• BIST 9420.42
  • Altın 2828.714
  • Dolar 34.3437
  • Euro 36.3635
  • Ankara 6 °C
  • İstanbul 12 °C
  • Bursa 13 °C
  • Antalya 15 °C
  • İzmir 15 °C

Diyabet Hastası Sayısının 2045 Yılında 700 Milyonu Geçeceği Öngörülüyor

Diyabet Hastası Sayısının 2045 Yılında 700 Milyonu Geçeceği Öngörülüyor
14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla Diyabet Hastalığı hakkında bilgi veren Denizli Devlet Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Dr. İffet Dağdelen Duran,...

14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla Diyabet Hastalığı hakkında bilgi veren Denizli Devlet Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Dr. İffet Dağdelen Duran, hareketsiz, sağlıksız yaşamdan uzak durulması, düzenli fiziksel egzersiz yapılması, beslenme ve diyete dikkat edilmesi ile diyabet hastalığından korunmanın mümkün olduğunu anlattı.

14 Kasım Dünya Diyabet Günü dolayısıyla Diyabet Hastalığı hakkında açıklamalarda bulunan Denizli Devlet Hastanesi Endokrinoloji Uzmanı Dr. İffet Dağdelen Duran, diyabetli hastaların yıllar içinde giderek arttığını vurgulayarak 2045 yılında dünyada diyabetli hastanın 700 milyonu geçeceğinin öngörüldüğünü belirtti. Duran: "14 Kasım Dünya Diyabet Günü, diyabetin dünya çapında farkındalığının arttırılabilmesi için kabul edilmiş bir gündür. Ulusal Diyabet Federasyonunun diyabet için belirlediği simge, mavi renkteki halkadır. Mavi olmasının nedeni, tüm dünya vatandaşlarını bir çatı altında toplayan gökyüzünü simgelemesinden kaynaklanmaktadır. Halka da yaşam ve sağlığı simgelemektedir. Diyabetin, hangi organlara vurduğunu düşünürsek diyabet hastalığının tanısının ve takibinin ne kadar önemli olduğunu anlayabiliriz. Diyabet Hastalığı, 2019 yılında tüm dünyada yaklaşık 460 milyon kişide tespit edilmiştir. Bu sayının giderek daha da fazla artacağı, 2045 yılında 700 milyonu geçeceği öngörülmektedir. Ancak dünyadaki diyabet hastalarının yarısından fazlasının da aslında tanısını daha almamış olduğu bilinmektedir. Türkiye'de de diyabet hastası tanısı konulan kişi sayısı yaklaşık 8 milyondur ve diyabetli hastaların yarısının daha tanı konmadığı değerlendirildiğinde, 16 milyondan fazla hastamızın olduğu düşünülebilir. Diyabet hastalığının pek çok tipi vardır. Bunlardan en çok bilinenleri tip 1 ve tip 2 diyabettir. Bunların dışında latent otoimmun diyabet, gençlikte ortaya çıkan erişkin başlangıçlı diyabet, neonatal diyabet gibi başka tipleri de vardır. Basitçe anlatacak olursak tip 2 diyabet, en fazla bilinen ve en fazla görülendir. Tip 1 diyabet, daha nadir görülmekte olup insülin ihtiyacı kesinlikle olan bir hastalıktır ve daha çok genç yaşlarda 25 yaşın altında gözükür. Tip 1 diyabet hastaları, insülin tedavilerine uyduklarında, diyet, egzersiz ve yaşam kalitelerine dikkat ettiklerinde sıkıntı genellikle yaşanmamaktadır. Bu hastalıkta sürekli bir insüline bağımlı olarak yaşamak zordur, fakat bu koşullara dikkat ederlerse çok rahat yaşamlarına devam edebilmektedirler. Tip 2 diyabet ise, dediğimiz gibi en fazla gördüğümüz diyabet hastası grubudur ve 30 yaş ve üzerinde daha çok görmekteyiz. Bu hastalarda obezite beraberinde olmakla birlikte ailede de tip 2 diyabet öyküsü görmekteyiz. Diyet ve egzersiz, bu hastalar için olmazsa olmazdır. Yani sadece ilaç tedavisi başlandı bunları kullanacağım diye düşünmesinler, bu hastaların diyetlerine ve egzersizlerine mutlaka ama mutlaka uymaları gerekmektedir. Beraberinde de ilaçlarını kullanmalıdırlar. Bir süre sonrasında insülin de hastalara başlanabilmektedir" diye konuştu.

"Diyabet tanısı için gerekli testlerin yapılması çok önemli"

Diyabet hastalığında, risk grubundaki kişilerin üç yılda bir takip edilmesi gerektiğini ifade eden Duran, "Diyabet hastalığında tanı konulması için yapılması gereken testler vardır, açlık kan şekerine bakılması bu hastalar için uygun olmaktadır. Ailesinde; birinci derece akrabalarında tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalık, kolesterol yüksekliği, tansiyon yüksekliği, sedanter (hareketsiz) yaşam olanlarda, daha önce gebelikte kan şekeri yüksekliği tespit edilenlerde, üç yılda bir diyabet tanısı için gerekli testlerin yapılması çok önemlidir. Herkesin sedanter yaşamdan yani sağlıksız, hareketsiz yaşamdan uzak durması, mümkün olduğunca fiziksel egzersizler yapması, diyetine dikkat etmesi, diyabet hastalığından korunmak ve bu hastalığa hiçbir zaman yakalanmamak için olmazsa olmazımızdır. Hastalığı olanların da gerekli tedavilerine ve doktor kontrollerine devam etmeleri bizim tarafımızca önerilir. Hiçbir zaman lütfen doktorunuzdan korkmayın. Yaşamak için, sağlıklı olmak için, daha iyi bir yaşam sürdürebilmek için egzersiz ve diyetlerimize dikkat edelim. Hayata sıkı sıkı sarılalım" dedi.

Uyarı: Sitemizde yer alan yazı, haber, makale, video, yorum ve tüm tıbbi bilgiler sadece genel bilgilendirme amaçlıdır. Bu bilgiler zamanla geçerliliğini kaybedebilir. Sitede yer alan bu bilgiler hiçbir zaman doktor muayenesinin yerini alamaz, doktor muayenesi ve tedavisi yerine kullanılamaz, kişisel teşhis ve tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilemez. Bitki Ansiklopedisinde ve haberlerde yer alan bilgiler sadece bilgilendirme amaçlıdır, uzmana danışmadan bilinçsiz kullanımda ilaçlarla etkileşime girerek ciddi yan etkiler oluşturabilir, başka bir hastalığı tetikleyebilir veya bir organınıza zarar verebilir. Sağlığınızla ilgili durumlarda lütfen uzman bir doktora danışınız. Sitemiz, uzman bir doktora danışılmadan yapılan herhangi bir uygulamadan doğabilecek zarardan sorumlu tutulamaz. Sitemizi ziyaret eden, yorum yapan ve doktorlara soru gönderen kişiler, bu uyarıları kabul etmiş sayılacaktır.
Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 707 defa okunmuştur
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
EDİTÖRÜN SEÇTİKLERİ
Tüm Hakları Saklıdır © 2006 Sağlık Aktüel | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : (0216) 606 17 18 - (0224) 334 1 335 | Faks : (0216) 606 17 19 | Haber Yazılımı: CM Bilişim