• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 3 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Bursa 5 °C
  • Antalya 12 °C
  • İzmir 9 °C

Hamilelikte ortaya çıkan varis problemi ve tedavisi

Hamilelikte ortaya çıkan varis problemi ve tedavisi
Hamilelik süresince pek çok kadın varis problemiyle karşılaşır. Peki varisler neden hamilelikte ortaya çıkar ve tedavisi mümkün müdür?

Hamilelik süresince pek çok kadın varis problemiyle karşılaşır. Peki varisler neden hamilelikte ortaya çıkar ve tedavisi mümkün müdür? Dr. Deniz Durak, "Hamilelik sırasında; başta projesteron, östrojen hormonunun aşırı artmasıyla hormonal ve kimyasal değişiklikler, özellikle ilk üç ay süresinde deri içi ve deri altında görülen kılcal damarlar ve derialtında genişlemiş 1-2 mmlik yeşil geniş damarlar, daha kalın, kıvrımlı mavi-yeşil damarların yoksa ortaya çıkmasına, daha önceden varsa artmasına neden olabileceğini belirtiyor."

Hormonal değişiklikler aynı zamanda toplardamar duvar elastikiyeti ve yapısına etki ederek, kanın geri kaçmasına engel olan kapakçıkların çalışmasının bozulmasına ve toplardamarlarda yetmezliğe neden olabiliyor. Hamileliğin ilerleyen dönemlerinde vücudun su tutmasına bağlı olarak doku ve dolaşımdaki sıvı miktarının artması, hamileliğin ilerleyen dönemlerinde rahmin büyüyerek bacaktan gelen toplardamarlara bası yapması nedeniyle bacaklarda venöz tansiyonun artması varisleri ortaya çıkarır. Bütün bu nedenler sonucunda değişik görünüş ve şekillerde varisler (hem kılcal damarlar hem de boğum boğum damarlar) hamilelikte ortaya çıkabilir, daha önceden var olan varislerde artma olabilir.

Tıbbi olarak varislerin neden olduğu şişlik ve ağrı dışında daha ciddi sayılabilecek sorunlara gelirsek: Boğum boğum olan damarlar içinde hareketsizlik, rahmin basısı nedenleriyle "tromboflebit" denilen yüzeyel damarlar içinde pıhtılaşma gelişebilir. Hamilelik damariçinde pıhtı oluşma riskini arttırır. Derinin altındaki yüzeyel damar içinde pıhtı olan bölgede dokunmadan da olan ağrı, dokunmakla, hatta elbise temasıyla artan, hassas sertlik, kızarıklık görülür. Pıhtı gelişmesi halinde bazı durumlarda kan sulandırıcı diyebileceğimiz iğneleri bazen hamilelik boyunca ciltaltına yapmak gerekebilir. Bazı durumlarda ise iğne kullanılmadan hasta takibe alınır, pıhtıda ilerleme veya buna bağlı olarak derin venlerde bir sorun ortaya çıkarma ihtimali görülürse- ki çok nadirdir, o zaman kan sulandırıcı iğne uygulamasına geçilir. Damar içi pıhtının neden olduğu ağrı ve hassasiyet hamilelikte güvenlikle kullanılabilen ağızdan alınan ağrı kesici ilaçlarla ilaçlar (örneğin Paracetamol) ve yine hamilelikte kullanımı güvenli sayılabilecek deriye sürülebilecek kremler ile 1-2 hafta içinde kendiliğinden düzelirler ama bu dönemde sıkıntı verirler. Bu dönemde ve sonrasında doktorunuzun önereceği uygun ebat ve basınçta varis çorabı kullanmak gerekir. 

Hamilelik sırasında yalnızca bacaklarda değil genital bölge ve kasık çevresinde da varisler ortaya çıkabilir. Kalça-leğen kemiği etrafındaki bölgedeki toplardamarlar içinde tansiyonunun artmasına bağlı bu bölgede rahatsızlık/ağrı şikayetiyle beraber “Pelvik Konjesyon Sendromu” denen durum ortaya çıkabilir. Kasık, vajende ortaya çıkan varisler hastaları korkutmalarına ve bir miktar hassasiyete neden olmalarına rağmen çok büyük bir olasılıkla ciddi sorunlara neden olmazlar. Bazen bu damarların içinde pıhtı oluşmuna bağlı ağrılar olabilir. Hamilelik sonrasında genital bölgede ve kasıklarda ortaya çıkmış bu anormal damarların büyük çoğunluğu kendiliğinden ortadan kalkar. Tıbbi kaynaklar bu şekildeki her 100 hastadan ortalama 5 ve 10 tanesinde doğum sonrası bu damarların devam ettiği belirtiyor.

