"Dün 600'den fazla cenazeyi toprağa verdim. Bu rakam, son 5 yılda Gazze'de defnettiklerimin toplamını aşıyor"
İsrail ordusunun 7 Ekim'den bu yana abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında hayatını kaybedenlerin sayısı 11 bini geçtiği için artık cenazeler toplu mezarlara defnediliyor.
Tam abluka altında tutularak temel ihtiyaçların dahi girişine izin verilmeyen Gazze'deki Filistinliler, İsrail saldırılarında ölenlerin sayısının hızla artması nedeniyle defin işlemlerini yetiştiremiyor.
Gazze'deki mezarlıkta çalışan 63 yaşındaki Sadi Bereke, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in saldırılarında ölen çocuk ve kadınları toprağa verme konusunda yaşadıkları zorlukları anlattı.
- "Günlük olarak gelen çok sayıdaki ceset için yer bulamıyoruz"
Mezar kazma işi yaptığını söyleyen Bereke, İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü 35 gündür gördüklerinin benzerini daha önce yaşamadığını vurguladı.
Bereke, bu günlerde gördüklerinden dolayı yemek yiyemediğini ve gözlerine uyku girmediğini dile getirdi.
Ceset sayısının çok fazla olması ve imkanların da oldukça kısıtlı olması nedeniyle toplu mezarlar kazmak zorunda kaldıklarını belirten Bereke, şunları kaydetti:
"Buna (toplu mezarlar) mecbur kaldık. Günlük olarak gelen çok sayıdaki ceset için yer bulamıyoruz. Defin sırasında cesetlerin üstünü örten briket de yok, Gazze'de her şey yok oldu. Bugüne kadar kadın, çocuk ve yaşlılara yönelik bu kadar suç işlendiğini görmedim."
- "Dün 600'den fazla cenazeyi toprağa verdim"
Nazilerin bile Gazze'deki suçlara benzer suçlar işlemediğini savunan Bereke, "Dün 600'den fazla cenazeyi toprağa verdim. Bu rakam, son 5 yılda Gazze'de defnettiklerimin toplamını aşıyor. Böyle bir suç görmedim, gömdüklerimin çoğu kadın ve çocuktu." diye konuştu.
Bereke, toplu mezarları yaklaşık 6 metre yüksekliğinde kazdıklarına ve 45 cesedi gömdüklerine dikkati çekerek bugüne kadar en büyük toplu mezara ise 137 kişiyi defnetmek zorunda kaldıklarını anlattı.
Mezarlık görevlisi Filistinli, toplu mezarları kullanmak zorunda kalmalarına ilişkin ise "Elimizde malzeme yok, Gazze'de bir şey kalmadı, su bile yok artık." dedi.
İsrail saldırıları sonucu yıkılan yapıların enkazı altında can veren sivilleri çıkarmak için iş makineleri ve araçların olmadığını dile getiren Bereke, kimliği tespit edilemeyen cesetleri de toplu mezarlara gömmek mecburiyetinde kaldıklarını aktardı.
- "Uyuyamıyorum"
Acılı ve yorucu uzun mesaisini tamamladıktan sonra normale dönemediğini ifade eden Bereke, "Gördüğüm çocuk cesetleri nedeniyle uyuyamıyorum, bu çocukların ne günahı vardı?" diyerek sitem etti.
Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistinliler olarak gıda yardımı istemediklerini söyleyen Bereke, şöyle devam etti:
"Bizler Ebu Ammar'ın (eski Filistin Devlet Başkanı ve Filistin Kurtuluşu Örgütü (FKÖ) lider Yasir Arafat) döneminden beri barış istiyoruz. (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu ise kan peşinde.
Özgür ve onurlu bir hayat istiyoruz. Bizim de devletimiz ve egemenliğimiz olsun, her milletin sahip olduğu haklara sahip olalım. Dünyadaki herhangi biri gibi bir vatandaş olmak istiyorum. Bize yardım gönderenlerin, herhangi bir ülkenin vatandaşının yaşadığı gibi bir hayata kavuşmamızı sağlamaları gerekiyor."
- İsrail'in Gazze'ye saldırılarında son durum
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken, İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail, 7 Ekim’den bu yana 38'i Gazze Şeridi içindeki çatışmalarda olmak üzere 354’ü asker 1400'den fazla İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını duyurdu.
İsrail’e göre, Kassam Tugayları'nın elinde 239 İsrailli esir bulunuyor.
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığına göre, İsrail'in saldırılarında 4 bin 506’sı çocuk, 3 bin 27’si kadın olmak üzere 11 bin 78 Filistinli öldürüldü, 27 bin 490 kişi yaralandı.
İşgal altındaki Batı Şeria ile Kudüs’te de İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler, 182 Filistinliyi öldürdü.
İsrail ordusu, Gazze'de binlerce yaralı ile sivilin bulunduğu en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesini, Nasr Çocuk Hastanesini, El-Ehli Baptist ve Türk-Filistin Dostluk hastanelerini, tahliyeye zorladığı Filistin Kızılayı'na bağlı Kudüs ve Endonezya hastanelerinin çevresini vurdu.
Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı.