• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 2 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Bursa 5 °C
  • Antalya 11 °C
  • İzmir 9 °C

Hastalıkların şifasını arı iğnesinde buluyorlar

Hastalıkların şifasını arı iğnesinde buluyorlar
Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesinde İslam Dikbıyık (46) tarafından kurulan arı çiftliğindeki merkezde, kas ve eklem ağrısı, unutkanlık, romatizma ve grip gibi hastalıkları olan insanlar geleneksel tıp yöntemiyle tedavi ediliyor.


Artvin'de küçükbaş hayvan çobanlığı yapan İslam Dikbıyık (46), 20 yıl önce Bursa?ya taşınarak Cumalikızık köyünde Arı çiftliği kurdu. 2 kovan ile arıcılığa başlayan Dikbıyık, bugün 100 kovana ulaştı. Arı turizmi için de ziyaretçileri ağırlayan çiftlikte bulanan 'apitoryum' adı verilen merkezde kas ve eklem ağrısı, unutkanlık, romatizma ve grip gibi hastalıkları olan insanların vücutlarında bulunan akupunktur noktalarına ağrı iğnesi sokturularak tedavi ediliyor.

İslam Dikbıyık 20 yıl önce çobanlık yaptığı memleketi Artvin'den Bursa'ya geldi. Bursa'ya ilk geldiği yıllarda bir tanıdığı vasıtasıyla arıcılığa merak salan Dikbıyık, bir bahçe kiralayarak 2 kovan ile arıcılığa başladı. Geçen süre içinde kendisini arıcılıkta geliştiren Dikbıyık, ulaştığı 100 kovan ile birlikte apiterapi adı verilen arı ile yapılan geleneksel tıp yöntemi tedavileri için arı üretmeye başladı. Son zamanlarda geleneksel tıp yöntemlerinin yaygınlaşmasıyla beraber kas ve eklem ağrıları, romatizma, unutkanlık, grip gibi hastalığı olan kişiler şifayı ağrı iğnesinde bulmaya başladı. Halk arasında arı sokması olarak bilinen apitoksin terapide arı, bir doktor yardımıyla vücutta bulunan akupunktur noktalarına getirilerek hastayı sokması sağlanıyor. Böylece arı iğnesinde bulunan maddeler hastanın vücuduna geçerek iyileşmesine yardımcı oluyor. Hamile, arıya karşı alerjisi olan ve 1 yaş altı çocuklar hariç herkese uygulanabilen apitoksin terapinin kaç seans yapılacağı hastanın durumuna göre belli oluyor. Günümüzde popülerleşen bu tedavi yöntemi ile birlikte insanlar hem tedavi olmak hem de arı kovanlarını ve arıları yakından görmek için ?Apiturizm? adı verilen yeni bir turizm akımı başlattı. Apiturizmde insanlar hastalıklarına şifa bulmak için çiftlikleri ziyaret ederken hem de buralarda özel kostümler giyerek arılara yakından bakma fırsatı buluyor.

?ARI ÜZERİNE ÇALIŞMA YAPAN BİRÇOK ÜNİVERSİTEYE ÜRÜN TEDARİK EDİYORUM?

Bursa'da müşteri kapasitesi fazla olduğundan dolayı buraya geldiğini ve burada arı çobanlığına başladığını belirten İslam Dikbıyık, ?Doğal mesleğimin arıcılık olduğunu tespit ettim. Türkiye'deki üniversitelere ürün tedarik ediyoruz. Üniversitelerde arı ürünleri üzerine çalışmalar yapılıyor. Sektörün büyümesi ve gelişmesi için ürün tedarik ediyoruz. Bir çok üniversiteden hocalarımızla ortak çalışmalarımız oluyor. Çiftliğimizde doktorumuz var. Gelen hastalarla o ilgileniyor. Ayak ağrıları nedeniyle yaşlı insanlar tedavi olmak için geliyorlar. Eskiden arı sokma yöntemiyle tedaviler yapılırdı. Hocamız yaşlı insanların bacaklarındaki akupunktur noktalarına arı iğnesi uygulaması yapıyor' dedi.

SON MODA TURİZM APİTURİZM

Haftasonu insanların çiftliğe yoğun ilgi gösterdiğini belirten Dikbıyık, ?Çiftliğimizde arı sevme yerimiz var. Kovanları açıyoruz. Maskeleri giydiriyoruz. Kovanlarda kraliçe arı ve işçi arıyı gösteriyoruz. Arıların dansını gösteriyoruz. Arıların su içmesini gösteriyoruz. İnsanlar çok keyif alıyorlar. Çiftliğimiz aile ortamı. Davet ettiğimiz insanların ailesiyle birlikte gelmelerini istiyoruz. Çiftliğimiz aynı zamanda apiturizm için kullanılıyor. İnsanlar geliyor, birlikte kovanları alıyoruz. Kovanlardan polen topluyoruz. Polenleri temizleyip buzdolabına atıyoruz. Bizim tek şartımız var o da gelen misafirlerin bizlerle birlikte çalışması. Odun kesilecek, soba yakılacak, köze çoban çayı demlenecek. Hiç kimseden ücret almıyoruzö dedi.

ARI ZEHRİNİN FAYDALARI SAYMAKLA BİTMEZ

Arı zehrinin ve ürünlerinin faydalarının sayılmayacak kadar çok olduğunu belirten Apiterapist Doktor İmren Işık, ?Öncelikle genel sağlığımızı geliştirici alanda etkinlikleri mevcut. Sağlıklıyken de kullanmakta fayda var çünkü bağışıklık sistemimizi provoke ederek bizi daha dirençli hale getiriyorlar. Soğuk algınlıkları, bütün bakteriyel ve mantar hastalıkları, romatizmal hastalıklar, damarsal bozukluklar ve doku içinde madde alışverişi bozukluklarında kullanılmaktadır. Arı zehrini kullanabilmesi için önce hastanın alerjiye karşı testini yapmak gerekiyor. Toksine karşı alerjisi yoksa ilk arı sokturma, biyolojik arı sokturma şeklinde yapılıyor. Haftada iki veya üç olmak üzere uygulama şekli ve uygulama alanı da değişiyor. Bu destekler kişiye, hastalığa özeldir. Hastalığın dönemine de özeldirö dedi.

APİTOKSİN TERAPİ KİMLERE UYGULANMAZ

Apitoksin terapinin kimlere yapılabileceğini anlatan Işık, 18 yaşını doldurmuş olması gerekir. Kanama, pıhtılaşma bozukluğuyla seyreden bir kan hastalığının olmaması gerekiyor. Kontrol altına alınamayan kalp damar hastalığının olmaması gerekiyor. Gebelikte uygulanmaz. Emzikli dönemde de tercihimiz değil. Arı zehri haricinde kovan ürünleri ve tüm arı ürünleri bağışıklık sisteminin tamamlanması beklenir. Yani bir yaş üstü herkeste uygulanabilir dedi.

 

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 2422 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim