Tek yumurta ikizi 28 yaşındaki Melek ve Dilek Çağlayan kardeşler, hayatlarının büyük bir bölümünü birlikte geçirdi. Üniversite eğitiminin sadece iki yılında ayrı kalan Çağlayan kardeşler, 2012'de Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesini başarıyla bitirdi.
Üniversitenin Meram Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalında birlikte görev yapan ikiz kardeşler, herkesin dikkatini çekiyor.
Hareketleri, gülüşleri, mimikleri, boyları, kiloları, saçları ve gözlükleri, kısacası her şeyi benzer olan doktorlar Melek ve Dilek'in yaşadıkları ise gülümsetiyor. İkili, benzerliklerini avantaja dönüştürüp moral motivasyonları düşük hastalarıyla daha iyi iletişim kuruyor. "Siz tek değil miydiniz?" diyerek şaşkınlıklarını gizleyemeyen hastaların bir çoğu, Çağlayan kardeşlerle hatıra fotoğrafı bile çektirmek istiyor.
Çağlayan kardeşler ikiz olmalarını, zaman zaman hastalarıyla iletişimde avantaja dönüştürüyor.
İKİZ OLDUKLARINA İNANDIRAMAYINCA BİRBİRLERİ GİBİ DAVRANIYORLAR
Doktor Dilek Çağlayan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşiyle tüm zevklerinin aynı olduğunu, eğitim hayatları boyunca not durumlarının bile birbirine benzerlik gösterdiğini ifade etti.
Hocalarının bile kendilerini ayırt etmekte çok zorlandığını anlatan Çağlayan, hasta ve doktorlarla yaşadıkları gülümseten diyaloglara ilişkin şunları söyledi:
"Genelde 'Hocam siz ikizmişsiniz', 'İnanmıyorum sana çok benziyor ' diyorlar. Tanımadığım hastalar beni Melek sanarak selam veriyor, tahlil sonuçlarını göstermeye çalışıyor. Bazılarına kendimizi inandıramıyoruz. Hastanın biri üçüncü katta benimle konuştu, dördüncü katta Melek'i görünce çok şaşırmış. Durumu açıklayınca 'Siz ikizmişsiniz kendimden şüphelenmiştim' diyerek rahatladı. Gün boyu Melek ile çalışan, ikiz olduğumuzu bilmeyen asistanlardan biri gece yarısı merdivenlerden inerken beni görünce şok oldu, korktu. Donakaldı, bayılacaktı. İkiz olduğumuzu söyleyince rahatladı. Bazen beni Melek sanıp selam verenlerle sohbet etmek zorunda bile kalıyorum. Çünkü anlatsam inanmayacak. Bazen beni Melek sanıp tahlil sonucu gösterenlere yardımcı oluyorum. 'Ben değilim' deyip açıklama yapmaktansa yardımcı olup Melek'i durumdan haberdar ediyorum."
ZORDA KALDIKLARINDA ARKADAŞLARI "ONLAR İKİZ, ONLARDAN İKİ TANE VAR" DİYOR
Melek Çağlayan ise görmediklerinde birbirlerini çok özlediklerini, bugüne kadar birlikteliklerinin hep dikkati çektiğini bildirdi. Aynı kıyafet giyme alışkanlıklarının uzun süre devam ettiğini belirten Çağlayan, hep aynı şeylerden hoşlandıklarını, genelde arkadaş çevrelerinin bile benzer olduğunu kaydetti.
Çağlayan, mesleklerini çok sevdiklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Hastalar karıştırıyor, bizi tek insan sanıyor. Dilek poliklinikteyken hastalar yolumu kesip ne zaman geleceğimi soruyor. Dilek'in ben olmadığımı söylememe rağmen inanmayıp odaya bakmaya gidiyorlar. Görevlendirdiğim hasta bakıcılar gidecekleri binada gördükleri Dilek'e onlardan önce oraya nasıl geldiğimi soruyorlarmış. Her gittiğimiz yerde ilgi oluyor. İnsanlar korkuyor, 'Bu kişi nasıl benden önce gelebiliyor, az önce görmüştüm' diyor. İkimizi yan yana görünce rahatladıkları yüzlerine yansıyor. Çoğu zaman kendilerinden bile şüpheleniyorlar. Yana yana gelmeden bizim ikiz olduğumuza inanmayanlar oluyor. Bazen arkadaşlarımız, 'Onlar ikiz, onlardan iki tane var' diyerek devreye
giriyor. Bazen inandırmaya bile çalışmıyoruz, nasılsa inanmıyorlar. Bizim yapabileceğimiz bir şeyse yardımcı olup gönderiyoruz. 'Birinizin canı yandığında diğerinin de canı yanıyor mu?' diye soruyorlar."
"ONLARI BİR TANE SANIYORDUM"
Eşini hastaneye getiren ve doktor Dilek ile Melek'i görünce hatıra fotoğrafı çektiren Kadriye Dayıoğlu, "Orada iki tane olduklarını hiç fark etmedim. Hangisi görünürse görünsün bir taneymiş gibi düşünüyordum. Siz söyleyince farkına vardım. Baktım gerçekten de iki kişilermiş. İkisini yan yana görünce şaşırdım. Birbirlerinin tıpkısının aynısı." ifadelerini kullandı.