• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • Ankara 1 °C
  • İstanbul 5 °C
  • Bursa 3 °C
  • Antalya 7 °C
  • İzmir 7 °C

Doktorlara biraz fazla mı yükleniyoruz?

Doktorlara biraz fazla mı yükleniyoruz?
Doktorların işi zor. Doktorlara biraz fazla mı yükleniyoruz. Doktorlar da insan. Yaptıkları iş hayati öneme sahipse de, sonuçta doktor da insan..

Son düzenlemeyle, zorunlu şartlarda, hasta geldi ve o branşta tek doctor varsa 365 gün, 24 saat hizmet zorunluluğu şartı getirildi. Tabi, öncelik def-i mazarrat’da. Celbi menafi sonra gelir.

Aslı meselem o değil. Doktorların tartıştıkları o kadar çok şey var ki. Hastahanelerin derdi farklı, eczacının, ilaç sanayicisinin derdi farklı. Tıp eğitimindeki sorunlar da farklı..

Hastalar için durum, geçen dönemle kıyaslanamayacak kadar iyi.. Çözülen bir çok konu var, ama çözümlenmesi gereken daha bir çok mesele var..

Mesela şu bitkisel tedavi ya da alternative tıp denilen şeyi daha konuşmadık.. Akapunktur başladı da, hipnoz, bitkisel tedavi, sülük tedavisine sıra gelmedi daha. Asıl konum, gazetelerdeki radyo ve Tv’lerdeki sağlık programları ya da piyasadaki sağlıkla ilgili kitaplar ve reklamlar.

Tv programlarını herkes izliyordu. Posta gazetesinde sağlıkla ilgili mucize beslenme, ilaç ya da tedavi yöntemlerinden söz edilmediği bir gün var mı?

Herkes doktor oldu.. Hani derler ya, “yarım doctor candan, yarım imam dinden eder” diye.. İkisi de piyasada bol miktarda var..

Din de, sağlıkta “kulaktan dolma bilgiler”le karar verilmeyecek konuların başında gelir..

Geçen gün kızımı Afiyet’te ortopedi doktoru Zühtü Kılıç beye götürdüm..

Hemen söyleyeyim bu günlerde deri, kas, psikolojik sorunlarda patlama var. Sebebi sınav stresi.. Bu belaya mutlaka bir çözüm bulunması gerek.. Benim çözümüm basit, öğretim sırasındaki not performansına dayalı bir puan sistemi geliştirilmesi.. Mevcut dersanelerin okula dönüştürülmesi. Zaten bu şekilde devlet okullarındaki yoğunluk da belli oranda azaltılması sözkonusu. Yeteri kadar vakıf üniversiteside açıldı. Gün bugün aslında..

Gelin YÖK’le birlikte ÖSS ve ÖSYM falan hepsini kaldıralım ve okullara sertifikasyon programları koyalım, Halk eğitimden sertifika alanların sertifika puanlarını da Üni.’ye giriş puanına ekleyelim olsun bitsin bu iş. Bu system toplumu, bireyi, ekonomiyi hasta ediyor..

Benim çocuğum Kur’an dersini seçmeli ders alsın, CHP’liler etik dersi, moral dersi aldırsın çocuğuna.. İsteyen Kur’an’ı, isteyen Tevrat’ı ya da Konfiçyüsü okutsun çocuğuna..

Neyse asıl konumuza dönelim.. Zaman zaman bir araya geldiğim doktor dostlarım var benim, Dr. Daştan, Dr. Sanisoğlu, Dr. Uçar ve daha bir çok isim.. Aslında daha sağlıklı bir sağlık hizmeti için doktorların sorunlarına da öncelik verilmesi gerek.

Doktorla konuşuyoruz.. Hastaların hastalık hastası olduğundan şikayet ediyor doctor. Bir hasta gelmiş, fibula kemiğinin küçük olduğunu söylüyor. Bunun ostropoz, menopoz ya da kanserle ilişkisini sorguluyor.

“Bir türlü bir hastalık olmadığını anlatamadım” diyor doktor.. Takmış kafasına ben hastayım diye.. Doktorlar, sağlıkta iyileşmeye paralel mediadaki sorumsuzca yapılan sağlık programlarının hastalık hastalığını artırdığı görüşündeler. Birinin ak dediğine ötekisi kara diyor..

Zaten bitkisel tedavi ile modern tıp iki ayrı alan.. Bitkisel tedavi de baharatçılık yanında olayın tıp disiplini içinde ele alındığı farklı bir alan olmaya başladığını görüyoruz. Bir de işin folkloric yanı var..

Geçen gün Hekimzade ile de konuştuk uzun uzun bu konuyu..

Aslında tıptaki mevcut ikibaşlılığın bir an önce giderilmesi gerek. Suat Arusan da bir tıp doktoru ve yıllardır sülük tedavisi uygulayan bir hekim..

Hekimzade aynı zamanda modern tıbbın enstrümanlarını da kullanan aynı zamanda bir tıb doktoru. Bu alanda çalışan mediadan da izlediğimiz bir çok isim var daha..

Doktor dayanamamış, gelen hastasına bir psikoloğa görünmesini istemiş. Kadın “bana deli mi demek istiyorsun” diye başlamış bağırmaya..

Ben polislere ve doktorlara acırım. Ben akıllı ve sağlıklıları ile başedemiyorum, elin suçlusu, hastası ile başetmeye çalışanlara Allah sabır versin.. Bir de Yargıçlık zor meslek. Hele hele bir günde 40 dosyaya bakmak zorundaysanız, pazarcı terazisi ile adalet dağıtılmaz ki.

Bir başka doctor arkadaş anlatmıştı.. Doktor, bu gün tıbbın yapacağı bu kadar, bundan sonra takip edeceğiz, dua edelim inşallah şifa bulursun demiş, hasta gitmiş tabibler odasına, bana tedavi için dua önerdi diye şikayet etmiş..

Ah benim güzel memleketim. Sadece “sağlık”taki bir hastalığa parmak basmak istedim.

Selam ve dua ile..

Abdurrahman Dilipak / Akit

Bu haber toplam 2291 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim