Özellikle şeker metabolizmasının bozulması hem anne hem de bebek sağlığı açısından oldukça önemli olduğunu anlatan Dr.Fevzi Özgönül, “Zaten hamilelik esnasında çok hassas bir konuma gelen bu durum, hamile bir hanımın fazla şekerli veya unlu gıdaları tüketmeye başlaması ile hem kilo problemi hem de diyabet riski olarak karşımıza çıkmaktadır” diye konuştu. Dr. Fevzi Özgönül, soyanın genetiği, oynanmış enzimler içerdiği için hem anne hem de bebek sağlığı açısından bu dönemde tüketilmemesi gereken besinlerin başında geldiğini ifade ederek, “Listeria adlı bir bakteri en çok süt ve süt ürünlerinden bulaşabilmektedir. Süt ürünlerinde kaynatma veya pastörize etmek bu bakterinin ölmesini sağlar.Fakat çiğ olarak hazırlanan süt ve süt ürünlerinde üreyen bu bakteri, soğuk algınlığına benzer bir belirti ile başlayıp hamilelikte risk oluşturabilmektedir. Bu nedenle kaynatılmamış yada pastörize edilmemiş ürünler kullanılmamalıdır. Toxoplazma veya salmonella barındırabileceği için düşüğe hatta bebekte hidrosefali mikrosefali gibi ağır nörolojik hastalıklara neden olabilmektedir. İyi yıkanmamış çiğ sebze ve salataların yenmesi toxoplazma riski nedeniyle anne tarafından tüketilmemesi gereken gıdalar listesindedir.
ALKOL, SİGARA, DENİZ ÜRÜNLERİ VE BİTKİ ÇAYLARI
Bazı bitki çayları konusunda da uyaran Özgönül, "Bazı bitki çaylarının çok tüketilmesi vücutta normalin üzerinde bir su kaybına, bağırsak pasajının hızlanması nedeniyle besinlerin iyi emilememesine neden olur. Hatta bazıları rahimde kasılma gibi etkiler oluşturabilmetke ve hamilelik sürecini tehlikeye sokmaktadır. Bu tür gıdalar az miktarda sindirimi kolaylaştırdığı gibi çok miktarda alınmasında tam tersi bir etki göstererek sindirimi engelleyebilir.Örneğin kepekli ekmek çocuklarda olduğu gibi hamilelerde de demir emilimini olumsuz etkileyerek demir eksikliği ve kalsiyum eksikliği yapabilmektedir. Alkol ve sigara tüketimi de özellikle hamilelik esnasında bebeğin gelişimini olumsuz etkileyen davranışların başında gelir. İlk 3 ayda yüksek kafein alımı ise düşüğe, erken doğuma, düşük doğum ağırlıklı bebeklerin doğmasına neden olabilmektedir. Kafein hem uyarıcı hem de vücuttan su atılımını tetikleyen etkisi nedeni ile gebelikte risklere de neden olmaktadır. İlk 3 aydan sonra da kafein alımını artırmamakta yarar vardır. Midye, istiridye gibi kabuklu deniz ürünleri özellikle sığ sularda yaşadığı için bir çok hastalığa açıktır. Kabuklu deniz ürünleri genellikle çok pişirilmeden hazırlanır fakat fazla pişirilse bile hastalık riski tamamen yok olmadığı için hamilelik boyunca bu tür yiyeceklerden uzak durmakta yarar vardır. Özellikle salmonella riski nedeni ile çiğ yumurta tüketmekten kaçınılması gerekir” şeklinde konuştu.