Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan himayelerinde Kınalıada'da gerçekleşen festival, renkli görüntülere sahne oldu. İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Burhanettin Hacıcaferoğlu: "Spor aslında hem eğitim, hem sağlık, hem güvenlik ama aynı zamanda dünyayı birleştiren de bir özelliğe sahip"
Patrik Maşalyan: "Devletimizin de desteğiyle, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın katkılarıyla, geniş katılımlı, çok iyi organize edilmiş bir etkinliğe kavuştuk. Bu olay Kınalıada'nın tarihine geçecek. Bu büyüklükte herhangi bir spor etkinliği şimdiye kadar yapılmadı"
Konser, amatör spor yarışları ve gençlik oyunlarından oluşan etkinliklerin üç gün devam edeceği Geleneksel Navasartyan Spor Festivali'ne ada sakinleri ilgi gösterdi.
Etkinliğin açılışını, Sahag Maşalyan, İstanbul Vali Yardımcısı Niyazi Erten, İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Burhanettin Hacıcaferoğlu ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) İcra Kurulu üyesi Ali Düşmez yaptı.
Üç gün sürecek etkinlik, konserler ve futbol turnuvasıyla devam edecek.
- Hacıcaferoğlu: "Spor, dünyayı birleştiren de bir özelliğe sahip"
İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Burhanettin Hacıcaferoğlu, yaklaşık 11. yüzyıldan beri süregelen etkinliği tekrar yaratmaya çalıştıklarını kaydederek, "Bugün patrik hazretlerinin himayelerinde olan bu organizasyon, sayın Gençlik ve Spor Bakanımız Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun inanılmaz destekleriyle bu hale geldi. Spor aslında hem eğitim, hem sağlık, hem güvenlik ama aynı zamanda dünyayı birleştiren de bir özelliğe sahip. Dünyadaki bu çoklu spor oyunlarının temelinde aslında bu birleştirici güç var." diye konuştu.
Bu oyunların bakanlığın desteğiyle uluslararası bir festivale dönüşeceğine ve bu ülkede bunun yaşatılması gerektiğine inandığını söyleyen Hacıcaferoğlu, "İnşallah önümüzdeki yıllarda bu organizasyonu uluslararası seviyeye taşıyıp bir çok organizasyon gibi başarılı bir şekilde tamamlarız diye düşünüyorum. Katılanlara teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
- Maşalyan: "Bu olay Kınalıada'nın tarihine geçecek"
Patrik Sahag Maşalyan, Kınalıadalı Ermeniler olarak bu oyunları çok sıkı bir kapsamda yaptıklarını ve sadece Ermeniler arasında olduğunu anlatarak, "Bir şekilde bunu genişlettik. Bütün adalı sakinlere, bütün spor kulüplerine yaydık. Devletimizin de desteğiyle, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın katkılarıyla, geniş katılımlı, çok iyi organize edilmiş bir etkinliğe kavuştuk. Bu olay Kınalıada'nın tarihine geçecek. Bu büyüklükte herhangi bir spor etkinliği şimdiye kadar yapılmadı." dedi.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'na teşekkür eden Maşalyan, "Devletimizin değdiği her şey sihirli bir el değmişcesine güzelleşiyor. Biz sporun yapıcı, birleştirici etkisini yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Ülkemizin ihtiyacı olan şey bu birlik manzaralarının çoğaltılması diye düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Navasartyan Festivali ile ilgili de bilgi veren Maşalyan, eski takvimlerin doğaya göre düzenlendiğine işaret ederek, "Takvim eski zamanlarda ürünlere göre düzenlenirdi. Onun için Ermeniler kendi takvimlerinin en son ayı olarak Navasartyan ayını görmüşler. Ağustos'un 11'i ile Eylül'ün 9'u arasında, bağbozumunun, artık doğanın üretiminin durduğu bir zaman. Öyle ki her şeyin bolluk içinde olduğu bir zamanda aynı zamanda Ermeniler kendi spor şenliklerini yapmışlar, danslarını sergilemişler, festivallerini yapmışlar ve o gelenek bir şekilde bize kadar gelmiş. Biz de onları kendi çapımızda yaşatmaya çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de hangi spor dalına ilgi duyduğu sorulan ve "Herkes gibi, her erkek gibi çocukluğumda futbol oynadım, futbolu sever, izlerim." cevabını veren Maşalyan, hangi takımı tuttuğu sorusuna karşılık ise, gülerek, "Söylemeyelim, cemaatte kavga çıkar." diye konuştu.
Fit olmaya ve kendi sporunu yapmaya çalıştığını aktaran Maşalyan, "Gündelik yürüyorum. Elimden geldiğince yüzmeye çalışıyorum fırsat buldukça. Çünkü sağlam kafa sağlam vücutta bulunuyor. Ölene kadar ruh ve beden ayrılmıyor." görüşünü belirtti.
TFF İcra Kurulu üyesi Ali Düşmez ise etkinliğe katılmaktan memnun olduğunu anlatarak, "Sporu anlatabilmek için böyle yerlere ihtiyaç var. Çünkü spor yalnızca sahayı çıkınca yenmek, tuş etmek değil o arenaya çıkabilmek, futbolda da böyle, yüzmede, güreşte de böyle. Özellikle amatör sporlar, bir dostluğu oluşturan, insanların beraber olmasını sağlayan bir olgu. Ben bunu çok değerli görüyorum." dedi.