Bursa'da, Çocuk Gelişimi ve Eğitimcisi Aysun Demirok, ergenliğin çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemi olduğunu ifade etti. 13-21 yaş arasındaki çocuk ve gençlerde ergenlik süreçlerinin gözlendiğini ifade eden Demirok, "Çocukluk döneminin psiko-sosyal ve duygusal özelliklerini taşırken, diğer yandan büyüme ve gelişimin özelliklerini yansıtır. Ergenlik döneminde kişide belirgin olarak hem fizyolojik hem de psikolojik değişimler hızlı ve ardışık biçimde gözlenir.
Dönemin temel özelliği her iki anlamda da çatışmadır. Bir başka deyişle ergenlik tam anlamıyla bir savaş dönemidir. Fizyolojik açıdan hormon savaşlarının, psikolojik açıdan da kişilik savaşlarının verildiği bir yapılanmadır. Kaçınılmaz olarak bu süreç içinde hem ergenin hem de yakın ve dolaylı sosyal çevrenin sıklıkla yaşadığı duygu ise gerginlik ve buna dayalı kaygı yaşantılarıdır. Ergenlik döneminde yeni ruhi tepkiler ve davranışlar belirmeye başlar. Duygular çok iniş çıkış gösterir, çabuk sevinir, çabuk üzülür, birden sinirlenir, olur olmaz her şeyi mesele yapar" dedi.
Ebeveynlerden ergenliğe giren çocuklarıyla çatışmayı büyüten sözlerden uzak durmalarını, onların hata yapmalarını anlayışla karşılamalarını isteyen Demirok, "Söylediklerimiz ve uyguladıklarımız arasında çelişkiye yol açabilecek farklılıklar olmamalı. Genç kendine söylenenleri değil, gördüklerini daha çok öğrenir ve uygular. Dışarı açılmakta olan genci kısıtlamaya çalışmamalı, bunu yapmak daha çok dışarı itmek anlamına gelir.
Aile ortamını kendisini rahat ifade edebileceği bir şekilde sunmak son derece önemlidir. Aileyle ilgili meselelerde karar alma ve uygulama mekanizmasına katılmalı. Sağlıklı sosyalleşme için karşılıklı güvene dayalı bir ortam oluşturmalı. Özelinizden bir şeyler paylaşın, böylece o da sizinle paylaşabilsin. Büyümesini desteklemeli, ancak otorite rekabetine girmemeyi de asla unutmamalı. Güçsüz yönleri üzerinden çok eleştirilmemeli, güçlü yönlerini beraber tanımaya çalışılmalı. Herkesin hata yapabileceği ilkesine gerçekten inanmalı" diye konuştu.
