Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Kasap: - "Hasta sağlık kuruluşuna ulaşamıyor. Ulaşamayınca acil servise gidiyor. Dünya ortalamasının çok üzerinde, 190 milyon acil muayenesi var"
Saadet Partisi İzmir Milletvekili Bilici: - "Son yıllarda giderek fahiş hale gelen muayene ücretleri bugün bir otomobil için 1821 lira 60 kuruşa kadar yükselmiş, vatandaşlarımızın muayene ücretine yönelik tepkisi de haklı olarak artmıştır. Bu rakamlar fahiştir"
Saadet Partisi Denizli Milletvekili Ün: - "Bu operatörlerin hoyratlığının sorumlusu onlara haksız rekabet avantajı sağlayan Bakanlıktır. Bakanlığımızı vatandaşın menfaati yerine bu tekellerin çıkarlarını önceleyen tutumundan bir an önce vazgeçmeye çağırıyorum"
TBMM Genel Kurulunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma ve Altyapı ile Sağlık bakanlıklarının 2025 yılı bütçeleri üzerinde Saadet Partisi milletvekilleri söz aldı.
Saadet Partisi Kütahya Milletvekili Ali Fazıl Kasap, "yenidoğan çetesi" soruşturması üzerinden Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'na tepki gösterdi. Sağlık sistemini eleştiren Kasap, "Hasta sağlık kuruluşuna ulaşamıyor. Ulaşamayınca acil servise gidiyor. Dünya ortalamasının çok üzerinde, 190 milyon acil muayenesi var. 900 küsur milyon muayenenin dörtte 1'i, beşte 1'i. Onun dışında, hasta, randevu bulamadığı için acil servislere gidiyor; hasta, tatmin olamadığı için acil servislere gidiyor ve acil servisleri boşu boşuna işgal ediyorlar. Hastaya 3'üncü reçete yazılıyor. Türkiye'deki sistemde hastaların hekime, sağlık kuruluşuna müracaatı yılda 11 civarında; dünya ortalaması 6, 7. Bu da sizin oluşturduğunuz sağlıkta dönüşümün sonucudur." ifadelerini kullandı.
İlaç katılım payının düşürülmesi gerektiğini söyleyen Kasap, "Siz hekimi cezalandırıyorsunuz. Şehir hastaneleri şehrin dışında. Siz sağlık sisteminin dışındasınız. Dünya Sağlık Örgütüne göre muayene süresinin 20 dakika olması lazım. Sizin oluşturduğunuz sistemde, muayene süresi 5 dakika." diye konuştu.
SMA hastalarının ilaçlarının SGK tarafından karşılanması gerektiğini kaydeden Kasap, diş hekimlerinin de sorunları olduğunu belirtti.
Kasap, Kütahya'nın yüzde 91'inin madenlere ruhsatlı, şehrin sadece yüzde 9'unun yerleşim bölgesi ve tarıma müsait olduğunu ileri sürdü.
- "Enflasyonun altında bir bütçe artırımı söz konusu"
Saadet Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın Türkiye'nin demir yolu ağını güçlendireceği yönüne açıklamalarda bulunduğunu kaydetti. AK Parti iktidarının demir yolu ulaşımında "sicilinin parlak olmadığını" savunan Özbudun, Pamukova, Çorlu ve Ankara-Konya hattındaki tren kazalarını anımsattı.
Kara yollarında yaşanan kazalara da değinen Özbudun, demir yolu taşımacılığına ağırlık verilmesi halinde bu kazaların yaşanmayacağını belirtti.
Özbudun, "Biz bu açıklamaları dinlerken elbette güvenmek istiyoruz ama ne yazık ki bunlar sözde kalıyor. Ben ümit ediyorum ki bu vaatler yerine getirilir. Türkiye'deki trafik kazalarının önü alınmış olur ve tarım ürünlerinin, turizm hizmetlerinin maliyeti düşürülmüş olur." değerlendirmesinde bulundu.
Saadet Partisi Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca, AK Parti'nin geçmişte ulaştırma alanında başarılar sergilemesine rağmen artık bu başarıdan bahsedilemeyeceğini ifade etti. 2025 yılı bütçesine göre Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının başarı gösteremeyeceğini söyleyen Atmaca, şunları dile getirdi:
"Enflasyonun altında bir bütçe artırımı söz konusu. 2025 yılı Ulaştırma Bakanlığı için pek verimli bir yıl olmayacak. 2024 değerlendirmelerinde ise 2022 yıl verileriyle kıyas yapılması 2024'te hiçbir şey yapılmadığını göstermektedir. Ulaştırma konusunda çok ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. Özellikle ulaşım politikalarında çevreci ve ucuz sistemlerin geliştirilmesi gerekmektedir. İşte, maalesef böyle bir çabanın olmadığını Ulaştırma Bakanlığının bütçesinden görmekteyiz. Demir yolu ve yük taşımacılığında AB ülkelerine göre çok çok gerideyiz. Demir yolu yük taşımacılığında AB ülkeleri yüzde 17,2 iken bizde yüzde 4,6 olması bunu ifade ediyor. Yine yolcu taşımacılığında ise AB ülkeleri arasında yüzde 7,3 olan payın bizde yüzde 1,5 olması, demir yolu taşımacılığına verdiğimiz önemi ortaya koymaktadır ve açıkça görmekteyiz ki, yapılan bu bütçeyle bu geri kalmışlıktan kurtulmamız mümkün değildir."
Deniz ulaşımı konusunda Türkiye'nin çok geride olduğunu öne süren Atmaca, "2023 yılında dünyanın en büyük 10 limanı arasında bir limanımız olacağı iddiası maalesef hala gerçekleştirilemediği gibi, yine bu bütçede böyle bir hedefin ortada olmadığı anlaşılmaktadır." ifadelerini kullandı.
