"Çoğu zaman çocuk net görememeyi normalleştirir ve önemini anlayamayabilir. Tahtayı, öğretmenini, sınıf arkadaşlarını yeterince iyi göremeyen bir çocuğun dikkatinin dağılması ve derslere konsantre olamaması kaçınılmazdır"
Çakmak Erdem Hastahanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bekir Muhsin Arpaözü, çocuklarda görme bozukluklarının yavaş ilerlediğini belirterek, "Çoğu zaman çocuk net görememeyi normalleştirir ve önemini anlayamayabilir. Tahtayı, öğretmenini, sınıf arkadaşlarını yeterince iyi göremeyen bir çocuğun dikkatinin dağılması ve derslere konsantre olamaması kaçınılmazdır." ifadelerini kullandı.
Erdem Sağlık Grubu'ndan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Arpaözü, çocukların neredeyse yarısında kansızlık görüldüğünü belirterek, çoğu demir eksikliğine bağlı olarak gelişen bu durumun çocuklarda kronik yorgunluk, algıda azalma, akademik başarıda düşüşle kendini gösterdiğini bildirdi.
Özellikle kırmızı et ve yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunan demirin, yoğurt ve ayran gibi süt ürünleriyle birlikte tüketildiğinde yeterince emilemediğini belirten Arpaözü, bu durumun önüne geçmek ve eğer varsa kansızlığı tedavi etmek için basit bir kan sayımı testi yapılabileceğini ifade etti.
Çocuklarda görme bozukluklarının yavaş ilerlediğini aktaran Arpaözü, "Çoğu zaman çocuk net görememeyi normalleştirir ve önemini anlayamayabilir. Tahtayı, öğretmenini, sınıf arkadaşlarını yeterince iyi göremeyen bir çocuğun dikkatinin dağılması ve derslere konsantre olamaması kaçınılmazdır. Senelik göz muayenesiyle çok erken yaşlardan itibaren görme bozuklukları anlaşılıp tedavi edilebiliyor." ifadelerini kullandı.
Arpaözü, küçük yaşlarda sık geçirilen üst solunum yolu enfeksiyonlarının çocuklarda işitme kayıplarına sebep olabildiğini belirterek, "Fark edilmesi güç olan bu durum çocuğun okul başarısını olumsuz etkileyecektir. Çocuk bağırarak konuşuyorsa, televizyonun sesini çok açıyorsa ya da anne-baba konuşurken söylediklerini tekrar etmelerini istiyorsa vakit kaybetmeden bir kulak burun boğaz hekimiyle görüşülmesini öneriyoruz." ifadelerini kullandı.
- "B12 vitamini çocukların zihinsel gelişimi için olmazsa olmazdır"
Uzm. Dr. Bekir Muhsin Arpaözü, okulların açıldığı sonbahar mevsiminin alerji şikayetlerinin artış gösterdiği bir dönem olduğuna dikkati çekerek, "Alerjik çocuklar gece burun tıkanıklığı ve öksürük nedeniyle rahat uyuyamazlar. Uykusuz geçen bir geceden sonra günün ne kadar verimsiz olacağı hepimizin malumudur. Bilinen alerjisi olan çocuklar için henüz şikayetler ortaya çıkmadan ilaçlarının düzenlenmesi, başlamış olan şikayetler varsa bu doğrultuda tedavi edilmesi gerekir." değerlendirmesinde bulundu.
Vitaminlerin vücut için olmazsa olmaz besin kaynakları olduğunu vurgulayan Arpaözü, şöyle devam etti:
"Şehir yaşantısında beslenme alışkanlıklarımızın bozulması, üretim hızı ve miktarı artan gıda maddelerinde yeterli besin maddelerinin bulunmaması gibi faktörler nedeniyle çocuklar vitamin alımına en çok ihtiyaç duydukları dönemde bundan mahrum kalabiliyorlar. Kış döneminde güneş maruziyetinin de azalmasıyla en sık karşılaştığımız eksiklik D vitamininde oluyor. D vitamini eksikliği kemik ağrıları, büyüme sorunları, bağışıklık zafiyetlerine neden olabilir. Doktorun önereceği bir vitamin desteğiyle bu durumların önüne geçilebilir. Bir diğer önemli nokta B12 eksikliği. B12 vitamini çocukların zihinsel gelişimi için olmazsa olmazdır. Eksikliğinin erken zamanda teşhis edilip tedavisinin sağlanması okul başarısı için en elzem konuların başında gelir."
Çocuk gece ağzı açık uyuyor ya da horluyorsa veya uykusunda nefesini tutuyorsa bu durumun geniz etinin habercisi olabildiğini belirten Arpaözü, "Geniz eti mikroplara karşı bir barikat görevi görür. Genetik nedenlerle, alerji kaynaklı veya sık üst solunum yolu hastalıklarına bağlı olarak büyüyerek solunum yolunu tıkar. Bu da çocuğun rahat nefes alamamasına, öğrenme ve konsantrasyon bozukluğuna, yorgunluk, obezite ve dikkat eksikliğine yol açarak okul başarısını olumsuz yönde etkiler." ifadelerini kullandı.
- "Testlerle, zihinsel, ruhsal, sosyal ve fiziksel olarak okula hazır olma düzeyleri ölçülebilir"
Uzman Psikolog Tuğçe Tuncel Dursun ise çocuğun okula tam anlamıyla hazır olmasının hem bilişsel, hem fiziksel, hem de duygusal olgunluğun tamamlanmasıyla mümkün olduğunu vurguladı.
"Metropolitan Okul Olgunluğu ve Denver I"I testleriyle çocukların gelişimsel basamakları değerlendirilerek zihinsel, ruhsal, sosyal ve fiziksel olarak okula hazır olma düzeyleri ölçülebileceğini belirten Dursun, şunları kaydetti:
"Metropolitan Okul Olgunluğu testi 5-6 yaş çocuklara uygulanır, kelime anlama, cümleler, genel bilgi, eşleştirme, sayılar, kopya etme konu başlıklarında verilen yönergeleri anlama ve uygulama şekli incelenir. Test sonucunda, çocuğunuzun okula başlamaya ne ölçüde hazır olduğuyla ilgili sağlıklı veriler elde edilir. 'Denver II' testi ise 0-6 yaş çocukların ince motor, kaba motor, dil ve sosyal alanlardaki becerilerini inceleyerek gelişim seviyelerini belirleyemeye yarıyor. Yapılan değerlendirme sonucunda çocukta gelişimsel gecikmeler tespit edilirse, alanında uzman psikologlar ve çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanları erken teşhis ve müdahaleleri gerçekleştiriyor."
