Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre, olay 6 Kasım sabah 08.00 sularında Ankara Üniversitesi Cebeci Tıp Fakültesi Hastanesi'nin kafesinde meydana geldi. Kafede çay içen birinin çevredeki kadınların görüntüsü çektiğini gören kişi, şahsa tepki gösterdi. Bir ilçe belediyesinde şube müdürü olarak çalışan şüphelinin telefonunu alan kadınlardan biri kendi görüntülerini görünce durum polise bildirildi.
KADINLAR ŞİKAYETÇİ OLDU
Gözaltına alınan O.Ç. (40) adlı şüpheli polis merkezine götürüldü. Cep telefonu ile görüntüleri alınan kadınlara da ulaşılarak, ifadeleri alındı. Biri doktor, diğeri tıp öğrencisi iki kadın telefondaki görüntülerin kendilerine ait olduğunu belirterek, şüphelilerden şikayetçi oldu.
"TELEFONDA GÖRÜNTÜLERİMİ GÖRDÜM"
Mağdur kadın Doktor Ö., olayı şöyle anlattı: "Olay günü sabah 08.45 sularında sigara içmek için kampus içerisinde bulunan kafeteryanın bahçesine oturdum. Telefonumla ilgilenirken, bir şahsın 'bırak o telefonu, sil o videoyu' diye başka bir şahsa bağırdığını görünce o tarafa baktım. Bağıran vatandaş bana dönerek, 'sizin videonuzu çekiyor" dedi. Şahsın yanına giderek, bunun doğru olup olmadığını sordum, 'öyle bir şey yok' dedi, 'O zaman telefonunu göster' dedim. Şifresini açarak bana verdi. Videoların içerisinde kendi görüntümü gördüm. Bunun üzerine polisi aradım. Rızam olmadan görüntülerimi çeken şahıstan şikayetçiyim" dedi.
"GÖRÜNTÜLER BANA AİT"
Görüntüleri inceleyen polis mağdurlardan diğerinin tıp öğrencisi E., olduğunu belirledi. Bunun üzerine E.'nin de ifadesine başvuruldu. Karakolda görüntülerin izletildiği E., "Görüntülerin bana ait olduğunu kesin olarak tespit ettim. Şahıstan şikayetçiyim" dedi.
"SANIRIM VİDEO PROĞRAMINA ELİM DOKUNDU"
Şüpheli O.Ç.'nin savunması ise pes dedirtti. Suçlamaları kabul etmeyen O.Ç. kendini şu sözlerle savundu: "Ben bilinçli olarak kimsenin videosunu çekmedim. Telefonuma video programı indirmiştim. Bu video programına sanırım elim dokundu. Ne kafeterya da ne de yolda giderken kimsenin alt kısmının videosunu çekmedim. Telefonumun yanlışlığına uğradım. Suçsuzum, serbest bırakılmayı talep ederim."
TUTUKLANDI
Savunmasına itibar edilmeyen O,Ç., Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda yapılan sorgusunun ardından tutuklanması talebiyle Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi. Ankara 1. Sulh Ceza Hakimi Sezer Söylemez tarafından "özel hayatın gizliliğini ihlal" suçundan tutuklanan O.Ç., Sincan Cezaevi'ne gönderildi.