- "Abonelerine yüzde 200-500 zam yapıyorlar"
Saadet Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, mobil hat operatörlerini eleştirdi. Dünya 6G teknolojisiyle tanışırken, operatörlerin 26 megabit internet hızını reva gördüğünü anlatan Ün, şöyle konuştu:
"Gelirlerinin sadece yüzde 16'sını yatırıma ayıran operatörler, fiber altyapıda ülkemizi OECD'nin en sonunda bırakıyor. Tüm başarısız bu tabloya karşı enflasyonun kendilerine göre yüzde 50 olduğu yerde abonelerine yüzde 200-500 zam yapıyorlar. Bu operatörlere fiyat belirlerken hesap soran bir devlet olmadığı için yapıyorlar. 2'si kamu, 3 firmanın oluşturduğu bu tekel, rekabetten münezzeh olma güvencesiyle yapıyor bunu. Bu operatörlerin hoyratlığının sorumlusu onlara haksız rekabet avantajı sağlayan Bakanlıktır. Bakanlığımızı vatandaşın menfaati yerine bu tekellerin çıkarlarını önceleyen tutumundan bir an önce vazgeçmeye çağırıyorum."
Ün, Denizli'nin limanlara erişecek bir demir yolu bulunmadığını söyleyerek, şehirdeki firmaların bu nedenle ayrılmak zorunda kaldığını aktardı.
Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, nakliyecilerin sorunlarını gündeme getirdi. Başka ülkelerden gelen tırcıların Türkiye'den yük alıp gidebildiğini belirten Çalışkan, "Bizim tırcımız başka ülkelerden alamıyor. Biz, dışarıdan gelen adama ücret almadan yük yüklemesine müsaade ediyoruz ama komşumuzda bizim nakliyecimiz bin dolar para ödüyor ama Bakanlığın, eminim, bunların hiçbirinden haberi bile yok çünkü muhatapları sadece müteahhitler, muhataplarının içerisinde lojistik sektörü yok." dedi.
Kara sınır kapılarında tırların günlerce beklediğini anlatan Çalışkan, "Bunların hepsi milli servet, kayıp. Bunu bir an önce hızlandıralım. Bakanlığın özellikle ulaşımla ilgili çok büyük sorumluluğu olduğunu hatırlatmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.
- "Araç muayene ücretleri fahiştir"
Saadet Partisi İzmir Milletvekili Mustafa Bilici, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bütçesinin genel bütçe üzerindeki payının düştüğünü söyleyerek, "Bu durum ülkemizin içerisinde bulunduğu ekonomik kriz ortamında Hükümetin önceliğinin ulaştırmadan ziyade diğer ihtiyaçlar olduğunu göstermektedir. Açıkçası, bu hususun eleştirilecek bir tarafı yoktur. Üzülerek söylüyorum ki bugün ülkemizde uçak bileti alamayan vatandaşlarımız mevcuttur. 2024 yılında yüksek hızlı trene binip de baba ocağına gidemeyen gençlerimiz, evlatlarını ziyarete gidemeyen emeklilerimiz vardır." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin demir yolu istatistiklerinin AB ülkeleriyle kıyaslandığında çok düşük olduğunu savunan Bilici, "Bugün, ülkemizde yük taşımacılığında demir yolunun payı yalnızca yüzde 4,6'dır, Avrupa Birliği'nde bu oran yüzde 17,2'dir. Yolcu taşımacılığında ise Türkiye'nin demir yolu payı yüzde 1,5 iken Avrupa Birliği ortalaması yüzde 7,3'tür. Bu oranlar Avrupa Birliği ortalaması ile ülkemiz arasındaki farkın yaklaşık 5 katlık bir fark olduğunu gözler önüne sermektedir." diye konuştu.
TÜVTÜRK araç muayene istasyonlarının vatandaşları mağdur ettiğini söyleyen Bilici, "Son yıllarda giderek fahiş hale gelen muayene ücretleri bugün bir otomobil için 1821 lira 60 kuruşa kadar yükselmiş, vatandaşlarımızın muayene ücretine yönelik tepkisi de haklı olarak artmıştır. Bu rakamlar fahiştir. Rant burada da kendisini açık bir şekilde göstermektedir." dedi.
Saadet Partisi Konya Milletvekili Hasan Ekici, şehrine yönelik ulaştırma yatırımlarının hayata geçirilmediğini savundu. Konya çevreyolunun tamamlanmadığını anlatan Ekici, şehir merkezinde trafik yoğunluğunun her geçen gün arttığını söyledi. Seydişehir Alacabel Tüneli'nin Türkiye'nin kara yolu ağındaki önemli geçitlerinden biri olduğunu vurgulayan Ekici, bu geçidin kış aylarında aşırı kar yağışı, buzlanma, fırtına ve çığ düşmesi gibi nedenlerle sık sık ulaşıma kapandığını söyledi. 2016'da yapımına başlanan ve 2019'da bitirileceği duyurulan tünelin hala bitmediğini söyleyen Ekici, "Adeta yılan hikayesine dönen bir tünel inşaatı. İktidar yetkilileri sürekli tarihler açıklıyorlar, tünel yok şu tarihte bitecek, yok bu tarihte açılacak, tarihler havada uçuşuyor ama tünel bir türlü açılmıyor. Sayın Bakana soruyoruz, ülke ulaşımı ve turizmi açısından böyle kritik bir tünel neden yıllardır bitirilmiyor? Sorun kaynaksa, ödenek yetersizliği ise diğer projelere, yollara ve tünellere kaynak ayrılıyor da Alacabel Tüneli'ne neden ayrılmıyor?" diye konuştu.