırlık okudu.
Çiçek'in İngilizceye ilgisi öğretim üyelerinin dikkatini çekti. Bu yıl birinci sınıfa başlayan Çiçek, Oxford Üniversitesinin mayıs ayında Türkiye'deki üniversite öğrencileri arasında düzenlediği İngilizce hikaye yazma yarışmasında ikinci olmayı başardı.
Çiçek, başarısını yıllarca tedavi gördüğü hastanedeki doktorlarla paylaştı.
"Bilgisayar oyunları sayesinde İngilizce öğrendim, hayatım değişti"
Tufan Çiçek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastalığı nedeniyle yıllarca zor günler yaşadığını, yarışmada ikinci olduğunu öğrendiğinde ise çok mutlu olduğunu söyledi.
Sağlığına kavuşma sürecinde en büyük destekçisinin annesi Zehra Çiçek olduğunu belirten Çiçek, "Gördüğüm kanser tedavileri nedeniyle küçük yaşlardan bu yana kendimi bulamamıştım. Ama pes etmedim hem kanseri atlattım sonra Oxford Üniversitesinin düzenlediği yarışmada Türkiye ikincisi olmak benim için yaptıklarıma anlam kattı." dedi.
Çiçek, hayata bağlılığıyla hem hastanedeki hem de okuldaki arkadaşlarına örnek olduğunu, ne kadar zor günler yaşasa bile hayata bağlılığını hiçbir şeyin koparamadığını ifade etti.
Tüm yaşamını İngilizce öğrenmek üzerine kurguladığını dile getiren Çiçek, şunları kaydetti:
"İngilizce öğrenmeye başlamadan önce kendimi boşlukta hissediyordum. Bilgisayar oyunları sayesinde İngilizce öğrendim, hayatım değişti. Oxford Üniversitesinin düzenlediği yarışmayı öğrendim. Ümidim yoktu ama ikinci olmayı başardım. Bundan sonra daha çok şey yapacağım. Yaptıklarımla bunu kanıtlıyorum. Okulumu tamamladıktan sonra tamamen İngilizceye yönelmek istiyorum."
"Dünyalar benim oldu"
Anne Zehra Çiçek de oğlunun bilgisayarla oyun oynamaya başladığı günü hala unutamadığını, Tufan'ın çok hırslı bir çocuk olduğunu dile getirdi.
Oğlunun İngilizce sayesinde hayata bağlandığını belirten Çiçek, "Oğlumun katıldığı yarışmada derece alması benim için çok önemli değildi. Ben onun bir etkinliğe katılıp mutlu olmasını istedim. Türkiye çapında ilk 10'a girmesi bana yeterdi, ikinci olduğunu öğrendiğimde dünyalar benim oldu." şeklinde konuştu.
Hastane başhekimi Doç. Dr. Mustafa Emiroğlu da Tufan'ın kendileri için ayrı bir yere sahip olduğunu kaydederek, "Biz onun başarılarıyla her zaman gurur duyuyoruz. Evladımızın kontrolleri devam ediyor. Sağlık durumu gayet iyi. Tufan, aslında tüm hastalarımıza ne olursa olsun hayatın devam ettiğini, tedavi sürecinde hayata tutunmanın çok önemli olduğunu gösterdi." diye konuştu.
