BESLENME GENETİĞİ Mİ DEĞİŞTİRİYOR?
Beslenme genetiği değiştirebilir mi? Nasıl?
Beslenme genetiği değiştirmez ancak genetik görevleri değiştirebilir. Bunu da az önce bahsettiğim epigenetik mekanizma ile yaparlar.
Doğal besinler mi genetiği etkiliyor? Yoksa üretimde kullanılan hormon, kimyasallar, katkı maddeleri mi?
Çevresel faktörler gen üzerinde bir baskı uygular. Genetik materyal iki farklı biçimde çevresel faktörlerden etkilenebilir. Bunlardan birincisi genetik materyalin direkt kendisinde olabilen değişimlerdir, ki bunları mutasyon olarak adlandırabilir. Mutasyonlar hem vücut hücrelerinde hem de üreme hücrelerinde olabilir. Vücut hücrelerindeki değişimler bir sonraki jenerasyona taşınamazken üreme hücrelerindekiler taşınabilirler. Mutasyonlara genelde kimyasallar, ultraviyole gibi aynı zamanda da “kanserojen madde” olarak bilinen ajanlar yol açar.
Bir de daha az bilinen epigenetik değişiklikler olabilir, ki bu direkt genetik materyalin değişmesi değildir ancak, ona yapışan bazı moleküllerde olan değişimlerdir.
Doğal besinler ise, insan vücudunu farklı biçimde etkiler. Yine, burada genetik materyale direkt yapısal bir etki söz konusu değildir. Bu etki çoğunlukla genlerden protein üretilmesi yani söz konusu genin çalışması aşamasında söz konusu olur.
DOĞAL BESLENMENİN FAYDALARI
Yüzlerce çalışma, bitkisel yiyeceklerde olan doğal kimyasalların antioksidan, antienflamatuar, kalp koruyucu, kanser önleyici ve antibakteriyel özelliklerini immün homeostazı sağlayarak sağlığa yararlı etkileri olduğunu gösteriyor. Fitokimyasallar ayrıca yenileyici tıp ve kanser kök hücre terapisinde de başarıyla uygulanmaktadır. Ayrıca hücrenin içinde oluşacak bir oksidatif stres veya inflamatuar hasar, hastalık ve kanser olusturucu genlerde ve tümör baskılayan genlerin çalışmasına neden olarak epigenetik değişiklikler oluşturur.
Ayrıca besinlerle aldığımız bu bitkisel kimyasalların koruyucu etkileri sık görülen kronik kompleks hastalıklardan korunma sağlar.
OBEZİTE VE KANSER
Artan obezite ve kanser olgularında besinlerin genler üzerinde etkisi var mı?
Daha da önce belirttiğim gibi en önemli çevresel faktörlerden olan besin ve besinlerdeki katkı maddelerinin farklı etkileri söz konusu. Pek çok bilimsel çalışma, sürekli hale gelmiş enflamasyon ile bazı kompleks hastalıklar arasında (obezite, astım, kardiovasküler hastalıklar, tip 2 diyabet, romatoid artrit, barsak hastalıkları ve belirli tip kanserler vb.) direk bir bağlantı olduğunu gösterdi.
Beslenme ise, enflamasyon üzerinde önemli etkileri olan faktörlerden biridir. Bununla beraber altta yatan moleküler mekanizmalar hala keşfedilmemiştir. Genetik araştırmalar, çevresel etkilere hassasiyet gösteren ve böylece kompleks hastalıkların oluşumuna katkıda bulunan yüzlerce genetik varyant olduğunu açığa çıkarmıştır. Poligenik ve kompleks hastalıklar, kişilerde pek çok faktörün ve mekanizmanın bir araya gelişiyle kendilerini gösterir hale gelirler. Obezite ve kanserin de içinde yer aldığı poligenik hastalıkların taşınmasında ve oluşmasında halen açığa çıkmayı bekleyen bilinmezler var. Bir dizi çalışmada, erken yaştaki bir takım çevresel kısıtlanmaların ileride kardiyometabolik hastalıklar, duygusal bozukluklar ve bilişsel işlevlerde azalma, osteoporoz, alerjiler, inflamasyon ve spesifik kanserlerin oluşumunda atmış riske sebep olduğu gösterilmiştir. Besinler bu aşamada epigenetik mekanizma üzerinden etki ederler.
İnflamasyon, hücre ve dokuda homeostaz kaybına yanıt olarak, içerisine savunma sistemi, doku tamir mekanizması ve metabolizma regülasyonu gibi pek çok önemli işlevde bozulmanın da katıldığı temel bir adaptasyon durumudur. Moleküler ilişkiler yumağı biçiminde karmaşık olan inflamatuar cevap, pek çok mekanizma tarafından kontrol edilir ve bunların bazıları birbirinden bağımsızdır. İnflamasyonun kendisi de epigenetik değişiklik yapar. Obezite ve fazla kalorili beslenme immün sistemi aktive ederek uzun vadeli bir kronik inflamasyon durumu ortaya çıkarır ve bu bile tek başına kanser gelişimine neden olabilir. Obezite esnasında kronik olarak yüksek enerji ve besin alımına maruz kalan organizma bu duruma adapte olmak sorunda kalır. Bu zorlukla başa çıkmaya çalışırken hücrenin uyum kapasitesinde yetmezlik başlar. Bu inflamasyonun, kanser ve diğer hastalıklarla kesiştiği yoldur.