Yağdan fakir diyetler
Beslenme uzmanlarının hemen hepsi, günlük kalori miktarının en fazla yüzde 30’unun yağdan kaynaklanması gerektiği görüşünde. Daha düşük yağ oranlarının zayıflattığı biliniyor. Bir de çok düşük yağ içeren diyetler var. California’lı kardiyolog Dr. Ornish’in adını taşıyan diyet bunlardan en ünlüsü. Yağı fevkalade kısıtlayan bu beslenme tarzının, uygulandığı zaman damar sertliğinin durduğu hatta gerilediğini gösteren çalışmalar var. Lakin, çok düşük yağlı diyetlere uzun süre devam etmek hiç de kolay değil.
Yüksek protein diyetleri
Düşük karbonhidratlı diyetlerle el ele giden bir diyet türü de proteinden zengin beslenme tarzıdır. Yemeklerdeki protein miktarını artırarak kilo vermek ve ulaşılan kiloyu korumak mümkündür. Ama, proteinin kaynağını iyi seçmek gerekir. Her gün 2-3 öğün hayvani gıdalarla beslenen biri kilo verir ama onun sağlıklı beslendiği söylenemez. Hele kalp, böbrek ve karaciğer hastalığı olanların bu noktaya çok dikkat etmeleri gerekir. Çoğu kişi için, uzun süreli olmamak koşuluyla, örneğin 3-4 aylık süre için yüksek proteinli diyetle kilo vermek uygun olabilir.
Açlık diyetleri
Kısa sürede büyük kilo kaybına yol açan bu tarz beslenmede amaç çok düşük kalorili besinlerle enerji dengesini olabildiğince negatif yapmaktır. Böylece hızla kilo vermek mümkün olur. Bu süreçte yüksek tansiyonun düştüğü, şeker hastalığı varsa kontrolünün kolaylaştığı hatta bazı erken olguların düzeldiği de bir gerçektir. Buna karşılık, beslenme bozuklukları ve buna bağlı ciddi sağlık sorunları gibi tehlikeli tarafları da vardır. Üstelik, elde edilen kilo kaybı diğer diyetlere göre daha kalıcı da değildir. Bir zamanlar çok moda olan çok düşük kalorili diyetler sakıncaları nedeniyle son yıllarda gözden düştü.