Şok diyetlerin hayati fonksiyonları bozduğunu söyleyen Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Balcı, ideal olanın haftada bir kilo vermek olduğunu belirtti. Türk toplumunda obezitenin hızlı bir artış gösterdiğini ve özellikle kadınlar arasında obezite oranlarının %35'lere ulaşarak rekor seviyelere çıktığını ifade eden Prof. Dr. Balcı, "Bu durum hızlı kilo verdiren diyetleri pazarlayanları harekete geçiriyor. Gazete ve televizyonlarda haftada 7-10 kilo verdiren reçeteler yayınlanıyor. Bu diyetler metabolizmayı alt üst ediyor. Doktora danışmadan haftada 1 kilodan fazla vermek ölümcül olabilir" dedi.
Hızlı kilo alıp vermenin karaciğer, kalp ve böbrek problemleri gelişme riskini artırdığını söyleyen Prof. Dr. Balcı, hızlı kilo verme sırasında ortaya çıkan keton cisimciklerinin metabolizmaya zarar verdiğini anlattı. Ketozis adı verilen bu durumun en belirgin özelliğinin ağızdaki aseton kokusu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Balcı, hızlı zayıflamanın vücuttaki su kaybı nedeniyle meydana geldiğini, bunun da vücudun asit-baz dengesini bozarak beyne zarar verdiğini ifade etti. Vücuttaki aşırı su kaybı sırasında kalsiyumun da vücuttan atıldığını belirten Prof. Dr. Balcı, "Kalsiyumun?azalması nedeniyle osteoporoz riskini artar. Kalpte ritim bozuklukları ve doku proteinlerinin korunamaması sebebiyle de kalp kası kalınlaşması meydana gelir" diye konuştu.
VERİLEN KİLO KALICI DEĞİL
Şok diyetlerle verilen kiloların kalıcı olmadığını da aktaran Prof. Dr. Balcı, "Bu diyetlerin genelde kalorisi ve karbonhidratı çok düşük olduğundan vücut temel ihtiyacı için kendi deposundaki karbonhidratı kullanıyor. Su vücuttan atıldığında kilo düşüyor. Diyet kesildiğinde ve normal gıdalara dönüldüğünde su ve kilolar geri dönüyor" dedi.
