• BIST 9724.5
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.1895
  • Euro 36.7272
  • Ankara 2 °C
  • İstanbul 6 °C
  • Bursa 5 °C
  • Antalya 11 °C
  • İzmir 9 °C

Doğadan gençlik iksirleri

Doğadan gençlik iksirleri
Yaşlılık belirtileriyle savaşan kremlere, ilaçlara ve kimyasallara çuval dolusu para ödemenize hiç gerek yok. Doğanın sunduğu mucize besinler DNA kırılmalarını ve kronik hastalıkları önlüyor.

Yaşlılık belirtileriyle savaşan kremlere, ilaçlara ve kimyasallara çuval dolusu para ödemenize hiç gerek yok. Doğanın sunduğu mucize besinler DNA kırılmalarını ve kronik hastalıkları önlüyor.

Yaşamınızın her döneminde hayatınızdan çıkarmamanız gereken besinleri biliyor muydunuz? İşte size yaşlanmayı önleyen ve sağlıklı kilo vermede yardımcı olacak besin kılavuzu ve bu besinlerin içerisinde bulunan etken bileşenler listesi...

Yaşlanmış, hasara uğramış ve sağlığını yitirmiş hücrelerin büyümesini durdurur. Kuru fasulye, baklagiller ve soya fasulyesi ile soya sütü izoflavonlar açısından zengindir. Haftada 2 kere mutlaka kuru fasulyeyi zeytinyağlı yemeğini yemek, haftada 1 kere 1 su bardağı soya sütü içmek veya kuru baklagilleri kendi suyunda haşlayıp 1’er avuç salatalara eklemek sağlıklı bir yaşam için yapılması gereken en önemli davranışlardan ilkidir.

Her gün maruz kaldığımız kirli hava, sigara dumanı ve organik maddelerin yanık ürünlerinin hücrelere olan zararlı etkilerini önler. Üzüm, ahududu, elma, çilek ve hint safranı ellagit asit zenginidir. Üzüm çekirdeğiyle yiyin.Bunun dışında pancar ve limon kabuğu da radyasyonun tesirinden korur.

Vücutta demiri kontrol ederek oksidatif stresi önler. Örnek verecek olursak bakla, soya fasulyesi, pirinç, buğday, darı, mısır ve yulaf gibi tahıllarda bulunmaktadır. Haftanın en az 2 günü bu besinleri ister ana yemek olarak isterseniz salatalara haşlayarak ekleyin.

Sinir sistemini düzeltir. Brokoli, Brüksel lahanası, lahana, karnabahar, kıvırcık lahana, şalgam yeşil sebzeler indollerin yer aldığı önemli bitkilerdir. Salatalara bu sebzelerden eklemeyi unutmayın.

Hormonların fizyolojik etkileri dışında zararlı etkiler oluşturmalarını önler. Havuç, narenciye, çilek, elma, frambuaz, brokoli, siyah ve yeşil çay, maydanoz, soya fasulyesi, tahıllar, lahana, kabak, patates, domates, salatalık gibi sebze ve meyveler flavonoidlerce zengin kaynaklardır. Et balık ve tavuk yanına garnitürünüzü bu sebzelerden hazırlayın.

Dokularda yoğunlaşmış oksidatif stresi önler. En önemli terpen kaynakları narenciye, kiraz, vişne gibi meyvelerde bulunmaktadır. Narenciye meyvelerinin taze sıkılmış formları yaşlanmanızı önler.

Kan düzeyi dengesizliklerinin giderilmesinde aktif rolü vardır. Başlıca fenolik asit bulunduran meyve ve sebzeler, fındık, ceviz gibi kabuklu yemişler, havuç, kiraz, vişne, elma, çilek, frambuaz, brokoli, portakal, domates ve kepekli tahıllardır.

Hücrelerin yapısına zararlı etkileri olan maddelerin tesirlerinin önlenmesini sağlar. Kumarinler maydanoz yapraklarında bolca bulunmaktadır.

Kansere düşman DNA’ya dost

Polifenoller: Antioksidan etkinliği güçlü mikro besinlerdendi ve hücreleri korur. Yeşil çay ve üzüm çeşitleri polifenollerce zengindir. Popüler bir içecek olan çayın bol miktarda antioksidan polifenol içerdiği saptanılmıştır. Zeytinyağı polifenollerden zengin diğer bir bitkisel üründür.

Likopenler: Kanser önleyicidir. Erkek cinsiyet hormonlarının düzey ve aktivitesini düzenler. Domates, karpuz ve greyfurt likopenlere en iyi örnektir.

Glissirizin: DNA hasarını, hormonların istenmeyen yan etkilerinin oluşmasını önler. Bilinen en önemli glissirizin kaynağı meyan köküdür.

İzotiyosiyanatlar: En bilinen etkisi DNA hasarını önlemedeki başarısıdır. Turp ve lahanada önemli düzeyde bulunur.

Karotenoidler: DNA kırılmalarını önler ve kanser önleyicidir. Domates, havuç suyu, ıspanak, karnabahar, beyaz ve kırmızıturp, üzüm, kivi, ananas, patlıcan, kereviz, rezene kök ve yaprakları karotenoidler açısından zengindir.

Sülfitler: Kimyasal maddelerin vücuttan atılmasını sağlar. Sarımsak, soğan, pırasa, ananas ve brokolide önemli düzeylerde izole edilmişlerdir.

Bitkilerdeki yağlar: Tüm bitkiler yapısal bileşiklerinden biri olan yağları içerir. Bu yağlar doymuşluk, tekli ve çoklu doymamışlık özellikleri açısından bir dengededir. Ancak, insan sağlığı dikkate alındığında tamamen yararlı veya tamamen sakıncalı olarak nitelenebilen bir bitkisel yağ yoktur. Diyetle alınan yağların yapısı, doymuşluk derecesi ve zincir uzunluğu kadar, bir bitki türüne dayalı yağların sürekli ve ağırlıklı olarak alınmaması seçici davranmamızı gerektiren hususlardır. Örneğin, sadece tahıla dayalı beslenme, insan ve hayvanlarda çoklu doymamış yağ dengesizlikleri, şişmanlık ve glikoz intoleransına yol açar.

 



Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 5865 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim