Diyabet tedavisinde beslenme, düzenli egzersiz yapılması ve gerektiğinde insülin ve/veya ağızdan diyabete karşı ilaçların kullanılması ile diyabet tedavisi çoklu şekilde gerçekleştirilmektedir. Bu konuda hasta ve gereğinde hasta yakınları hastanın doktoru, diyet uzmanı, diyabet hemşiresi, diyabet eğitmeni, psikoloğu hep birlikte ekip halinde hareket etmelidir. Bu şekilde hareket edildiğinde bu çok yönlü hastalıkla mücadele etkin bir şekilde sağlanmış olur. Hastanın yaşam kalitesi arttırılır ve yaşam süresi uzatılır.
Hastanın hayatı boyunca uygulayabileceği en ideal beslenme programını oluşturarak kan şekerini normale yakın seviyede tutmak, hiperglisemi ve hipoglisemiyi önlemek, çocukluk ve ergenlik döneminde normal gelişmeyi sağlamak, gebelik ve emzirmede yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlamak asıl amacımızdır. Diyet kişiye özel olmak zorundadır.
Sağlıklı beslenme için yemeklerin çeşitliliğinde bir sınırlama yoktur. Yalnızca tercih edilmesi gereken ve uzak durulması gereken besinler dikkatle alınmalıdır.
Uygulanacak diyet kişinin fiziksel durumuna (yaş, boy, cins, ağırlık) kan bulgularına, sosyoekonomik ve kültürel yapısına, beslenme alışkınlıklarına yapılan egzersizlerin türüne uygun bir biçimde diyetisyenler tarafından düzenlenmelidir.
Diyet yapmak aç kalmak değil dengeli beslenmektir ve tedavide ilk en önemli adımdır. Hastalarımızın uyum zorluğu çektiği en önemli adım da bu ilk adım olmaktadır. Bu adımda eğitimde ne kadar çok vakit harcarsak hastayı o kadar kaliteli yaşama hazırlamış oluruz.
Diyet yaparken nelere dikkat edelim?
- Diyetinizi başkasının diyeti ile karşılaştırmayın.
- Sık sık az az beslenin. 3 ana 3 ara öğün alın hatta akşam biraz geç yiyorsanız ek ara öğün alın
- Yemek, çalışma ve uyku saatlerinizi düzenleyin.
- Yemeklerin pişirilme şekli haşlama, fırında ve ızgara olmalıdır.
- Diyetinizin yeterli ve dengeli olması için yiyeceklerinizi belirtilen miktarlarda ve öğünlerde yemeye çalışın
- Hazır satılan içeriği bilinmeyen yiyecekleri almayın.
- Meyve suyu yerine meyveyi kabuğu ile tüketin.
- Beyaz ekmek ve beyaz unlu mamuller tüketmeyin tam buğday unu, kepek ve çavdar tercih edin
- Kan basıncınız normalse bile tuzdan kaçının
- Sigara içmeyin, alkolden uzak durun.
- Sakatat yemeyin
- Sucuk, salam, sosis yemeyin.
- Zeytinyağını tercih edin ancak ısıtmayın çiğ kullanın. Yemeklerde fındık yağını tercih edin.
- Çörek otu ve tarçını bol tüketebilirsiniz. Çörekotu yağını salatalarınıza ekleyin.
- Şeker ve şekerli tatlılar, hamurişleri börek çörek yemeyin bunlar kan şekerinizi yükseltir.
- Düzenli kan basıncınızı takip edin.
SİZE ÖNERİLENLERİN DIŞINA ÇIKMAYIN
İlaç tedavisinde kullanılan ilaçlar özellikle insüline bağımlı olmayan ikinci tip yani erişkin tip diyabet hastalığında kullanılır. Bazen insüline yardımcı bazen de insülin olmadan tek başlarına kullanılabilirler.
Hem Tip 1 hem de Tip 2 Diyabet hastalığında İnsülin tedavisi kullanılır. Tip 1 Diyabet hastalığında insülin yeterli olmadığı için insülin vermek zorunludur. Tip 2 Diyabet hastalığında ise bir çok değişken durumda bazen başlangıçta bazen bir komplikasyon geliştiğinde; bazen de ileri safhada yetmezlik geliştiğinde insülin tedavilerinden yararlanım sağlanır.
Çeşitli insülin tipleri mevcuttur. Kısa orta ve uzun etkili olmak üzere etki sürelerine göre ayrılır ve kullanırlar.
Tedavinin en önemli diğer bir dalı da egzersizdir.
En iyi tercih edilen egzersiz yürüyüş yapmaktır. Egzersize yavaş yavaş başlayın. (5-10 dakikayla) daha sonra bu süreyi uzatın. Yapabiliyorsanız hergün egzersiz yapın. Mümkünse bunu aynı saatlerde uygulayın. Egzersiz öncesi ve sonrası kan şekerinizi kontrol edin. Beraberinizde glukoz tabket veya şeker içeren besin bulundurun. Eğzersiz sonrası ayaklarınızda yara kabarcık olup olmadığını kontrol edin ve pamuklu çorap rahat ayakkabı kullanın.
TEDAVİYE UYUM ZORLUĞU HASTALIĞIN DURUMUNU VE HASTALIĞIN SEYRİNİ NASIL ETKİLİYOR?
Diyabet hastalığı uyumun yakalanmasının en zor olduğuı hastalıkların başında geliyor ve maalesef çok yaygın bir hastalık.
Tedaviye uyumun sağlanması hastanın yaşamını uzatıyor ve yaşam kalitesini arttırıyor.
En çok diyete uyum zorluğu yaşanıyor. Bu da hem ilaç tedavisinin etkin şekilde düzenlenmesini, hem de insülin tedavilerinin düzenlenmesini imkansız hale getiriyor. En önemli nokta; çok sabırla yaklaşmak, diyabet eğitmeni, doktoru ve hemşiresi hep birlikte hastayı kaliteli yaşamaya ikna etmek olacaktır. Egzersiz konusu da toplumumuzun uyum konusunda zorluk yaşadığı konulardan birisi.
GELECEKTE DİYABET
Pankreas Adacık hücre nakli uzun vadede insülin bağımsızlığı gösterir ancak uzun dönem immunsüpressif ilaç kullanım bağımlılığı getirmekte olup hızlı doku reddi veya inatçı enfeksiyonlarla boğuşma gerekliliği, tip 1 diyabet tedavisi için yaygın geniş kapsamlı uygulanması, birden fazla verici (donör) ihtiyacı nedeniyle yapılımı sınırlıdır. Ancak, ben de bir kök hücre nakli uzmanı olarak kök hücre çalışmalarına daha çok önem veriyor ve ümitleniyorum. 14 Nisan 2009 da JAMA dergisinde yayınlandığı gibi Northwestern University Feinberg Tıp Fakültesi Chicago da, Richard K. Burt, M.D., ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada 23 Tip 1 diyabetli hasta çalışmaya alınmış ve otolog nonmyeloablatif (ilaç dozu azaltılmış) periferik kök hücre nakli yapılmış kişiden 20 sinde nakil sonrası insülin salgılama parametreleri düzelmiş büyük bir çoğunluğu yıllarca insülin kullanmamış tekrar insülin başlaması gerekenlerin de başlama dozları düşük olmuş ve ilaç+ insülin tedavisi yani tip 2 diabetmiş gibi tedavi almışlar. Bu çok yüz güldürücü bir haber olmuştur.
Medicana International İstanbul Hastanesi