Hospitadent Diş Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Diş Hekimi Selvi: Zamanla geçer diye düşünüp önemsenmeyen ve tedavi edilmeyen diş ve diş eti hastalıkları ya da küçük bir çürük, fokal enfeksiyon risklerine, kalp-damar hastalıklarına, mide hastalıklarına, karaciğer ve böbrek sorunlarına, hatta kansere bile neden olabilir.
Hospitadent Diş Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Diş Hekimi Ahmet Selvi, önemsenmeyen diş ve diş eti hastalıklarının ya da küçük bir çürüğün, kansere kadar çeşitli hastalıklara ve sağlık sorunlarına neden olabileceğini vurguladı.
Diş çürüklerine ilişkin yazılı açıklama yapan Selvi, Türkiye'deki diş ve diş eti hastalıklarının en önemli sağlık problemleri arasında yer aldığını ve her 10 kişiden 9'unda diş eti hastalığı olduğunu bildirdi.
İhmal edilip tedavi edilmeyen diş ve diş eti hastalıklarının ileride yol açtığı maddi ve manevi problemleri önlemek için düzenli olarak ağız ve diş temizliğinin, 6 ayda bir de mutlaka diş hekimi kontrolünün yapılması gerektiğine işaret eden Selvi, şu ifadeleri kullandı:
"Zamanla geçer diye düşünüp önemsenmeyen ve tedavi edilmeyen diş ve diş eti hastalıkları ya da küçük bir çürük, fokal enfeksiyon risklerine, kalp-damar hastalıklarına, mide hastalıklarına, karaciğer ve böbrek sorunlarına, hatta kansere bile neden olabilir. Erken teşhis tüm hastalıklarda olduğu gibi ağız ve diş sağlığında da oldukça önemlidir.
Araştırmalar gösteriyor ki yurt dışında 1 yıl içinde 5 kez diş hekimine gidiliyorken, ülkemizde 2 yılda bir diş hekimine gidiliyor. Bu durum genellikle muayene amaçlı değil, son ana gelinceye kadar beklendiğinden ve artık diş hekimine gitmeye mecbur kalındığından oluyor. Oysa ki ağız ve diş bakımının düzenli olarak yapılması ve 6 ayda bir diş hekimi muayenesi ile koruyucu ve önleyici tedavilerin yapılmasıyla problemler anında çözülebilir ve ileride oluşabilecek sistematik rahatsızlıkların da önüne geçilebilir."
"Sosyal hayata uyum sağlama problemi yaşanabilir"
Ağız ve diş hastalıklarının kişide yarattığı psikolojik ve sosyolojik etkilere de değinen Selvi, çeşitli nedenlere bağlı olarak diş kayıpları meydana gelen bireylerin sosyal hayata uyum sağlamada çoğu zaman problem yaşadığını dile getirdi. Selvi, şunları kaydetti:
"Yapılan araştırmalar, kişi hangi yaşta olursa olsun estetik görünümün kişinin öz güvenine yansıdığını, dişsizlik problemi yaşayan bireylerin kendilerini daha ileriki yaşlarda hissettiklerini, konuşurken tam söylenemeyen sözcükler için anlaşılamama problemi yaşandığını ortaya koymuştur."
Selvi, ihmal edilen ve önemsenmeyen yetersiz ağız ve diş sağlığı bakımının maddi olumsuzlukları da beraberinde getirdiğine dikkati çekti. Selvi, şu açıklamalarda bulundu:
"Son ana gelinceye kadar beklendiği için çekilecek bir diş, bize daha sonrası için maddi olarak da daha büyük zarar getirecektir. Zamanında yapılmayıp ihmal edilen tedavilerin ekonomik boyutunu göz önüne aldığımızda, dolgu yapılmayan her çürük, diş kanal tedavisi gerektirecektir. Bu durum, dolgu maliyetinin 4 katı olacaktır.
Yine ihmal edilirse o dişin çekilmesi gerekecektir ve yerine diş koymak, kaplama yapmak, dolgu maliyetinin 10 katı bir maliyet olarak karşımıza çıkacaktır. Eğer implant yapılırsa dolgu maliyetinin 23 katı bedel ödemek gerekmektedir. Görüldüğü gibi ihmal edilen ve önemsenmeyen her bir çürük, zamanla geçmeyip maddi ve manevi açıdan katlanarak bize zarar vermektedir."