Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vakalarının azalmaya başlamasıyla kontrollü sosyal hayata geçildiğini ve bu kapsamda başta tüp bebek olmak üzere ertelenen tedavilerin önlemler alınarak tekrar yapılabileceğini bildirdi.
Prof. Dr. Buyru, AA muhabirine yaptığı açıklamada, pandemi nedeniyle bazı tedavilerin yaklaşık 2,5 aydır ertelendiğini hatırlattı.
Tüp bebek tedavisi alanlardan yumurtalık kapasitesi sınırlı olanlar ile yaş sınırı nedeniyle SGK desteğini kaybedebilecek hastaların bu durumdan olumsuz etkilenmiş olabileceğini dile getiren Prof. Dr. Buyru, "Bu süreçte çalışanlarda veya hastalarımızın birinde ortaya çıkabilecek enfeksiyonun gerek embriyoları gerek gebe kaldıkları takdirde hastalarımızı ve bebeklerini nasıl etkileyeceğini net olarak bilmediğimiz için ulusal ve uluslararası derneklerin önerileri doğrultusunda yeni hasta kabul etmedik." diye konuştu.
Süreç kapsamında halihazırda tedavi olan hastalara daha güvenli olacağı için embriyo dondurma seçeneğini sunduklarını aktaran Buyru, hem çalışanların hem de tedavideki çiftlerin sağlık güvenliği açısından bunun en doğru yöntem olduğunu vurguladı.
Buyru, "Koronavirüs ile mücadele sürecinde tüp bebek tedavileri de ertelendi. Bazı anne adayları bu süreçte doğum yapmak zorunda kaldı, kendilerine ve bebeklerine hastalık bulaşma kaygısını yaşadı. Haziran ayı itibarıyla koronavirüs vakalarının düşüşe geçmesiyle ertelenen tedaviler, önlemler alınarak tekrar yapılmaya başlanacak." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Buyru, bu süreçte tüp bebek tedavisi yapılmadığı gibi, acil olmayan ameliyatların da ertelendiğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"İhtiyaç olması durumunda hasta yataklarının boş olması ve hastaneye başvuranlara bulaşma riskini en aza indirmek için bu gerekliydi. Tabii ki bu süreçte Kovid-19 hastalarının izolasyonu, bunlara bakan sağlık personelinin gerek kendilerine gerek diğer hastalara hastalık bulaşma riskini en aza indirmek için gerekli önlemler alındı. Ancak bugün salgının gerileme sürecinde de bu önlemlerin sürdürülmesi gerekiyor. Karşımızdaki kişilerin hasta veya taşıyıcı olabilme riskine karşı kendimizi korumalıyız, biz de hastalığın herhangi bir şikayet olmamasına rağmen kuluçka döneminde olabileceğimizi düşünüp mutlaka maske kullanarak karşımızdakileri korumalıyız."
- "Aşırı tedirginlik ve kaygı, tedavi sürecine olumsuz etki yapabilir"
Prof. Dr. Faruk Buyru, koronavirüs vakalarının azalması ile tüp bebek tedavilerine yeniden başlayacaklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Tedaviye başlamak isteyen hastaların ve çevresindekilerin son 15 gün içinde hastalık belirtisi, yüksek ateş, kan tetkiklerinde bir anormallik olup olmadığına bakıyoruz. Olası riskleri, belirsizlikleri anlatıp onaylarını alarak tedaviye başlıyoruz. Yine hastalarımıza embriyo dondurma seçeneğini sunuyoruz. Çalışanlar açısından da gerekli önlemleri alıyoruz. Tüm çalışanlara gerekli testler yapılıyor. Laboratuvar ortamında çalışan sayısını azaltıyoruz. Refakatçi kabul etmiyoruz."
Pandeminin tamamen geçmesi halinde de aynı önlemlerle çalışılmaya alışılması gerektiğini vurgulayan Buyru, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gerekli önlemler alındıktan sonra çok fazla çekinecek bir şey görmüyoruz. Unutmamalıyız ki aşırı tedirginlik ve kaygı da rahatsız edici bir durum ve gerek hormonlarımıza gerekse bağışıklığımız üzerinden tedavi sürecine olumsuz etki yapabilir. Bu dönemde doğum yapacak anne adaylarının da genel önlemlere çok dikkatlice uyması gerektiğini söylemeliyim. 'Bu süreçte hastalığa yakalanır mıyım, hastaneye gitmek zorunda kalırsam yatak bulur muyum, bebeğime bir şey olur mu, doğum nasıl gerçekleşecek?' şeklinde soruları neredeyse tüm gebeler haklı olarak yaşadılar. Zaman içinde bu soruların bir kısmının cevabı netleşse de halen ilk üç ayda Kovid-19 enfeksiyonu geçirildiğinde bebeğe bir etkisinin olup olmayacağını net olarak bilmiyoruz. Kan yoluyla bebeğe geçiş olmadığı gösterilmesine rağmen, gebelikte enfeksiyon geçirip doğum yapan annelerin plasentalarında virüse rastlandığı bildirildi. Bu belirsizlikler devam ettiği için anne adaylarına korkmamalarını ama genel önlemlere de olabildiğince dikkat etmeleri gerektiğini söylüyoruz."