“Kısa yoldan köşeyi dönme” mantığı maalesef yapılan her işte, hayatın her alanında egemen. Herhangi bir şey popüler olmaya görsün; ilgilli ilgisiz herkes bir anda o alana yöneliyor, o işin uzmanı kesiliyor.
Denetimsizlik sorunu var
Obezite, basında en çok yer alan ciddi sağlık sorunlarından biri. Hal böyle olunca da normal olarak herkesin ilgi odağında. Bu konuda eğitim alan, almayan, uzman olan veya olmayan ve hatta konudan bihaber durumda bulunanlar bile fikir yürütmeye başladı. Hayli uzmanlık gerektiren ve hata kaldırmayan bu alanda ciddi bir denetimsizlik sorunu var. Herkesin el atması kargaşa ortamına neden oluyor. Bazı özel hastaneler ve konuya kendini dahil eden kimi cerrahlar, reklam boyutunda “bu işi dünyada en iyi yapan otorite” olarak lanse etmeyle daha çok meşguller. Bu kadar denetimsiz ortamda bir de “bariatri koordinatörü”, “obezite koordinatörü” gibi aracılar da var. Hiç bir yasal ya da bilimsel alt yapısı ve tanımı olmayan sıfatları taşıyan kişiler hasta ile doktor arasında aracılık yapan bu insanların çoğunun eğitimi, bilgisi ve becerisi artık tartışılır hale geldi.
Hasta yönlendirmek sorumluluk ister
Kendilerine danışan obez insanlara "hastam" diyebiliyorlar koordinatörler... Sizin birine “benim hastam” diyebilmeniz için üniversite sınavlarına girip ilk yüzde 1 içine girecek kadar başarılı olmanız lazım. Sonra 6 yıllık Tıp fakültesini bitirip doktor ünvanına sahip olduğunuzda birine 'hastam' diye hitap edebilirsiniz! Tabii ki bariatrik cerrahi koordinatörlüğü olmalıdır ve olacaktır. Ancak; Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda acil önlem alması gerekmektedir. Ülkemizde obezite cerrahisi sonrası komplikasyon oranları maalesef dünya standartlarına göre yüksek. Bu oranlarda eğitimsiz ve deneyimsiz merkezler kadar, hasta yönlendiren koordinatörler ve yaşam koçlarının da rolü var. Tabii ki bu işi layıkı ile yapan koordinatörler de mevcut. Bağlı bulundukları hekimin kontrolü altında çalışan, onlardan habersiz hiçbir şey yapmayan, bilimsel ve etik değerlerin dışına çıkmayanlar ne mutlu ki işini kurallara göre ve etik çerçevede yapıyor.
Türkiye'de obezite ve metabolik cerrahi ile ilgili iki güzide cerrahi derneği bulunmakta. Bu derneklerin toplum sağlığını korumak gibi bir görevleri de var. Değerli dernek yöneticilerinin bu alanda çalışmalar yapması gerekmekte. Bariatrik cerrahi koordinatörlüğünün kriterleri, eğitim ve sertifikasyon koşulları belirlenmeli. Buna göre bu yeni tanımlanmaya çalışılan meslek kolunda yasal bir statü oluşturulmalı. Bu mesleği hakkı ile icra eden değerli arkadaşlarımız da artık tanımlanmış bir meslek sorumluluğunda kendiilerini geliştirmeli.
Obezite ile mücadele, bilimsel temellerde olmadığı sürece obez bireylerin bekleyen tehlikeler çoğalır. atar. Türkiye’ de obezite cerrahisinin bu kontrolsüzlüğü çok yakın bir zamanda ülkenin başına ciddi sorunlar da açabilir. Bakanlık ve derneklerin kesinlikle bu konuda daha duyarlı olması gerektiğine inanıyorum..
Doç. Dr. Aziz Sümer
Genel ve Obezite Cerrahisi Uzmanı
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi