GÖKHAN YILMAZ
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Sözüer, "Halı sahalarda kullanılan sentetik malzemelerden kalkan küçük naylon veya elyaf parçacıklar ağız, burun yoluyla üst solunum yollarına ve akciğerin derinliklerine kadar ilerlediğinden ciddi alerjik reaksiyonlara, astıma kadar varan bir tabloya yol açabiliyor" dedi.
Prof. Dr. Sözüer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kapalı halı sahalarda yapılan sportif faaliyetlerin bazı zamanlar faydadan çok zararlı sonuçlar ortaya çıkarabildiğini söyledi.
Spor yapılan ortamların fiziki şartlarının sağlığa uygun şekilde hazırlanması gerektiğini vurgulayan Sözüer, bazı kapalı spor sahalarında ortamın basık, havalandırmalarının yetersiz ve ısının mevsim şartlarına uygun olmadığını dile getirdi.
Olumsuz şartlara sahip sahalarda spor yapmanın özellikle bazı organları daha fazla etkilediğine işaret eden Sözüer, şöyle konuştu:
"Bunların başında akciğerler gelmektedir. Bu tip ortamlarda spor yapanlar, sportif aktivite sonrasında öksürerek balgam çıkarmak ve akciğerlerini temizlemek zorunda kalırlar. Toz filtrelerinin olmadığı ortamlarda spor yapanlarda alerjik hastalıklarda artış olmaktadır. Halı sahaların yapılmış olduğu sentetik malzemelerden kalkan küçük naylon veya elyaf parçacıklar ağız, burun yoluyla üst solunum yollarına ve akciğerin derinliklerine kadar ilerlediğinden ciddi alerjik reaksiyonlara, astıma kadar varan bir tabloya yol açabiliyor. Dolayısıyla fiziki şartları sağlığa uygun şekilde hazırlanmamış halı saha ortamlarında yapılan sportif aktivitelerde akciğerler ciddi yük altında kalmaktadır. Bu nedenle kapalı sahaların aktif filtre sistemleriyle devamlı şekilde havalandırılması, havadaki toz ve zerreciklerin ortamdan uzaklaştırılması ve ısının mevsim şartlarına göre optimum olması gerekmektedir."
- Sakatlık riskleri
Prof. Dr. Sözüer, pek çok halı sahanın sert beton üzerine ince bir yumuşak tabaka ve üzerine yerleştirilmiş suni çim veya halıdan oluştuğunu belirterek, "Bu tip sahalarda normal sahalara göre çok daha fazla yaralanma oluyor. Zemindeki sentetik malzeme, ani depar ve duruşlarda takılmaya yol açarak kas ve eklemlere olması gerekenin çok üzerinde bir yük binmesine yol açıyor. Bu da adalelerde, tendonlarda, eklemlerde aşırı zorlamaya bağlı olarak ciddi sakatlıklara neden oluyor. Yumuşak doku travmaları, adale yırtıkları, bağ kopmaları, eklem yaralanmaları ve hatta kırıklar meydana gelebilmektedir" diye konuştu.
Özellikle kilolu kişilerde halı sahadaki yaralanmalara daha sık rastlandığını anlatan Sözüer, eforlu sportif aktivitelerin yapıldığı spor tesislerinde her an olabilecek acil bir durum için gerekli sağlık personeli, acil müdahale seti ve aletlerinin bulundurulması gerektiğini kaydetti.