"Zor bir süreç ama maalesef diyet yapmadığınızda sadece bu iş demir eksikliği anemisiyle, kemik erimesiyle kalmıyor. Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki çölyak hastaları diyet yapmazsa orta ve uzun vadede vücuttaki belirli kanserlerde belirgin artış oluyor"
Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Mesut Sezikli, çölyak hastalığının yalnızca diyetle tedavi edilebildiğini, diyetini ihmal eden hastalarda orta ve uzun vadede çeşitli kanser hastalıkları görülebileceğini söyledi.
Sezikli, Çorum Çölyak Derneğince Turgut Özal Konferans Salonu'nda düzenlenen "Çölyak" konferansında yaptığı konuşmada, çölyak teşhisi konulan kişilerin hayat boyu diyet yapmak zorunda olduğuna işaret etti.
Türkiye'de her yüz kişiden birinde çölyak hastalığının görüldüğüne işaret eden Sezikli, çölyaklıların glüten içermeyen ürünlerle beslenmesi gerektiğini vurguladı.
Çölyak hastası olsun ya da olmasın bireyin glüten tüketmeden sağlıklı bir ömür sürebileceğine dikkati çeken Sezikli, "Çölyak, buğdayın fazla tüketildiği bölgelerde bizim gibi toplumlarda daha sık görülüyor. Anne sütünün kısa süre kullanılması, bir sürü hastalıkta olduğu gibi çölyakta da önemli. Çocuklarımızı emzirmeyi erken bırakmak, bu tür rahatsızlıklara daha erken yakalanmaya sebep oluyor. Ek gıdalara erken başlamak da çölyağa neden olabiliyor." dedi.
Çölyak hastalığının genellikle çocukluk çağında tanı konulan bir hastalık olduğunu ancak ileri yaşlarda da tanı konulabildiğinin altını çizen Sezikli, "1 yaşından 90 yaşına kadar tanı konulabiliyor. 75 yaşında tanı koyduğum hasta biliyorum. O yaşa kadar bir şekilde saklanmış, tanı konulmamış. Çocukluk çağında şikayetler çok daha belirgin. İshal, büyüme, gelişim bozukluğu, karın şişliği gibi belirtiler var ama yetişkin çağda çok daha zor tanı koymak. Çok gizli çölyaklarımız var. Yetişkin yaşlarda başka şikayetlerle bize gelmesinden ve hekimin aklına gelmemesinden kaynaklı geç tanı konulabiliyor." diye konuştu.
Çölyak hastalığının eşlerin çocuk sahibi olmasına da engel olabileceğini anlatan Sezikli, "Evlenmiş, yıllarca çocuk sahibi olamamış çiftler var. Testlerde hiçbir sorun bulunmuyor ama bir çölyak testi yapıyorsunuz, hastalık çıkıyor. Diyetine uyuyor, tamamen normal bir hayata sahip oluyor. Tekrarlayan düşükler yapabiliyor ya da psikolojik rahatsızlıklara neden olabiliyor. Ağır ilaç vermeden, ağır ameliyat geçirmeden diyetle düzelebilen onlarca şikayet var." ifadelerini kullandı.
Sezikli, çölyak hastalarının diyete eksiksiz uyması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Diyet yapmıyorum, sağlık şikayetim de yok' diyen hastalarımız oluyor. Diyet yapmaktan bıkmış hastalarımız var. Zor bir süreç ama maalesef diyet yapmadığınızda sadece bu iş demir eksikliği anemisiyle, kemik erimesiyle kalmıyor. Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki çölyak hastaları diyet yapmazsa orta ve uzun vadede vücuttaki belirli kanserlerde belirgin artış oluyor. Çölyak hastasıysak çocuklarımız, kendimiz için uzun vadede bu tür rahatsızlıklara yakalanmamak için 'diyet yapmıyorum' seçeneğini kullanmamamız lazım. İyiyseniz diyete devam edin. Diyet yapıp düzelmiyorsanız, diyete uymuyor olabilirsiniz."
Konferansın ardından Vali Mustafa Çiftçi'nin eşi Azime Çiftçi, Çorum Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Yağbat ve Çorum Çölyak Derneği Başkanı Fatma Müjgan Demir, çölyak hastası çocuklarla glütensiz pasta kesti.
Programda ayrıca, çölyak hastası öğrencilere yarıyıl hediyesi verildi.