Son zamanlarda piyasada bulunmaması yüzünden adından sıkça bahsedilen tamoxifen etken maddeli kanser ilacının piyasaya verilmesinden sonra Bakanlıkça yapılan denetimlerde söz konusu ilaç için idari para cezaları kesilmeye başlanması üzerine yazılı bir açıklama yapan TEİS Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan “tamoxifen etken maddeli ilaçların piyasada bulunmadığı sürecin suçlusu adeta eczacılarmış gibi son günlerde eczanelere tamoxifen bulundursa da, satmış olsa da yağmur gibi idari para cezaları kesilmekte, eczanenin rafında ilaç bulundurması da hastaya satması da suç olarak değerlendirilmektedir. Bu hem eczacıları hem de hastaları mağdur edecek bir tutumdur. Bundan derhal vazgeçilmelidir” dedi. Saydan'ın açıklaması şöyle;
Tüm kamuoyunun bildiği gibi, meme Kanseri hastalarının kullandığı tamoxifen etken maddeli ilaçların uzun süre piyasada bulunmaması yüzünden hastaların yaşadığı mağduriyeti gidermek amacıyla Sağlık Bakanlığı'nca söz konusu ilacın ithalatında yeni düzenlemelere gidilmiş ve bu ilacın bir nebze de olsa tekrar piyasada bulunabilir olması sağlanmıştı. Son günlerde ecza depolarından eczanelerimize kısıtlı sayıda gelen bu ilaçlar için Bakanlıkça özel denetim başlatılmış olup, ilacı rafında bulunduran, ilacın reçetesini almadan hastaya veren ya da İlaç Takip Sistemine reçeteli satışı perakende satış olarak bildiren veya sistem arızası yüzünden sisteme bildiremeyen tüm eczacılara idari para cezaları kesilmeye başlanmıştır.
İlaç; ne zaman, kime lazım olacağı bilinmeyen bir üründür. Hastalarımız geldiğinde elimizde olması ve verilmesi gerekmektedir. Eczanelerimizde ilacın bulundurulmasının suç olarak değerlendirilmesi izah edilebilir bir tutum değildir. Kaldı ki; uzun süredir ilacını temin etmekte zorluk çeken kanser hastaları ilacı bulamazsam paniğinden halen piyasada kısıtlı miktarda bulunan söz konusu ilaçtan eczane eczane dolaşarak temin etmeye çalışmakta, bulduğu zaman SGK üzerinden aldığı gibi, sürekli kullandığı bu ilacı ücretli olarak da almakta, bu satışlar da Bakanlıkça reçetesiz satış olarak değerlendirilmektedir.
Söz konusu ilacın piyasada bulunmaması korkusuyla hareket eden hastaların yaşadığı endişenin ortadan kaldırılması eczacıları cezalandırmaktan değil, ilacın bulunurluğunu arttırmaktan geçmektedir.
İlaç eczanemizde bulunduğu zaman hastalarımıza verilen bir üründür. Ama son günlerde hastalarımıza verdiğimiz tamoxifen etken maddeli ilaç için kutu başına 456 lira ceza kesilmektedir. Eczacılar olarak ilaçlarımızı ,eczane programlarını kullanarak hastalarımıza verdiğimiz zaman İlaç Takip Sisteminden düşülmesi için gerekli uygulamayı eczane programları üzerinden yapmaktayız. Ama elektrik, internet kesintileri, sistemlerin yoğunluğu veya hasta yoğunluğu gibi bir çok sebeple ilaç, İlaç Takip sisteminden düşülmediyse ya da reçetesiz satış olarak kayıt edildiyse verdiğimiz her ilaç bize 456 liralık ceza olarak yansıtılmaktadır.
Ülkemizde İlaç takip sistemi ile ilaçlar üretici ve ithalatçıdan son kullanıcıya kadar takip edilmektedir. Ancak bu sistemin eczane programlarıyla tam entegrasyonu bulunmadığı için hiç sorunsuz çalışan mükemmel bir sistemmiş gibi görülerek sistemin hatalarının adeta cezalandırıcı bir araç olarak kullanılması kabul edilebilir bir tutum değildir.
İLACIN CEZASI FİYATININ 18 KATI
İlaç Takip Sisteminin amacından uzak bir şekilde, eczanelerimizi cezalandırma aracı olarak kullanılması bizleri tedirgin etmekte ve işimizi yapamaz hale getirmektedir. İl Sağlık Müdürlükleri tarafından her kutu ilaç için hastadan söz konusu ilacın reçetesinin alıkonulması istenmektedir. Söz konusu ilacın reçetesinin alınıp saklanması yönünde yasal bir düzenleme olmamasına rağmen, elimizde ilaç olsa bile hastanın devamlı kullandığı bu ilaç için reçetesinin alıkonulmasının ve ikinci kutu ilacın verilmemesi gerektiği söylenerek ilacın fiyatının 18 katı ceza kesilmektedir.
Hastasına eczacılık hizmeti olarak verdiği 3-5 kutu ilaç için 456 liradan 2180 liraya varan, eczane ekonomilerine çok ağır gelen para cezaları hiçbir açıklama istenmeden, savunma dahi alınmadan kesilmekte, eczacının ilacı eczanede bulundurması ve hastaya vermesinin suç olarak görülmektedir.
Vatandaşlarımızın her seferinde yeni yazılmış tamoksifen reçetesiyle ilaçlarını almak için eczanelerimize gelmesini ve ilacın depodan eczanemize ulaşmasını beklemeye yönelik bu düzenlemenin sorumlusunun eczacılar olmadığını, bu durumun bizden kaynaklanmadığını, bu uygulamayla hastaların ve eczacıların mağduriyetinin artacağını, yetkililerin bu tutumdan halk sağlığını korumak için bir an evvel vazgeçmesi gerektiğini kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.”