Varislere bağlı dış kanama sık görülmeyen ancak görüldüğünde hastaları endişeye sevk eden bir durumdur. Artmış venöz tansiyona bağlı ciltte incelmeye yol açmış damarlardan ufak bir travmayla kanama olabilir ancak üzerine yapılabilecek basınçla bu kanamalar durur. 

Hamilelik ve Bacak Derin Toplar Damarlarında pıhtı oluşumu-Derin Ven Trombozu (DVT)

Hamilelik sırasında ve lohusalık döneminde toplardamarlarda karşılaşılabilecek en ciddi tıbbi sorun, varis ile aslında direkt ilişkili olmayan, derin toplardamarlarda pıhtı gelişmesidir (Derin Ven Trombozu-DVT). Bacağın derin toplardamarlarında pıhtı oluşumu her 500 ila 2000 hamileden 1 tanesinde görülebilen, doğum sonrası erken dönemde hamileliğe göre daha fazla ortaya çıkan bir durumdur. DVT nedeniyle derin venlerdeki pıhtının Akciğere atması Pulmoner Emboli-PE olarak tanımlanır. Gelişmiş ülkelerde anne ölümlerinin en sık sebebi bacaktaki pıhtının Akciğere atması nedeniyle olan solunum sıkıntısıdır. Bu nedenle hamilelik sırasında gebelerin yakın takibi, herhangi bir şikayet halinde doktorlarına ulaşıp konunun uzmanına yönlendirilmeleri, bacak derin toplardamarlarında oluşan pıhtıya bağlı olabilecek riskleri azaltır. Hamile kadının yakın ailesinde veya kendisinde daha önce kendiliğinden gelişen yüzeyel damarlarda pıhtı, bacak derin toplardamarlarında pıhtı, bacaktaki pıhtının akciğerlere atması sonucu solunum sıkıntısı, tekrarlayan düşük öyküsü mevcut ise hamile kadının kendisinde de derin toplardamarlarda pıhtı gelişimine karşı bazı kan tetkiklerinin yapılması, bu tetkikler sonucunda sorun saptanan hamile hastaların derin venlerinde pıhtı gelişmemesi, daha önceden pıhtı olmuş ise tekrarlamaması, pıhtı oluşmuş ise ilerlememesi, bacaktaki pıhtının Akciğerlere atmaması için Duplex Ultrason(damar ultasonu) inceleme sonrası hamilelik boyunca kan sulandırıcı iğneleri uygulamaları, uygun ebatta ve basınçta varis çorabını koruyucu veya tedavi amaçlı olarak kullanmaları gerekebilir. Bacak derin toplardamarlarında pıhtı ortaya çıkması halinde hamilelikte ağızdan alınabilen bir ilaç henüz mevcut değildir. Böyle bir öykü mevcut ise veya bacakta ani gelişen aşırı şişlik ve ağrı durumlarında Duplex Ultrason(damar ultrasonu) ile hastayı mutlaka değerlendirmek gerekir. Kendisinde veya yakınlarında böyle bir öykü olmayan hamilelerin düzenli gebelik takiplerinde doktorun şüphelenmesi halinde toplardamar kaynaklı bir sorun olasılığına karşı doktoru tarafından yönlendirilmesi uygun bir yaklaşımdır. 

Hamilelikte egzersiz

Hamileliğin izin verdiği ölçüde egzersizler, en azından yürüyüş, bacak kaslarının derin toplardamarlar içindeki kanı kalbe pompalamasına, bacaklarda kanın durgunluk ve göllenmesinin önlenmesine ve şişliklerin de azalmasına neden olur. Egzersiz bu nedenle bacağın derin ve yüzeyel damarlarında pıhtı ortaya çıkma olasılığını da azaltır. Hamilelik sırasında bir şekilde yatak istirahati gerekiyorsa bile pasif egzersizler örneğin bacağı sık aralıklarla çekip uzatmak, bacağa uygulanacak hafif masaj bile venöz kan dolaşımını arttırır, bacakta kanın göllenmesini önler, ancak egzersiz tek başına varis oluşumunu engellemez. Ayağı uzatmak şişlikleri azaltır, bacağı dinlendirir.

