İstanbul Güzelli̇k Uzmanları ve Güzelli̇k Salonu İşletmeci̇leri̇ Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı (İGDESO) Ayşe Aydın, plastik cerrahi ve dermatoloji derneklerinin İşyeri Açma ve Çalıştırma Yönetmeliği mevzuatlarına dava açtığını, "epilasyon işlemi tıbbi işlemdir ve bu benim işimdir' dediğini, bunun üzerine iş yerlerinin, epilasyon cihazlarının mühürlendiğini belirterek, "Yaşadığımız mağduriyetlerin ardından Cumhurbaşkanımız tüm sessiz çığlıkları duyduğu gibi bizim de sesimizi duydu. Bizden desteğini esirgemeyerek 300 binden fazla kadın çalışanın mağduriyetini gideren Cumhurbaşkanımıza minnettarız." dedi.
Ayşe Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçtiğimiz günlerde güzellik uzmanlarının sorunlarına ilişkin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından canlı yayında imzalanan kararnameye ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, yaşanan süreçte gelinen noktaya ilişkin bilgi verdi.
Erdoğan tarafından kararnameyle çözülen sorunun 8 yıldır sürdüğünün altını çizen Aydın, meslek mevzuatlarının içinde epilasyon türlerinin tamamının bulunduğunu ve ustalık belgesi alabilmek için alaylılara da lise ve üniversite mezunlarına da uzun yıllar çalışmasının zorunluluğunu anlattı. İlkokul mezunlarının en az 11 yıl çalıştıktan sonra ustalık alabildiğine işaret eden Aydın, lise ve üniversite mezunlarında da durumun buna benzer olduğunu, güzellik uzmanı olabilmek için gerekli diploma ve belgeleri almanın uzun yıllar sürdüğünü bildirdi.
Aydın kendi iş yerini açmak isteyen güzellik uzmanlarının zamanında bu iş yerlerini açtıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Ben uzun yıllar emek verdim ve ben de açtım. Daha sonra plastik cerrahi ve dermatoloji dernekleri bizim İşyeri Açma ve Çalıştırma Yönetmeliği mevzuatımıza dava açtı, 'epilasyon işlemi tıbbi işlemdir ve bu benim işimdir' dedi. Danıştay da yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bizim iş yerlerimiz, epilasyon cihazlarımız mühürlendi.
Epilasyon cihazlarına yatırım yapan esnaf gizli gizli bunu yapmaya devam edince de hepsi hapis cezası aldı. Hak sahibi olduklarını sanan bazı hekimler özel avukatlarını devreye sokarak büyük çabalar ile esnafı mağdur etti. Konunun düzeltilmesine ilişkin taslağı ise en Cumhurbaşkanımız hakkı hak edene teslim ederek, Külliye de kararı imzalayıp, bizim başımıza altın tacı taktı."
- "Kese, köpük, masaj reklamı yapan özel hastane var"
Güzellik uzmanlarının kullandığı cihazların başlığı değiştiğinde kılcal damar yakma gibi tıbbi işlemler yapabildiği için doktorların devreye girdiğini anımsatan Aydın, bunun önleminin cihazlardaki programlarla alınabildiğine dikkati çekti.
Aydın kendilerine dava açan kişilere karşın ise şu iddialarda bulundu:
"Hepsini içine almıyorum ama bir kısım zümre kendi polikliniklerinde lazer epilasyonu cihazlarını bile kendileri kullanmıyor. Maalesef vasıfsız kişileri işe alıp, asgari ücretle çalıştırıp, cihazı satan firmayı çağırıp o firmaya 'Bu cihazı nasıl kullanacağını şu bayana bir öğretsene' diyor. Tıbbi işlem diye bana dava açan hekimler, bir başkasına cihazı kullandırıyor. Normalde kendisinin kullanması lazım. Şimdi biz bunun üzerine gideceğiz.
Hiçbir sağlık kuruluşunda, hiçbir hekim, hiçbir doktor o cihazı eline alıp epilasyon yapmıyor, elimde yüzlerce videosu var. Neredeyse tüm özel hastane ve özel poliklinikler güzellik salonunu işletmesi haline döndü, bunların hepsine girdim ve video çektim. Özel sağlık kuruluşlarının çoğu hastane değil, güzellik salonuna dönmüş, ağda bile yapıyorlar. Hatta kese, köpük, masaj reklamı yapan özel hastane var."
- "Özel kuruluşlar epilasyonu tıbbi işlem gibi gösterip yüzde 8 KDV uyguluyor"
Kararnamenin imzalanması ve Resmi Gazete'de yayımlanmasının ardından şu an güzellik salonu işletmecilerinin artık yasal olarak cihazlarını kullanmaya başladığını belirten Aydın, "Artık başımız dik şekilde, kapı altına saklanmadan, korkmadan cihazlarımızı kullanmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
"Esnaf ve Sanatkarlar olarak güzellik uzmanları epilasyon hizmetlerinden yüzde 18 KDV kesiyor, bütün dünyada da bu böyle. Ancak özel hastanelerde, özel sağlık kuruluşlarında yapılan epilasyon işlemleri sanki tıbbi işlem gibi gösterilip yüzde 8 KDV kesiliyor, bu da ülkemizin mali olarak büyük kaybı demek." diyen Aydın, özel sağlık kuruluşlarında kendi işleri olduğunu iddia eden doktorların bu işlemi yine yanlarına alıp çalıştırdığı güzellik uzmanına yaptırdığını öne sürdü.
Aydın yüzde 10 KDV'nin Türkiye'den kaçırıldığını ifade ederek, "Yaşadığımız bu mağduriyetlerin ardından Cumhurbaşkanımız tüm sessiz çığlıkları duyduğu gibi bizim de sesimizi duydu. Bizden desteğini esirgemeyerek 300 binden fazla kadın çalışanın mağduriyetini gideren Cumhurbaşkanımıza minnettarız. Bu sorunu masaya yatırarak, bu kadar kadın esnafımızın mağdur edilmesine asla müsaade etmeyeceğini belirtmişti, söylediğini yaptı, bizim mağduriyetimizi giderdi." diye konuştu.