Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Sarı, dünyada yaygın şekilde görülen diyabetin, her 10 saniyede 3 insanda geliştiğini söyledi. Prof. Dr. Sarı, diyabetin sürekli tedavi alınması gerektirdiğini anımsatarak, bu hastalıkla iyi geçinmek ve onunla yaşamasını öğrenmek gerektiğini kaydetti.
Prof. Dr. Ramazan Sarı, çok su içme, sık idrar yapma, aşırı yemek yeme, kilo kaybı, kilo alımı, bulanık görme, halsizlik, yorgunluk ve ağız kuruması gibi belirtilerle ortaya çıkan diyabetin, kalp ve damar hastalıkları, felç riski ve böbrek yetmezliği gibi hastalıklara da zemin hazırladığını anımsattı.
YANLIŞ BESLENME VE HAREKETSİZLİK
Dünya çapında 2011 itibarıyla yaklaşık 366 milyon diyabetik hasta ve 183 milyon tanı konmamış diyabet hastası olduğu tahmininin yapıldığını aktaran Prof. Dr. Sarı, her 10 saniyede 3 insanda diyabetin geliştiğini açıkladı. Prof. Dr. Sarı, "Yanlış ve aşırı beslenme ve hareketsizlik gibi kolaylaştırıcı etkenlerden dolayı sürekli artmakta olan obezite, yani aşırı şişmanlık nedeniyle bu rakamın sürekli artacağı tahmin edilmekte" dedi.
2030 yılında dünyada tahmini diyabetli hasta sayısının yüzde 51 artarak 552 milyon olacağı öngörüsünde bulunulduğunu paylaşan Prof. Dr. Sarı, Türkiye'deki çalışmalarda 1997'de 20 yaş üstü nüfusun yüzde 7.2'sinde diyabet saptandığını, aynı popülasyonda 10 yıllık bir süre sonunda kadınların 6, erkeklerimiz 8 kilo aldığını, oranın da yüzde 13.7'ye çıktığını söyledi.
GEBELİKTE DİKKAT
Diyabetin ve diyabete bağlı komplikasyonların yarattığı sorunlara da dikkati çeken Prof. Dr. Sarı, özellikle aile öyküsü olan ve kilolu kişilerde diyabetin ortaya çıkma yaşının artık 20'lere, 30'lara indiğine işaret etti. Prof. Dr. Ramazan Sarı, şunları kaydetti: "Buna karşılık çocuk sahibi olma yaşı yükselmiştir. Bu nedenle gebelikte şeker yükselmesi ve diyabet ortaya çıkma olasılığı artmıştır. Risk altındaki gebelerin, gebelik öncesinde ve gebelik sırasında kan şekeri takibi yapılması gereklidir."
DİYABETLE İYİ GEÇİNMEK GEREK
Diyabetin çoğunlukla ömür boyu süren ve sürekli tedavi alınması gereken bir hastalık olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Sarı, "Diyabetik hastalar, diyabetleriyle birlikte yaşamayı öğrenmelidir ve hastalıklarıyla iyi geçinmelidir" hatırlatmasında bulundu. Tedavide beslenme ve fiziksel aktivitenin sürekli ve düzenli olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ramazan Sarı, hastalar için de ağızdan alınan kan şekeri düşürücü ilaçlar, deri altında iğneyle insülin uygulamaları ile kan şekerinin hedeflenen seviyeye indirilmesi gerektiğini, hastaların kan şekerinin tehlikeli boyutlarda düşmesine engel olunması gerektiğini yineledi.