Tedavi seçenekleri

Varis çorabı
Altta yatan bir toplardamar yetmezliği olmadan sadece ince kılcal damarlar veya biraz daha kalın yeşil damarların olması halinde bunlara yönelik olarak varis çorabı kullanımına da gerek yoktur.

Kılcal damarlar ve daha kalın yeşil damarlar için bilimsel olarak kanıtlanmış bir ilaç tedavisi olmadığından hamilelik ve emzirme döneminde bu tür varisler için ilaç kullanımına zaten gerek yoktur.

Hamilelikte bacaklarda varis olmadan da şişlikler olabilir. Bu durumda sadece şişliği azaltmak için de bacağı sıkarak şişlikleri indirmek amacıyla varis çorabı kullanımı önerilir. Varis varlığında ise doktorunuzun önereceği uygun ebat ve basınçta varis çorabı kullanmak gerekebilir. Varis çorapları ayaktan yukarıya doğru çorabın uyguladığı basınç azalacak şekilde tasarlanmış özel çoraplardır: Şişliği azalttığı gibi toplardamarlar ve dokuda göllenme nedeniyle oluşan ağrıları da azaltırlar. Normalde varis nedeniyle dizaltı varis çorabı kullanımı öneririz ancak hamilelikte dizüstü varis çorabı kullanımını genellikle tercih ederiz. Sabah duş, tuvalet sonrası varis çorabı giyilir ve yatarken çıkartılır. Varis çorapları kullanımları çok çok konforlu olmasa da giyildiklerinde şişlikleri ortadan kaldırır, şikayetleri azaltırlar. Kullanımları belki çok rahat değildir ancak son yıllarda varis çorapları hem daha ince hem daha sağlam yapılmaktadır. Özellikle sıcak havalarda kullanımları hastalar için sıkıntılı olabilir ancak unutmamak gerekir ki varis çorabı kullanımı rahatlama sağlayacaktır, çoraplar derin toplardamarlarda pıhtı gelişimi ve daha ciddi sorunları önleyebilirler ve üstelik geçici bir süre için kullanılacaktır. Varis çoraplarının kullanılmamaları halinde sonrasında çok daha sıkıntılı olabilecek durumların ortaya çıkabileceği hesaba katılarak bunun için katlanılabilecek bir bedel olarak düşünülmesi uygun olur. Bazı nedenlerle hayat boyu daha fazla basınçta varis çorabı kullanması gereken hastaların olduğunu da bilmek, hatırlamak gerekir.

Diğer tedavi yöntemlerinin variste yeri var mıdır?

Telenjiektazi ve retiküler varisler (Kılcal damarlar ve onlardan biraz daha kalın yeşil damarlar) için tedaviler: Dermolazer ablasyon, radyofrekans ablasyon gibi cilde enerji verilerek damarların dışarıdan kurutulması veya ciltaltı ve cilt içindeki damarların ilaçlarla (skleroterapi) ile kurutulması yöntemleridir.
Altta yatan bir toplardamar yetmezliğinin tıbbi nedenle mutlaka, her zaman tedavi edilmesi gerekmeyebilir. Tedavi gerekip gerekmediğine hastanın şikayetleri, muayene sırasında saptanan bulgular ve duplex ultrason inceleme ile yapılan muayene sonucunda karar verilir. Girişimsel veya cerrahi işlemler yapmak gerekebilir.
Varis hastalığına ister görüntü nedeniyle ister tıbbi nedenlerle olsun hamilelik ve emzirme döneminde zorunlu kalınmadıkça müdahale yapılmaması yaklaşımı geçerlidir. Varislerin bir çoğunun hamilelik bitimi, emzirme sonrası 3-4 aydan 12 aya kadar varan süreler sonunda kendiliğinden kaybolabilmeleri; varislerin tamamına yakınının acil bir durum oluşturmamaları; yapılacak bir girişimle bebeğin ve annenin sağlığını düşük de olsa riske atma olasılığı gibi nedenlerle bu dönemde varislere tedavi uygulamaktan kaçınırız. Ayrıca tıbbi nedenle yapılacak işlemler ister damarın çıkartılmadan lazer veya Radyofrekans gibi enerji ile kurutulması olsun ister Cerrahi (stripping, pake eksizyonu) olsun deri bütünlüğünü bozan ve bir şekilde anestezi gerektiren işlemlerdir. Kılcal ve kılcallardan daha geniş yeşil damarlara yönelik kozmetik bir tedavi uygulansa bile hamileliğin bunları tetiklemesi nedeniyle sonuçları başarılı olmayacaktır. Üstelik düşük de olsa uygulanacak tedavi yöntemlerinin anne ve bebeğe olumsuz etki yapma olasılığı vardır. Hamile olduğunu bilmeden kılcal damarlar için skleroterapi ile tedavi görenlerle ilgili olarak tıbbi yayınlarda anne ve bebeğin sağlığına olumsuz etki olduğunu gösteren bir bulgu olmamasına rağmen varis nedeniyle tedavi için hamilelik ve emzirme süresinin bitmesini beklemek en uygun yaklaşım olarak kabul görür.

