DSÖ'den yapılan açıklamada, 1940'larda yılda 30 milyonu bulan vaka sayısını son yıllarda sıfıra indiren Çin'e "sıtmasız ülke" sertifikası verildiği belirtildi.
DSÖ Genel Sekreteri Tedros Adhanom Ghebreyesus, yaptığı açıklamada, "Bugün Çin halkını ülkelerini sıtmadan kurtardıkları için kutluyoruz. Bu zor kazanılan başarı, yıllar süren hedefe yönelik eylemlerin ürünü olmuştur." ifadelerini kullandı.
DSÖ'nün "sıtmasız" sertifikası verdiği 40. ülke olan Çin, Batı Pasifik bölgesinde 1980'li yıllarda bu sertifikayı alan Avustralya, Singapur ve Burunei Sultanlığı'nın ardından mücadeleyi başarıyla tamamlayan ilk ülke oldu.
Çin'in sıtmayla mücadeleye yönelik sistematik çabaları Çin halk Cumhuriyeti'nin 1949'da kurulmasının ardından başladı. 1950'lerde hastalığa karşı önleyici tedbirlerin uygulanmasıyla başlayan süreç, 1967'de başlatılan "523" projesiyle ilaç geliştirmeye yönelik seferberliğe dönüştü.
Bu dönemde dihydroartemisin ve artimisin etken maddelerini sıtma virüsüne karşı etkili olduğu keşfeden Çinli kadın kimyager Tu Youyou, bu katkısıyla 2015'te Nobel Tıp Ödülü'ne layık görüldü.
Tüm bu çabaların ardından Çin yıllık sıtma vakası sayısını 1990'lı yıllarda 117 bine, 2000'li yıllarda ise 5 bine kadar düşürmeyi başardı.
Son 4 yılda sıtma vakasının görülmediği Çin, "sıtmasız ülke" sertifikası almaya hak kazandı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin, sıtmanın ortadan kaldırılmasının tıpkı yoksullukla mücadele gibi Çin'in insan hakları alanındaki önemli atılımlarından biri olduğunu belirterek, "Çin Komünist Partisi ve Çin hükümeti daima insanların yaşamını, refahını ve sağlığını güvence altına almaya öncelik vermiş, bu amaç doğrultusunda adımlar atmıştır. Sıtmanın ortadan kaldırılması Çin'in dünyada insan haklarının gelişimine sağladığı en önemli katkılardan biridir." değerlendirmesinde bulundu.