Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun önceki gün yaptığı “Tam Gün Yasası’nın yeniden değerlendirileceği açıklaması gözleri doktorlara çevirdi. Yasa ile birlikte üniversite ve bakanlığa bağlı hastanelerde görev yapan birçok profesör görevlerinden istifa etmiş, öğrenciler ile asistanlar ise bu gelişmelerle birlikte eğitim kalitesinin düştüğü ve iş yükünün çoğaldığından şikayetçi olmuşlardı. Müezzinoğlu’nun “Hocaları dinleyeceğiz” açıklaması üzerine, hocalara ne istediklerini, asistanlara ise beklentilerini sorduk. Ortak fikir hocaların hepsinin dönmeyeceği ama günlük 8 saat çalışma ve sonrasında serbestliğe izin veren kararnamenin kabulü ve performans sisteminin değişmesi ile birçok profesörün görev yaptığı üniversite ve bakanlığa bağlı hastanedeki görevine yeniden dönebileceği yönünde idi.
Her şeyi performans sistemi bozdu
Türk Tabipleri Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, konuyla ilgili olarak Milliyet’e yaptığı açıklamada, doktorların temel isteğinin Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanması olduğunu söyledi. Aktan, mahkemenin, hekimlerin 8 saatlik mesainin ardından dışarıda çalışmalarına izin veren kararın uygulanmasının doktorların başlıca talebi olduğunu dile getirdi. TBB Başkanı, doktorların ikinci talebinin de performans sisteminin değişmesi olduğunu açıkladı. Aktan, “Performans sisteminden kimse memnun değil, hem verilen hizmeti, hem eğitimi her şeyi bozdu. Bu sistem nedeniyle hekim-hasta ilişkisi bozuldu, doktora şiddet arttı. Hekimlerin arzusu güvenceli, emekliliklerine yansıyacak bir gelir elde etmek ve huzurlu bir çalışma ortamı” dedi. Eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın daha önce “Tam Gün Yasası”nı “kişisel sorun haline getirdiğini” söyleyen Aktan, “Ayrılanların hepsi yetişmiş, yetkin tedaviyi bilen insanlardı” diyerek yasanın yol açtığı sorunlara da değindi. TBB Başkanı şöyle konuştu: “Yasa ile birlikte gelen istifalarla işlerin bazıları aksadı. Yasa hem üniversite hastaneleri hem de Sağlık Bakanlığı’na bağlı tüm hastaneler için değişmeli, hepsi eşit olmalı.”
“Özlük hakları verilsin”
İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ise, Sağlık Bakanı’nın açıklaması ışığında “eski sistem geri gelsin” değil “geri adım atılsın” gibi bir söylem bulunduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: “Esasında hazır böyle bir sorun gündeme iyice oturmuşken aslında eski sistemde de ciddi sorunlar vardı ve kabul edilebilir bir sorun değildi. Biz şunu söylüyoruz; hekimler tek kurumda çalışsınlar ama özlük hakları olması gerektiği şekilde verilsin. Emeklerin karşılığı yeterli bir şekilde verilsin. Performansa dayalı ücretlendirme olmasın. Güvenceli çalışsınlar, sözleşmeli veya her an işten çıkarılabilecekleri bir sistemde çalışmasınlar. Gerçek anlamda tam gün isteniyor. Tam gün çalışacaksa bir öğretim üyesi sabahtan akşama kadar orada çalışmalı ama emeğinin karşılığını da almalı.”
“Ekonomik güvencem olsun”
Yasa öncesinde Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda görev yapan şimdi ise Memorial Hastanesi’nde hizmet veren Prof. Dr. Naci Karaağaç da eski sistemi savunuyor. Karaağaç geri dönmek için beklentilerini şöyle dile getirdi: “Eski düzende de birtakım hatalar vardı. Onlar düzeltilip özlük hakları korunarak yine düzgün bir ortam olursa dönmek düşünülebilir. Bir kere ekonomik olarak benim ailemi geçindirebilecek parayı kazanmam lazım. Bunu bana sağladığın zaman ben neden birkaç işte birden çalışayım. Ben normalde tek bir kurumda çalışıp, geri kalan zamanımı aileme ve kendime ayırırım. Ayrıca hekimlerle insanlar karşı karşıya bırakıldı. Şiddet arttı. Bu konuda da güvence sağlanmalı.”
Karaağaç gibi yine yasanın ardından İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden emekliye ayrılan Prof. Dr. Mehmet Demirhan da geri dönüş için tek bir beklentileri olmadığını, birçok yeni düzenleme istediklerini dile getirdi.
BURCU ÜNAL, AYŞE SORUCU / Milliyet