Özetle hamilelikte varis 
Sonuç olarak varis, normalde de sık görülen bir rahatsızlık iken hamilelik varisleri ve varise bağlı şikayetleri artabilir. Hamilelik sırasında varislerin hamileliğe bağlı artmış olması, sonrasında düzelme olasılığı bulunması, hamilelikte yapılacak tedavilerin anne ve bebeğe zarar verme olasılığının çok düşük bile olsa bulunması, varisin genellikle acil bir tıbbi sorun olmaması ve bu dönemde kılcal damarlara yönelik yapılacak tedavilerin başarısız olacakları gibi nedenlerle tedavi için hamilelik ve emzirme döneminin bitmesi beklenir. Hamilelerin bu dönemde varislere bağlı görüntü nedeniyle endişelenmelerine gerek yoktur. Tıbbi olarak ise şikayetlerinin ne kadarının varislere bağlı olduğunu anlamak Duplex Ultrason inceleme ile kolaydır ancak her şekilde, tedavi gerekiyorsa bile hamilelik sonrasını beklemeleri gerekecektir. Bu arada bir süre, uygun ebat ve basınçta varis çorabı kullanabilirler. Anayüzeyel toplardamar yetmezliği olanların hamilelik planlıyorlar ise hamilelik döneminde varise bağlı sıkıntı yaşama olasılıklarını azaltmak veya ortadan kaldırmak için önceden tedavi olmaları önerilir.

Hamilelikte bacak derin toplardamarşlarında pıhtı oluşması ise varis ile ilgisi olmayan ayrı bir konu olmasına rağmen toplardamar hastalıklarının en ciddisi olması ve sonuçlarının anne ve bebek üzerine olumsuz etki yapması nedeniyle hamile kadınların, özellikle yukarıda sayılan riskler kendilerinde ve yakınlarında bulunanların, bu konuda bilgili ve bilinçli olmalarında fayda vardır.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 93149 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Ağrısız Doğum Nedir?05 Kasım 2020 Perşembe 17:55
  • Kıbrıs Tüp Bebek Merkezi05 Kasım 2020 Perşembe 17:49
  • Çin Takvimiyle Bebeğin Cinsiyeti Anlaşılır mı?19 Eylül 2020 Cumartesi 13:55
  • Kıbrıs Tüp Bebek Çalışmaları Neden Popüler?10 Eylül 2020 Perşembe 14:32
  • Kürtaj Hakkında En Çok Merak Edilen Konular14 Mayıs 2020 Perşembe 10:44
  • Mikro TESE ameliyatı13 Mayıs 2020 Çarşamba 12:55
  • Kıbrıs Tüp Bebek Tedavisinde Başarı Oranları30 Mart 2020 Pazartesi 13:25
  • Gebelikte Korona Virüsü (COVID19)29 Mart 2020 Pazar 22:03
  • Ertesi Gün Hapı Nedir?22 Şubat 2020 Cumartesi 08:53
  • Gebelik diyabetinin anne karnındaki bebeğe 4 olumsuz etkisi31 Ocak 2020 Cuma 09:26
  • EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
    Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
    Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim