Hipokondriazis, kişiyi oldukça üzen bir rahatsızlık. Çevrenizde bu hastalığa sahip kişilere mutlaka rastlamışızdır. Hastalık hastası olan bireyler hastaneleri tek tek gezerler fakat asla hastalıklarının geçtiğine inanmazlar. Onlara göre doktorların hiçbiri tam anlamıyla rahatsızlığının ne olduğunu bilmez ve kimse onları anlamaz. Günümüzde oldukça sık rastlanan sorunu Dr. Mehmet Yavuz'la konuştuk.
Hipokondriazis hastalığı nasıl bir hastalıktır?
Hastalık hastası olarak bilinen Hipokondriazis kişinin vücudunda oluşan semptomları yanlış algılayarak takıntılı şekilde kendisini hasta olduğuna inandırmasıdır. Kişi tıbbi bir hastalığı olmamasına karşın kendini hasta olduğuna inandırarak korkar ve şüphe duygusu içine girer. Kendisinin hasta olduğuna inandığı için çevresindeki yakınlarını da bu doğrultuda inandırmaya çalışır. Herhangi bir ağrı, mide bulantısı veya vücudunda oluşan ufak bir sivilce bile hastalık hastası olan kişinin evham yapması ve rahatsız olması için yeterlidir. Bir hekim tarafından kontrol edildiklerinde ilk önce hasta olmadıklarına inanırlar ancak daha sonra tekrar doktor doktor dolaşmaya başlarlar.
Başlıca belirtiler nelerdir?
-Fiziksel rahatsızlığı olduğunu düşünerek korku yaşarlar ve hep şüphe içindedirler.
-Tıbbi olarak bütün analiz ve araştırmalar yapılarak, doktorlar tarafından güvence verilmesine karşın korkuları devam eder.
-Sürekli bedenlerini kontrol ederek tüm dikkatlerini bu konu üzerine yoğunlaştırırlar.
-Ölüm korkusunu normal insanlardan daha fazla yaşarlar.
-İlaçları ve sağlık sektörünü sürekli takip edebilirler.
-Sürekli olarak nabız kontrolü yaparak en ufak bir vücutta oluşan ağrıda hastanelerde tetkik yaptırabilirler.
-Bu hastalığa mensup hastalar genelde yanlarında şeker aleti, tansiyon aleti gibi cihazları hasta olmasalar bile taşıyabilirler.
En çok kimlerde görülür?
Hastalık depresif eğilimleri olan ve anksiyete bozukluğu olan kişilerde rastlanabilir. Aynı zamanda ilgi eksikliği yaşayan, sevgiye muhtaç kişilerde ilgiyi çekmek adına da bu hastalık başlayabilir. Kişinin yaşadığı birçok sorunda ileriki zamanlarda bu rahatsızlığın başlamasına sebep verebilir. Çok ağır işlerde çalışması ve ekonomik zorluk çekmesi ailesel sorunlarla birlikte bireyin uyku ve yeme düzenin bozulması da belli bir dönem sonra kişinin bedenine daha fazla önem göstermesine sebep olabilir.
Aynı şekilde fazlasıyla temizlik yaparak titizlik hastalığı olan obsesif hastalarda bu duruma eğilimli olan kişilerdir. Bireyin daha önceden yanlış bir hekim tercih etmiş olması ya da herhangi bir hastalığının teşhisinin bilinmemesi de bu rahatsızlığın başlamasına sebep olarak kişinin doktorlara olan güveninin azalmasına neden olabilir. Genetik olarak ailede başka birinde olması da hasatlık hastalığının kişide görülmesini sağlayabilir. Kronik rahatsızlığı olan kişilerde de Hipokondriazis görülebilir.
Kadın veya erkek olarak ayırmak mümkün değildir. Bu hastalık her iki cinsiyette de eşit oranda görülebilmektedir. Yaş ortalaması olarak 20-30 yaş arasında başlayabilir. Fakat kesin tanılar koymak mümkün değildir."
En iyi dostu kendisini dinleyendir
Bu hastalığı yaşayan kişiler sürekli olarak kendilerini hasta hissettikleri için çevrelerindeki kişilerden ilgi isterler ve karşı tarafa bıkkınlık verecek şekilde hasta olduklarına inanmaları için ısrarda bulunurlar. Karşı taraf eğer bu duruma inanmaz ya da kişiyi önemsemezse daha çok sinirlenirler ve öfke duyarlar buna bağlı olarak da kişisel bozukluklar gösterebilirler." Hastalık hastalığı olanlar, kendi hastalık hikâyeleri ile etrafındakileri bıktırırlar. Çevresindeki yakınlarının sürekli onu dinlemelerini ve inanmalarını isterler. Sende bir şey yok evham yapıyorsun diyenlere çok sinirlenirler. Onlar için en iyi dostlar kendilerini en iyi dinleyen kişilerdir.
Sosyal yaşamında ne gibi değişiklikler yaşarlar?
Kişinin bireysel hayatındaki arkadaşları ya da çevresi ile olan ilişkileri bozulabilir. Sürekli kendi bedeni ile ilgilendiği için iş ve sosyal yaşamında ki konsantrasyonu bozulur. Kişinin beden sağlığına düşkünlüğü yüzünden maddi olarak aşırı ve gereksiz harcamalar yapması da mümkündür."