"Ankara'da takip ettiğim hastam 16 yaşındaki Mislina'yla deprem bölgesinde, acil serviste karşılaştım. Tedavisi, Ankara'ya nakli için başhekimlerimizle görüştük. Orada kızımız ve başka kronik hastalıkları olan çocuklarımızın durumuna dokunabilmek bile 'iyi ki buradayım' dedirtti"
"Hekim olarak en çok zorlandığımız anlar, ailesini, yakınlarını kaybetmiş ama bunu henüz bilmeyen çocuk hastalarımızdı, onları avutmaya çalışmak çok zordu. Bunları hiç unutamayacağım"
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgeye giden Etlik Şehir Hastanesi Çocuk Acil Uzmanı Dr. Orkun Aydın, "Ankara'da takip ettiğim hastam 16 yaşındaki Mislina'yla deprem bölgesinde, acil serviste karşılaştım. Tedavisi, Ankara'ya nakli için başhekimlerimizle görüştük. Orada kızımız ve başka kronik hastalıkları olan çocuklarımızın durumuna dokunabilmek bile 'iyi ki buradayım' dedirtti." ifadesini kullandı.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremler sonrasında bölgede görev almak isteyen binlerce gönüllü hekimden biri olan Aydın, yapılan planlama kapsamında ikinci grupla birlikte Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi'ne gitti.
Çocuk hastanesinde görev alan Aydın, bu süreçte yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Uzman Dr. Orkun Aydın, hastanede bu dönemde çok sayıda çocuk hastanın tedavi gördüğünü, depremle ilişkili olmayan rahatsızlıklar sebebiyle başvuranların da bulunduğunu dile getirdi.
Hastane personelinin büyük bir dayanışma ve özveriyle görev yaptığının altını çizen Aydın, "Kahramanmaraş'a gece vakti varmıştık. Yıkık binalarla dolu, kimsenin olmadığı hayalet bir şehir gibiydi. Sadece bunu görmek bile ağırdı." değerlendirmesinde bulundu.
İlk kez bir afet bölgesinde görev yaptığını, buradaki hastaların çok daha hassas durumlarının olduğunu aktaran Aydın, "Hekim olarak en çok zorlandığımız anlar, ailesini, yakınlarını kaybetmiş ama bunu henüz bilmeyen çocuk hastalarımızdı. Ailesiyle görüşmek isteyen çocuklar vardı ve onları avutmaya çalışmak hepimiz için çok zordu." dedi.
- "Meslek hayatımızın en zor süreciydi"
Çocuk Acil Uzmanı Dr. Orkun Aydın, büyük bir felaket yaşandığına ve bunun ruhsal tahribatının onarılmasının zaman alacağına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Karşımızda çok metanetli davranan çocuklar da gördük. Ailesini, kardeşini kaybeden ama hepimizden daha metanetli durabilenler vardı. Bunları hiç unutamayacağım. Ben ve birçok meslektaşım için meslek hayatımızın en zor süreciydi. Kimimiz ifade edebiliyoruz kimimiz içimizde yaşıyoruz ama ne olursa olsun onlara destek olarak bu süreci devam ettirmeliyiz. Depremden etkilenen çocuklarımızın uzun süreli rehabilitasyonu çok önemli, hepimiz bu konuda elimizden geleni yapmalıyız."
- Ankara'da takip ettiği hastasıyla acil serviste karşılaştı
Bölgede görev yaparken, "iyi ki buraya geldim" dediği, unutamadığı bir olay da yaşadığını anlatan Aydın, duygularını şöyle dile getirdi:
"Ankara'da takip ettiğim bir hastamla deprem bölgesinde acil serviste karşılaştım. Kahramanmaraşlı bir aile ama kızları 16 yaşındaki Mislina, düzenli olarak Ankara'da hastanemizde tedavi oluyordu. Nöroloji, kardiyoloji ve romatolojide takip edilen bir kızımız, depremden 5-6 ay önce ameliyat edilmişti. Onu Kahramanmaraş'ta acilde gördüğümde, sanki uzun süredir görmediğim bir aile yakınımla karşılaşmış gibi hissettim. Ailesi aslında deprem olmasa Ankara'ya zaten kontrol için gelecekti. Bu kızımızın tedavisi, Ankara'ya nakli için başhekimlerimizle görüştük. Sadece bu kızımız veya başka kronik hastalıkları olan çocuklarımızın durumuna dokunabilmek bile 'iyi ki buradayım' hissiyatını oluşturdu."
- Sağlık çalışanları için günün 20 saati çay demledi
Hastanede sağlık personelinin yanında ailelerin de büyük bir özveriyle hareket ettiğini anlatan Aydın, "Kardeş iki sağlık çalışanımızın babası vardı. Sağlık personeli değildi ama oradaki hastane personeli için günün 20 saati çay demliyordu. Gece 02.00-06.00 arası hastane bahçesinde arabasında uyuyordu, kalan tüm vakitlerde de bizlere çay demliyordu. Buradaki dayanışma gerçekten çok başkaydı, kim varsa orada elinden geleni yapmak için gayret gösterdi." diye konuştu.
