• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • Ankara 0 °C
  • İstanbul 5 °C
  • Bursa 3 °C
  • Antalya 7 °C
  • İzmir 7 °C

Gelişen teknolojiler sayesinde böbrek taşından kurtulmak daha kolay

Gelişen teknolojiler sayesinde böbrek taşından kurtulmak daha kolay
Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayfun Gürpınar: "Böbrek taşı, bulantı, kusma, idrar yolu enfeksiyonu, idrar yollarında kanama gibi şikayetlere yol açabiliyor. "

"Ayrıca yeterli tedavi görmeyen taş hastalarında, kronik böbrek hastalıkları da ortaya çıkabiliyor"

"2,5 litreden az su içilmemesi ve tuz tüketiminin azaltılması gerekiyor. Ayrıca böbreklerdeki taşın vücuttan uzaklaştırılması kadar, tekrarlamaması da önem taşıyor"

Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayfun Gürpınar, "Böbrek taşı, bulantı, kusma, idrar yolu enfeksiyonu, idrar yollarında kanama gibi şikayetlere yol açabiliyor. Ayrıca yeterli tedavi görmeyen taş hastalarında, kronik böbrek hastalıkları da ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle düzenli kontroller büyük önem taşıyor." ifadelerini kullandı.

Bayındır Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Gürpınar, böbrek taşlarının tek bir nedenle değil, birçok nedenin bir araya gelmesiyle oluştuğunu belirterek, diyet, iklim şartları, çalışma koşulları, genetik yatkınlık ve bazı metabolik hastalıkların böbrek taşı oluşturabileceğini kaydetti.

Böbrek taşı oluşumunda en çok suçlanan nedenlerin, yetersiz sıvı alınması, aşırı tuz tüketimi ve obezite olduğunu dile getiren Gürpınar, "Böbrek taşı, bulantı, kusma, idrar yolu enfeksiyonu, idrar yollarında kanama gibi şikayetlere yol açabiliyor. Ayrıca yeterli tedavi görmeyen taş hastalarında, kronik böbrek hastalıkları da ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle düzenli kontroller büyük önem taşıyor." açıklamasında bulundu.

Gürpınar, teknolojik gelişmeler ile birlikte böbreklerin ve idrar yollarının içindeki bütün noktalara endoskopik olarak ulaşmanın, buradaki taşları lazer ile kırarak özel aletlerle çıkarmanın mümkün olduğunu ve bu nedenle açık ameliyatlara artık nadiren başvurulduğunu hatırlatarak şu bilgileri paylaştı:

"ESWL’de şok dalgalarıyla taşın küçük parçalara ayrılması ve bu parçaların idrar yoluyla atılması amaçlanıyor. Eğer taş büyükse ya da kırılan parçaların atılmasında engel oluşturacak anatomik bir sorun varsa, perkütan nefrolitotomi ilk seçenek olarak akla gelmelidir. Ayrıca sistin ya da kalsiyum oksalat monohidrat taşı gibi sert taşlarda da ESWL yetersiz kalabiliyor.

Perkütan nefrolitotomi (PCNL) ile genel aneztezi altında sırt bölgesinden, floroskopi ya da ultrasonografi kontrolü altında, böbreğin içerisinde planlanan noktaya bir iğne ile girilip, bu iğne yardımı ile böbrek toplayıcı sistemine bir kılavuz tel yerleştiriliyor. Bu tel üzerinden özel kateterlerle dokular genişletilerek, böbrek içerisine bir tüp yerleştirilip, bu tüpten nefroskop denilen yaklaşık bir dolmakalem kalınlığında bir endoskopi cihazı yerleştiriliyor. Perkütan nefrolitotomi ameliyatında görüntüler endokamera ile bir ekrana büyütülmüş olarak yansıtılıyor. Taşlar bir bütün halinde veya kırılarak çıkartılıyor. Kırma işlemi lazer ya da pnömatik taş kırma cihazı ile yapılabiliyor. İşlem sonrası böbreğe genellikle bir kateter yerleştiriliyor. Bu kateter 2 ya da 3 gün hastada kalıyor. Ameliyat sonrası hastanın normal hayata dönmesi çok çabuk gerçekleşiyor. Açık cerrahiye kıyasla ameliyat sonrası ağrı çok az oluyor, ameliyat yeri süratle iyileşiyor, yara enfeksiyonu gibi sorunlar genellikle görülmüyor.

Üreteroskopik tedavi ile üretereskop, vücutta herhangi bir kesi yapılmadan idrar yollarından girilerek böbreğin idrarı toplayan kısmını ve idrarı böbrekten mesaneye taşıyan organ olan üreterin içini gösteren bir endoskopik cihaz olarak tanımlanıyor. Operasyonlarda taşın yerine ve özelliklerine uygun üreterorenoskop kullanılıyor. Üreter veya böbrekteki taşlara ulaşılıyor, taşlar lazer cihazı ile toz haline getiriliyor veya parçalara ayırılıyor, taş basketleri ve yakalama cihazları ile vücut dışına alınıyor. Yapılan işleme bağlı olarak bazı operasyonlardan sonra hastalara geçici stentler (double J stent) takılabiliyor. Bu stentler taş parçalarının düşmesini kolaylaştırıp, böbrek fonksiyonlarının korunmasını ve operasyon sahasının iyileşmesini sağlıyor. Stentler genelikle 1 ya da 2 hafta sonra kısa bir işlemle çıkarılıyor. Bütün bu işlemler sırasında floroskopi cihazı ile operasyon radyolojik olarak da kontrol ediliyor."

Gürpınar, az sıvı alınması, fazla tuz tüketimi, batı tipi beslenmenin yaygınlaşması, düşük sosyo-ekonomik koşullar ve genetik yatkınlığın böbrek taşı oluşumunu artıran faktörler olduğunu ifade ederek, “Öncelikle 2,5 litreden az su içilmemesi ve tuz tüketiminin azaltılması gerekiyor. Ayrıca böbreklerdeki taşın vücuttan uzaklaştırılması kadar, tekrarlamaması da önem taşıyor. Bu nedenle tekrarlayan taş hastalığı olan bireylerin metabolik değerlendirmeden geçirilmesi yararlı olacaktır. Periyodik kontroller ile böbreklerin sağlığı mutlaka değerlendirilmelidir.” şeklinde konuştu.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 3355 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim