Dr. Özer Şimşek, Türkiye’nin görme engelli tek doktoru. 1959 Çankırı, Ilgaz doğumlu. 1983 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. Notları gayet iyi idi. Hayali cerrah olmaktı. Ancak 27 yaşında geçirdiği 2 önemli kaza hayatını değiştirdi. 1986 yılında görme yeteneğini tamamen kaybetti.
Yaklaşık bir yıllık tedavinin ardından kendisine yeni bir yol çizdi. Mesleğinde yükselmek isteyen Şimşek, şartların zorlaması yüzünden pratisyen hekimlikte karar kıldı. Şimşek 17 yıldır Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nda kurum doktoru olarak mesleğini icra ediyor. Bakanlık çalışanlarına şifa dağıtıyor. Sadece şifa mı? İyi bir psikolog. Canı sıkılan, stres atmak isteyenler sohbet için kapısını çalıyor. Peki, görmeyen bir doktor bunları nasıl mı başarmış!
Gerisini Dr. Özer Şimşek’ten dinleyelim.
YARDIMCISI TEKNOLOJİ
“Evet, görme duyumu kaybetmiştim ama elimde bilgi, eğitim, kültür ve tecrübe vardı. Bunları kullanmaya karar verdim” diyen Özer Şimşek yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Tek başıma yürüyebilmek için özel dersler aldım. Aldığım bu eğitimler sayesinde yaşama sevincim ve özgüvenim arttı. 1998 yılında Başbakanlık Özürlüler İdaresi’ne atandım. Mesai arkadaşlarımın ilk günden itibaren verdiği destek sayesinde halen mesleğimi icra ediyorum.”
NASIL MUAYENE EDİYOR?
“Teknoloji bizlerin en büyük yardımcısı” diyen Şimşek mesleğini nasıl icra ettiğini şu sözlerle anlattı: “Gören birisi nasıl göğüs, sırt, karın muayenesi yapıyorsa, gözlerim olmamasına rağmen ben de aynısını yapıyorum. Yani önemli olan baktığın yeri bilmek. Ultrason, radyoloji ve laboratuvar tetkikleri de zaten raporlanarak geliyor. Okumam gereken diğer raporları önümdeki özel bir tarayıcıdan tarayarak okuyorum. Elimdeki özel tablette de hastalarımın reçetesini yazıyorum. Özetle elimin altındaki özel aletler sayesinde hem bilimsel, hem de günlük yayınları takip edebilmek hayatımıza çok büyük kolaylıklar sağlıyor.
MÜCADELECİ VE HIRSLI
Dr. Şimşek, birçok acı olayla da karşılaşmış. “Eski işyerim Kızılay’daydı. Her sabah Güven Park’ta dolmuştan inip Zafer Meydanı’na doğru yürüyordum. Bir gün bir belediye çalışanı koluma girdi, ‘Nereye gidiyorsun?’ dedi. ‘İşe gidiyorum.’ ‘Hımm sen çalışıyorsun!’ ‘Evet, çalışıyorum.’‘Aferin, genelde senin gibiler sağda solda dileniyor. Sen çalışıyorsun, bravo’ diyerek uzaklaştı.
İşte körseniz yeriniz belli. Sizden ne avukat, ne sosyolog, psikolog, öğretmen, ne de doktor olur. Ama oluyor işte. Faklı yaşam, farklı bakış ve faklı bir koşuyla hem doktor, hem avukat, hem öğretmen gibi birçok alanda söz sahibi olabiliyoruz. Tek çare mücadeleden vazgeçmemek…”
Malumunuz Yunanistan Sağlık Bakanı Panagiotis Korumblis görme engelli. Tüm dünya görme engelli sağlık bakanını ilgiyle takip ediyor. Bizim de gözleri görmeyen bir doktorumuz var. Onun aynanın diğer tarafından yansıyan heyecanı bizleri gerçekten heyecanlandırıyor.
RÖPORTAJ \ CEMALETTİN GÜRSOY - MİLLET GAZETESİ