• BIST 9652
  • Altın 2968.938
  • Dolar 34.6884
  • Euro 36.6766
  • Ankara 2 °C
  • İstanbul 10 °C
  • Bursa 10 °C
  • Antalya 9 °C
  • İzmir 14 °C

En güvenilir su musluk suyu!

En güvenilir su musluk suyu!
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Yavuz Dizdar: Sorun damacanalarda değil; belli ki su kaynağının kendisi bulaşık.

Yani sorun daha vahim. Bugün dışkı, yarın ağır metal de çıkabilir bu sularda...

Bu yüzden suyu damacanadan da, pet şişeden de, cam şişeden de değil, musluktan için... Zira hâlâ en güvenilir su musluk suyu. Musluk suyunun kalite durumunu çok net bilmiyorum. Ama iyi denetlendiğini çok iyi biliyorum. İçinde bir kirlilik söz konusu değil. Tabii evinizdeki su deponuzun temizliğine güveniyorsanız...

Mehmet Ali Önel’in sunduğu haber programı Deşifre’de, İstanbul’da satılan 55 damacana sudan 41’inin sağlığa zararlı olduğu iddia edilmiş, Sağlık Bakanlığı da olaya el koymuştu. Ancak bakanlık önceki gün sadece 5 markayı sağlıksız diye teşhir etti. Testi geçemeyen bu damacana sularda başta ‘koliform’ gibi dışkı yoluyla bulaşan bakteriler olmak üzere sağlığa zararlı çok sayıda madde var... Ama hiç kimse bakanlığın bu açıklamasından tatmin olmadı. Benim size sormak istediğim şu; bu suları içersek ne olur? Ve tabii siz bu açıklamayı tatmin edici buldunuz mu?

Birkaç gün önce yapılan analizlerde 55 örnekten 41’inde dışkı var deniliyorsa, bu açıklama hiç de inandırıcı değil. Çünkü 55 markanın içinde teknik olarak bildik büyük markaların da olması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı belli ki bütün markaları açıklamıyor, büyük olanları gizliyor... Ben bu adı açıklanan firmaların hiçbirini duymamıştım. Bunlar lokal, küçük firmalar. Asıl pazarı tutanlar bizim marketlerden aldığımız markalar. Demek ki bakanlık diğerlerini açıklamaya çekiniyor. Ama böyle yapmakla halk sağlığını büyük riske atıyor.

- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, “En iyi içme suyu musluk suyu” demişti. Sizce de gerçekten öyle mi? Güvenip musluktan su içelim mi?

Şebeke suyunun kalite durumunu çok net bilmiyorum. Ama iyi denetlendiğini çok iyi biliyorum. Eskiden şöyle bir sıkıntı vardı; borulardaki kaçaklar nedeniyle dışarıdan şebeke suyunun içine bazı şeyler bulaşması söz konusu olabiliyordu. Ama alt yapının bir kısmı yenilendi, yenilendikten sonra da bildiğim kadarıyla bir kirlilik söz konusu değil. Ama suyun kalitesi nedir, tadı nasıldır, o tamamen ayrı bir mesele.

Musluk suyunu toprak bir kapta birkaç saat dinlendirip öyle için!

- Musluk suyunda da çok fazla klor var ama... Bunun sağlığa bir zararı yok mu?

Klor alınması faydalı bir şey değildir elbette. Suyla ilgili doğrudan söyleyebileceğim bir çalışma yok ama klor alınmasının kanserle ilişkili olduğunu söyleyen pek çok çalışma var. O zaman yapılacak şey şudur; klor uçucudur. Yani suyu üstü açık bir kabın içinde ya da toprak bir testide, küpte dinlendirirseniz, o klor uçar.

- Testi ya da küp dediniz. Peki ya cam?

Cam olmaz.

- Neden?

Klor camdan uçmaz. Testinin özelliği, üzerinde çok küçük gözenekler var. Gaz, o gözeneklerden dışarı doğru süzülüyor. Bu aynı zamanda suyu soğuk da tutuyor. Çünkü o su dışarıya doğru buharlaşırken suyun sıcaklığını da alıyor. Dolayısıyla testideki su serindir de... Ama aynı şey camda olmaz. Çünkü camın gözenekleri yoktur. Ama cam çok iyi bir saklama kabıdır...

- Bazı uzmanlar suyun şişede saklanmasını da önermiyor. Dibinde yosun tutuyor diye... Yosun tutmuş şişeden su içilse ne olur?

Suyun berrak, kokusuz ve beklememiş olması halinde bu suyu bir kere içmekten elbette bir şey olmaz. Mesela yavaş debisi olan bir derede taş yosun tutar. O dereden su içilmemesi diye bir şey söz konusu değildir. Nitekim doğaya bakıyorsunuz, hayvanlar bu suyu içiyorlar. Bu suyu içmelerindeki ana unsur şu; hayvanlar yeterince temiz suyu, o suya kimyasal karışıp karışmadığını ayırt edebiliyorlar, hissediyorlar ve o suyu içmiyorlar. Nasıl hissettiklerini bilmiyoruz. Dolayısıyla dibinde yosun tutmuş şişeden su içmemenin mantığı ancak şu olabilir; çünkü suyun yosun tutabilmesi için canlı birtakım organik moleküllerin suyun içinde bulunuyor olması gerekir.

- Anlayamadım, açar mısınız?

Saf suyun içinde yosunun olabilmesi için birtakım moleküllere ihtiyaç var. Bunlar aminoasitler olabilir, bitki kökenli maddeler olabilir. Dolayısıyla su yosun tutmuşsa eğer saf su değildir. Yeraltından gelen sular bu özelliği göstermiyor ama göletin, derenin kenarındaki su o nedenle yosun tutar. Kafa karışmasın; bu suyu bir kere içmekle bir şey olmaz. Ama su kaynağının tamamen saf, temiz olmadığını gösterir bu.

- Hayvanlar bir suyun kimyasallı olup olmadığını ayırt edebilir dediniz. Siz tam bir çevre felaketine dönüşen Ergene konusuyla da ilgileniyorsunuz. Ergene’de hayvanlar çevredeki fabrikaların zararlı atıklarını döktükleri o suyu içiyor ve ölüyor ama...

Maalesef onlar mecburen içiyor. Çünkü başka su kaynağı yok. O suyu içmek zorundalar. O zaman da ölüyorlar...

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 7199 defa okunmuştur
Haberin Devamı  1 2 3 
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim