“Ekmeksiz yaşam sağlığınızı bozar”
Yani sadece et, süt ve sebze ile beslenmememiz gerekiyor.
Evet, bu tür karbonhidratsız diyetler depresif ataklara yol açıyor. Hem fizyolojik hem psikolojik depresyon başlayabiliyor. Sinir sistemi olumsuz etkileniyor. Sadece bu da değil. Böbrek fonksiyonları uzun vadede olumsuz etkileniyor. Sindirim sisteminiz yavaşlamaya başlıyor. Damar kalitesi de belli bir süreden sonra yüksek protein tüketiminden kaynaklı bozulmaya başlıyor. Her diyet listesi, başlangıçta kilo kaybettikçe, sağlıkla ilgili olumlu bir tablo çizebilir. Burada göz ardı edilen en önemli nokta, kilo kaybından sonraki dönemde bireylerin bu beslenme alışkanlığını devam ettirdiğinde karşısına çıkan olumsuz sağlık tablosu.
Ekmeği hayatımızdan çıkarmakla sağlığımızdan oluyoruz desenize.
Karbonhidrat grubunun en değerli besini olan ekmeği diyetten çıkarmak, sizi uzun vadede kalitesiz bir yaşam tarzı ile karşı karşıya bırakır. Bu yüzden vücutta ekmek yoksunluğu hissetmemek gerek. İyi olacak hastanın doktor ayağına gelirmiş. Biz diyetisyenler sağlıklı kilo kaybetmek isteyen bireylerin mutfağına gidiyoruz. Sağlık, mutfakta başlar. Türk mutfağında ekmek vardır. Bir de bir aileye nasıl “Ekmek tüketme, her gün et ye” diyebilirsiniz ki! Asgari ücretle geçinen aileler var. Her akşam, balıkla, etle, tavukla nasıl beslenecek? Türk insanı ekmek parası için çalışır. Türk insanının bir ekmek kavgası vardır. Ekmeği hayattan çıkaramazsınız. En fazla, ekmeğin o mutfakta olması gereken çeşidine ve miktarına karar vermeliyiz. Lütfen mutfağınızda sağlığınız için tam buğday, çok tahıllı, çavdar, kepek, yulaf vb. esmer ekmekleri bulundurmaya özen gösterin. Bu ekmekler sağlığınızın baştacı.